Bodrum Gündem

İnsanlık Dil Çıkaran Çocuğu Arıyor

İnsanlık Dil Çıkaran Çocuğu Arıyor

 

İçinde bulunduğumuz dönem tam anlamıyla görsel bir dönem. Görselleştirebildiğimiz kadar hatta görselleştirebildiğimiz sürece var oluyoruz sanki. Özel yaşamımızdan iş yaşamımıza kadar hemen her işi, anı, dönemi görselleştirme gayreti içindeyiz. Göstermek istiyoruz; kimi zaman zorunluluktan kimi zaman gönüllü olarak yaşadığımızı, çalıştığımızı, gezip gördüklerimizi, yiyip içtiklerimizi.

Çocukluğuma ilişkin çok fotoğrafım yok. Zaten benim çocukluğumda fotoğraf azdı, pahalıydı, fotoğrafa ulaşmak emek isterdi, değerliydi fotoğraf. Belki bu yüzden çok özel, anlam yüklü zamanlarda fotoğraf çektirilirdi. Evinde fotoğraf makinesi olanlar sınırlı sayıda anıyı, durumu fotoğraflayabileceklerini bilirlerdi, bu durumu gözeterek karar verirlerdi yaşantılarının hangi kesitini belgeleyeceklerine. Ailecek fotoğraf çektirecek olduğumuzda annem ya da benden bir yaş büyük kız kardeşim beni ablukaya alırdı, gerek elleriyle gerek sözleriyle. Ola ki tavşan işareti yaparım, çocuk çevikliğiyle onaylamadıkları bir el işareti gösteririm de tüm büyüsünü bozarım o anın. O anlarda afacan bir çocuk olarak üzerimdeki stresin arttığını daha fazla hissederdim. Şimdi bakıyorum da buna rağmen iyi işler çıkarmışım. Hiçbir şey yapamazsam dil çıkarmışım kameraya.

Yaşam öykülerinin anlatıldığı kitaplarda fotoğraflara özellikle dikkat ederim hatta yazar, fotoğraflardaki insanlardan bahsetmeden önce tahminlerde bulunurum o insanlara ilişkin. Sahi ne kadar çok şey anlatır fotoğraflar. Tam bir belgedir. Ekonomik, sosyo-kültürel, tarihsel onlarca veriye ulaşırsınız bir anda elinizdeki fotoğrafla. Ben dil çıkaran çocuğu ararım çoğu zaman. O çocuğun izini sürerim kitap boyunca. Hiç de yanılmam; o dil çıkaran çocuk, farklıdır, özeldir, değiştirip dönüştürücüdür, yenilikçidir. Hem de kendisini çepeçevre kuşatan sosyal dünyaya rağmen. Tarihe, topluma, insanlığa iz bırakmış o çocuklarla onları durdurmaya çalışanların savaşı hep devam etti; evde, okulda, sokakta, iş yerlerinde…

Özellikle modern dönem farklılığa izin vermiyordu. Fabrika bandından çıkmış, birbirinin aynı insanlar istiyordu. Geleneksel, örgün ve kitlesel eğitim bunun en temel aracıydı. İnsanın farklılığını, yaratıcılığını, merak ve hayret duygularını cezalandırıp öldüren, tektipleştirici eğitim anlayışı, tüm kural ve uygulamalarıyla can çekişiyor artık.

Önümüzdeki dönemde  yenilikçi, farklı, yaratıcı, eleştirel düşünebilen insanlar aranıyor. Büyük yanlışı fark edip uyanan şirketler, kurumlar, toplumlar, geleceklerinin söz konusu insanların elinde olduğunu fark ettiler, tüm çabaları bu insanlara ulaşmak. Hemen her gün bir yenisine tanıklık ettiğimiz seminerler, konferanslar, hizmet içi eğitimler, mentorlük ve koçluk hizmetleri, webinar toplantıları, küstürdüğümüz çocukla barışmak, betonlaşmış kalıplarımızı yıkmak için. Farklı, çeşitli, yer yer tuhaf düşünen, eleştirip sorgulayan, nedenini niçinini araştıran, yaratıcı, hayal gücü zengin, denenmemişi deneme, yapılmayanı yapma cesareti olan çocuklar yetiştirmek günümüz eğitiminin amacı artık. Bu kurumlar, geleceğin başarılarının hangi çocukların ellerinde olduğunu biliyor.

Şimdi yarış eskisinden de zorlu. Şimdi her şey görsel, her yer bilgi, veri… Çokluğun yüzyılı 21. yüzyıl. Bir öğrenci için ne kadar çok seçenek var, internet dünyası sonsuz zenginlikte seçenek sunuyor. Okul tahttan düştü, seçeneklerden bir seçenek artık, seçenek olması da bir koşula bağlı, kendini günümüzün gerçekleriyle yenileyebilmesine. Okul ve öğrenme arasında kurduğumuz sıkı bağ zayıfladı. Öğrenmenin en iyi biçiminin bu tarzda bir okulun aracılığı ile olmadığını anladık. Okullar modern, kapitalist, sanayi toplumunun kuluçka merkezi değil artık.

Çocuklarımızı teknolojinin teröründen koruyarak onlara insan merkezli eğitimin olanaklarını sunmak zorundayız.

Asıl soru şu:

Çocuklar, bu sonsuz görsel, fotoğraf içinden kendinizi fark ettirebilecek o afacan çocuk olabilecek misiniz?

Ve biz, büyükler, o afacan çocuğun dünyaya çıkardığı dili sağanak yağmur gibi akan sonsuz görselin arasından fark edebilecek miyiz?

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.