Bodrum Gündem

Halikarnas Balıkçısı’nın Sarı Kızı İsmet Kabaağaçlı Noonan

Halikarnas Balıkçısı’nın Sarı Kızı İsmet Kabaağaçlı Noonan

 

Halikarnas Balıkçısı,Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Sarı sapsarı güneşli kızım dediği İsmetula Zambetulası…

1930 yılında İstanbul Büyükadada Şakir Paşa Köşkünde dünyaya geldi. Babaannesi Sare İsmet Hanım küçük İsmet’i sevgiyle kalbine bastı. Cevat Şakir, İsmet’in doğumundan 20 gün sonra Bodrum’a dönmeye karar verdi. Şakir Paşa Köşkünde hazırlanan süslü bir sepet içinde vapurla Bodrum yolculuğu başladı. Bodrum’a döndükten sonra  anneannesinin evinde kaldılar, kardeşi Aliye burada dünyaya geldi. Cevat Şakir’in kendi elleriyle yaptığı ikinci evleri  deniz kenarındaydı. Çocukluk günlerinde  bu güzel evde, güzel günler yaşadılar. İsmet küçük kardeşi Suat’ın doğumuyla ailenin büyümesinden çok mutluydu.

Anneannesinin bahçesinde geçen büyülü çocukluk  günlerinin  ardından okula gitme çağı geldi, Turgutreis İlkokulunda okula başladı. Okumayı yazmayı çok çabuk öğrenmesine rağmen Matematiği pek sevmezdi. Şiirler ezberlemek, sahnede müsamereler yapmak küçük İsmet’i çok mutlu ediyordu. Bu güzel günlerin ardından İstanbul’a taşındılar ve İsmet 4.sınfa Şişli’de  Nişantaşı İlkokulunda devam etti. Hür Bodrum çocuğu bir apartman dairesinde oturmaya başladı. Bu yıllar Cevat Şakir’in Tan Matbaasında çalıştığı yıllardı. Bodrum özlemi ağır bastı ve Cevat Şakir ve ailesi tekrar Bodrum’a döndü. İsmet Turgutreis İlkokulunda 5.sınıfa devam etti. İlkokulu  bitirdikten sonra  Bodrumda ortaokul olmadığı için bir yıl okula gidemedi ve evde oturdu. İsmet’i iyi bir eğitim alsın diye babası İstanbul’a yatılı koleje gönderecekti. Haftada bir gelen vapurla baba kız yola çıktılar.1944 yılında Arnavutköy Kız Koleji Hazırlık sınıfına yazıldı. Cevat Şakir, Şakir Paşa apartmanındaki hissesini satarak sarı kızını okula yazdırdı. Yatılı okul yılları İsmet için hiç kolay olmadı, Cevat Şakir kısa bir süre sonra Bodrum’a dönünce çok zor günler yaşadı, sabahlara kadar ağladı. Bir yıl burada okuduktan sonra Cevat Şakir parası olmadığı için İsmet’i tekrara Bodrum’a getirdi. Bir yıl daha evde oturdu bu sırada Aliye de büyüdü, Bodrum hayatı gittikçe zorlaştı, geçinmek zor oldu, daha sonra ailece İzmir’e taşınmaya karar verdiler. Gönüllerini Bodrum’da bırakarak  Cevat Şakir ve ailesi 1946 yılında İzmir’e yerleşti. Anadolu ve Demokrat İzmir gazetelerinde yazılar yazarak ailesinin geçimini sağlıyor ve çocuklarını okutuyordu.

İsmet ,  Amerikan Kız Koleji’ne  verildi. Ege Turizm Cemiyeti’nin açtığı rehberlik kursunu başarıyla tamamlamış  go kartlı rehber olmuştu.1954 yılında Amerikan Koleji’ni başarıyla bitirdi. Bir Mayıs günü katıldığı Sart Harabeleri gezisinde mavi gözlü sarışın İrlanda asıllı John Noonan ile tanıştı. John NATO’da askerlik yapıyordu. Bir Temmuz gecesi Karşıyaka’nın Küçük Yamanlar tepesindeki bir restoranda İsmet’e evlenme teklif etti, dört ay nişanlı kaldıktan sonra evlenme hazırlıkları başladı. İsmet ,Beyaz Fransız organzeden olan uzun mezuniyet elbisesinin eteğini kestirerek midi elbiseyi gelinlik yaptı.23 Ekim 1954 de İsmet Kabaağaçlı ve John Noonan Efes otelinde evlendi, ardından Alsancak’taki Anglikan kilisesinde formalite gereği kilise töreni yapıldı. Ayşe Mayda’nın köşkünün ikinci katında oturmaya başladılar, İsmet Bergama, Efes , Milet, Didim turlarına giderek aile bütçesine destek oluyordu. Amerikalı subay eşlerine evde Türkçe dersler  vermekteydi. İlk çocukları Cevat bu evde dünyaya geldi. Cevat Şakir dünyanın en mutlu insanıydı torunu Cevat’ın resimlerini o uyurken yapıyordu. Torun sevgisi onun yüreğini iyice coşturmuştu.

