Doğanın Dengesi Ve Liderlik…/ Celal Gürsoy Bodrum Gündem Yazıları…

İnsanoğlunun doğanın dengesini nasıl bozduğunu çok yakından bilen biriyim. Hayatım denizde yapılan bir spor ile geçti. Bu yaşımda hala denizdeyim. Tabiatın insanoğlunun hatalarına, aptallıklarına nasıl karşılık verdiğini defalarca izledim.

Ancak yeni okuduğum bir makaledeki bilgi beni insanoğlu hakkında daha radikal düşünceler içine itti.

Yaşamakta olduğumuz salgın için aşı üretmeye çalışan laboratuvarlardan Çin’de olanlar, Avrupa ve Amerika’da olanlara oranla daha şanslıymış, çünkü üzerlerinde test yapabilecekleri insanları bulmakta zorlanmıyorlarmış.

Buna karşılık Avrupa ve Amerikalılar yeterli sayıda donör bulamadıkları için deneylerini Afrika’da yapıp, orada para karşılığı test yapabilecekleri insan buluyorlarmış. Virüsün Afrika kıtasında çok hızlı dağılmasının sebebi de bu olmuş. Zaten Ebola da Afrika’ya aşı denemeleri yüzünden normalden daha hızlı yayılmış.

Bunu bilmiyordum, böylece insanlığa olan son saygı kırıntılarımı da yok oldu. Bu kadar mı düştük?

Doğayı katleden, yeşili, denizi, tohumu, havayı kirletenlere karşı zaten bir hıncım vardı ama bu başka bir perspektif.

Hastalığa çare bulmak için para karşılığı insanlığı hasta etmek, salgın yaratmak affedilebilir mi?

Hangi laboratuvarın böyle bir hakkı var?

O zaman tarihte adı anılmak istenmeyen diktatörlere pek kızmayalım. Onlar da esirlerinin üzerinde öldürücü tıbbi deneyler yapıyordu. Ne farkımız kaldı???

Acaba araştırmacılar ilacı ilk bulup zengin olabilmek için acele ediyor ve bazı etik kuralları hiçe sayıyor olabilir mi? Bunu yönetmek liderlerin işidir.

Yaşadığımız günlerde salgınla mücadele etmekte geciken ülke liderlerinin acınası çabalarını üzülerek izliyorum. Gündemi değiştirmek, insan topluluklarının dikkatini başka yönlere kaydırmak için siyaseti kirleterek kullanıyorlar. Bir lidere yakışmayacak hakaretler, iftiralar atıyor ve onların sosyal medyada yayılmasını destekliyorlar.

Önümüzdeki en büyük örnek olan Amerika’nın içinde bulunduğu duruma bir bakın. Liderleri neredeyse her gün karar değiştiriyor, lafı başka yönlere çekip dikkat dağıtmaya çalışıyor. Bilgisiz olduğu çok belli.

Şunu unutmayalım, dikkatimizden kaçmasın. Bir insan “LİDER” olabilir ama toplumu yanlış yöne de sürükleyebilir. Tarihte örneklerini çok gördük.

Bana göre Amerika dünya lideri olup insanlığı doğru bir yöne çevirmesi gerekirken çözüm üretemeyen liderinin peşinden uzun süre gitmeyecektir.

Daha binlerce insan salgına yakalanacak, ilaç aylarca sonra (belki) gelecek, insanlar hastalıktan değil parasızlıktan, açlıktan ölmeye başlayacaktır. İşte o zaman bazen sadece LİDER olmanın işe yaramadığı anlaşılacaktır.

Yanlış yolda kafasının dikine giden yarı bilgili bir lider yerine ilimi, bilgiyi esas alan bir kurum insanlığı daha doğru yönlendirebilir.

İşte onları önemseyen lider tarihte büyük lider olarak anılacaktır.