Daha sonra Amerika’ya gitmeye kara verdiler. Soğuk bir Mart günü İzmir’den ayrıldılar, kucaklarında ilk çocukları Cevat vardı. Bütün aile limana onları uğurlamaya gelmişti, herkes özellikle de Cevat Şakir ve Hatice Hanım gözyaşlarına boğuldular. Askeri gemi ile on yedi günde Amerika’ya vardılar. Yeni ailesi İsmet’i sevgiyle kucakladı. Yeni yaşama alışmaya çalıştığı günlerde  tekrar hamile olduğunu öğrendi. John Boston da çalışıyordu,10 Kasım günü mavi gözlü güzel kızı  Joanne Aliye dünyaya geldi. Amerika’ya  iyice alışmışken John ile birlikte Türkiye’ye dönme planları yaptılar. Girişimler sonuçsuz kalmadı John’un İzmir’e tayini çıktığı haberi  ile havalara uçtular. Uzun bir yolculuktan sonra dört kişi olarak İstanbul’a indiler. Daha sonra Cumaovası havalimanında bütün aile onları bekliyordu, sarmaş dolaş oldular. Hakim Evlerindeki ilk evlerine yerleştiler.17 Şubat 1960 da küçük kızı Diana Deniz doğdu. Tekrar Californiyaya  tayinleri çıktı, iki buçuk yıl sonra tekrar Türkiye’ye döndüler.1968 de İzmir’e Merhaba apartmanına ailesinin yanına taşındılar. Daha sonra Adana’ya göreve gittiler ve John Amerikan Hava Kuvvetlerinde geçirdiği yirmi iki yılın ardından emekliye ayrıldı. O günden itibaren İzmir Bodrum arasında sevgiyle yaşadılar.

İsmet Hanım,  asil ve güçlü duruşuyla babası Cevat Şakir’i andırırdı. Gür sesi ile aldığı kararları etrafına duyururken adeta meydan okuyan bir edası vardı. Bodrum adını duyduğunda gözlerindeki parıltı bir başka olurdu. Giritli yemekleri, otlar radika en sevdikleriydi. John 2014 de vefat edince İsmet Hanım altmış yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin acısını çok derin yaşadı. Ardarda kaybettiği kardeşleri onu koca hayatta yalnız bırakmıştı. Oysa çok şanslıydı, üç evladı vardı, Dodo ve Kuki onun etrafında pervane olarak güzel günler yaşattılar. Mazı tatilleri, Mavi yolculuklar, Bodrumdaki evinde geçirdiği güzel günler. Bahçesindeki ağaçlarını gözü gibi severdi.  Hele Bela Somrası çok kıymetliydi. Okaliptüs ağacının gölgesindeki balkonunda  izlediği Karaada ve deniz onu çok eskilere çocukluğuna götürüyordu. Akşam güneşinin Bodrum kalesinin üstünden batışını izlemeyi cok severdi. Geçtiğimiz yaz tatilinde komşu evin terasına eklenen üçüncü kat balkonundan görünen Karaada manzarasını  kapattığı için bütün yazı ağlayarak geçirdi. Ne garip değil mi? Bu yaz tatilinde de gelemedi.

Benim de otuz beş yıla yakın arkamda varlığını hissettiğim en büyük güç İsmet Noonan. Yıllar önce üniversite öğrencisi iken Paşatarlası’nda ki evinin kapısını korkarak çalmıştım. Defalarca konu komşuya sordum ne zaman gelirler diye. Bu sıralarda İffet Ablayı tanıdım. Nihayet geldiğini haber alınca Dereköy’de bahçemizde yetiştirdiğimiz biber, patlıcan, domatesi sepete koyarak minibüsle Bodrum’a geldim. Şalvarağa tepesindeki dubleks bahçeli evin kapısını çalarken kalbim küt küt atıyordu. Korktuğum gibi heybetli bir kadın kapıyı açtı, adeta dizlerimin bağı çözüldü. Fotoğraflarını gazetelerde gördüğüm İsmet Hanım karşımda duruyordu. Kimsin sen dercesine bana baktı ben de ben sizinle tanışmaya geldim, üniversitede okuyorum Cevat Şakir Kabaağaçlı ile ilgili tez yapıyorum dedim. Şu anda olmaz der gibi bana baktı, haklıydı tabii ki. Daha sonra gel demesini beklerken eliyle işaret ederek beni içeriye çağırdı. Ben kendimden ağır sepetle içeriye girdim. Karşılıklı konuşmaya başladık, dinledi ne yapmak istediğimi anladı, gözleri gözlerime değince adeta içim titriyordu. Belli ki beni sevmişti. Posta adresimi aldı, bana yardımcı olacağını söyledi. Ben se mutluluktan uçuyordum sarılmak istedim kendine o da elini uzattı. Up uzun boylu John Bey evin içinde geziniyordu. Kocaman camlardan evin bahçesindeki güzel ağaçlar görünüyordu. Ben müsaade isteyip ayrıldım ama ayaklarım yere basmıyordu. Şalvarağa tepesinden aşağıya adeta koşarak indim Giritli mahallesine geldim. Balıkçı kahvesinde oturan Ali Esim amcayı bulup durumu anlattım. O da Çok sevindi. Kısa bir süre sonra okul açılınca Erzurum’a gittim hocama durumu anlattım. Bir gün yurda sarı dikdörtgen bir zarf geldi, yurt dışından olduğu belliydi, özel kilidi vardı. Üzerinde İsmet Noonan yazıyordu, heyecanla açtım, Cevat Şakir’in  birkaç fotoğrafları, istediğim bazı bilgileri söz verdiği gibi bana yollamıştı. Minnet duygularımla mektup yazdım o da beni o gün bugündür yüreğine bastı. Tezimi tamamlayıp okuldan mezun olduktan sonra kitap olarak basılmasından çok mutlu oldu. Daha sonra yazdığım Merhaba ve Cevat Şakir’in Bodrumu adlı kitaplarımda hep  desteğini hissettim. Her anımda yanımda oldu. Bir annenin kızına verebileceği desteği eksiksiz yıllarca bana verdi. Hayat tecrübesinden kendi kızı gibi beni de mahrum etmedi. Beni yaşama dair eğitti, babasına dair bildiği her şeyi yıllarca benimle paylaştı. Dünyaca ünlü bir yazar olan Halikarnas Balıkçısı’nı bıkıp usanmadan anlattı, anıları ,üzüntüleri ailece yaşadıkları elim olayları paylaştı, Zevkle, neşeyle güzel günler yaşadık.

Koca çınar İsmet Hanım, iyilik, sevgi, emek ve mücadele insanı .Dimdik bir Cumhuriyet kızı, Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın bütün yaşam ilkelerini yerine getiren mücadeleci kızı. John Noonan’ın tek aşkı, Cevat Kuki ve Dodo’nun çok sevgili anneleri, İzmir Amerikan Kolejinde Yetişenler Derneği’nin güzel insanı yıllarca  binlerce öğrenciye destek olan öğretmen. İnsan sevgisi ve yaşam sevinciyle dolu bir yürek. Bana çalışkan olmayı, azimli olmayı, iyiliğin gücünü, sabırlı ve erdemli olmayı öğrettiğin  için sonsuz teşekkürler. Ömrümün sonuna kadar ilkelerin ve öğretilerin ışığım olacak, iyiliklerini ve güzelliklerini  hep yaşatacağım.  Nur içinde yat, mekanın cennet olsun, iyilikler ve güzellikler yoldaşın olsun İsmet Annem.

08.07.2020  Bodrum

Bodrumdaki  Kızın

Hatice Orman

 

Yorumlar

  1. Dr Yasemin Bradley dedi ki:

    Hatice Hanim merhaba
    Yazinizi tesadufen bir arastirma yaparken rastlayarak okudum.Onceki yaz Ismet Hsnim’in kitaplarini okudum ve kendisiyle tanismak istiyordum, kismet degilmis. Benim yazlik Gulluk’te . Bu yaz geldigimde sizinle tanismak isterim.
    Dr . Yasemin Bradley

  2. Alım uyaner dedi ki:

    Tam bir evrensel aile Türklük ve Türkler uzaktan hiç alakası yok