Bodrum Gündem

ANILAR, AKIN AKIN”IN ARDINDAN

ANILAR, AKIN AKIN”IN ARDINDAN

 Hatice Yücel – Eğitimci

Yaş Bir asra yaklaşınca insanın borcu büyür,geride kalanlara.Hele yaşamı ciddiye aldınsa, omuz verdin, renk kattınsa.. Hele hele Halikarnas Balıkçısının “güneşli sarı kızı, göz ağrısı” sevgili kızı İsmet Noan Kabaağaçlıysan. 8 Temmuz 2020 de O’nu saygıyla sonsuzluğa uğurlarken Bodrum adına Balıkçı adına eksildiğimizin acısını duyarken, “Ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil”e tutunuyoruz.

Nasıl Cevat Şakir Kabaağaçlıyı, Bodrum sürgünlüğünü maviye, yeşile dönüştürdükten, her birinde deniz, doğa, insan sevgisi olan kitaplarını okuduktan sonra yaşattıysak; İsmet Kabaağaçlıyı da tanıdıktan, hayata kattıklarından sonra sevdim. 80 yaşına armağan olarak yazdığı “Akın Akın Anılar”la “Babasının kızına” yakışanı yaptı. Yazmak yaşamak değil miydi?

İsmet hanımı Balıkçıyı anma töreninden sonra tanıdım.   her yıl 13 Ekim 1973 ten bu yana  Balıkçıyı yeni kuşaklara tanıtma ve yaşatma amacıyla yaptığımız etkinliklerde biz Onunla, O bizle vardı. Bodrumu, Bodrumluyu içten çıkarsız severek sayarak korurdu.

1930-40 yıllarında “En güzel çocukluk yıllarımız Bodrumda geçti. Şanslıydık Elektriğin, suyun, paranın olmadığı 800 haneli, 5000 nufuslu bir ayağı karada, bir ayağı denizde küçük bir kasaba.Giritli anneannemin bahçesi unutamadığım ikinci evim, toprakla ağaçla, sebzeyle çiçekle, arıyla, kelebekle orda tanıştım. Derin kuyulardaki dönme dolapların sesi kulaklarımda. Dut ağaçlarının tepesindeki heyecanım hiç gitmedi. Kapısı denize açılan kendi evimizdeki aile bağlarımız… Geceleri deniz kenarında komşu sohbetleri. Dar sokaklara açılan kilitsiz kapılar. Küçük evlerin büyük yürekleri…Turgutreis ilkokulu 4. Sınıftayım Öğretmenim Didar Bilgin. Yüzünü Sosyal etkinliklere sırtını matematiğe dönmüş güzel mutlu bir çocuk.”

Halikarnas Balıkçısı bu mutlu çocuğu Mavi Sürgün’ün son sayfasında şöyle anlatır: “Ayrılık günü  geldi kamyon diktiğim ağaçların arasından geçti, dönemeci döndük , Ne Bodrum ne Arşipel.. Çocuklar ağlıyordu.”

Bu son değil başlangıçtı belki Bodrum sevdasıyla büyüyen İsmet hanım, İstanbul ,İzmir Amerika yaşam üçgeninde Bodrumu ayrı bir yerde tuttu. Eğitim, gençlik, evlilik yıllarını kitabından okuyalım.

Başarılı bir genç, iyi bir eş, can bir anne ve çağdaş bir insan olmak kolay ve ucuz meziyetler değildir. Onun yaşam öyküsünde bunlar var. Kendisinin, çocuklarının, hatta torunlarının okuduğu okulda 27 yıl sosyal sorumluluk yüklenmesi, daha yüzlerce çocuğa – gence dokunuşu. Yorgun savaşçı olsa da yaşama direncini- sevincini gösterir. Çok sıkıntılı zamanlarda bile müziği sonuna kadar açar, yüksek sesle katılırmış. Ya da eşiyle geç saatlere kadar şiir okurlarmış.

1994 – 2000 yıllarında Bodrum’ da yaşarlarken kızları Kuki ve Denizle Derneğimizin (ÇYDD) özellikle “Gençlerle Halikarnas Balıkçısına Merhaba” projesinde yer alarak Ulusal düzeyde yaptığımız “Deniz ve İnsan, yazı –resim yarışmalarında jürilerde katkılarda bulundular. Kazananlara destek verdiler. Balıkçının 18. Anma Törenini Bodrum Belediye Başkanı Emin Anter’in öncülüğünde Gönültepede düzenlenmesi ve Balıkçı okuma evinin açılışında İzmirli dostlarıyla bulundu.   Bu etkinlikten çok mutlu oldu ve evinde katılımcıları ağırladı. Bana da evime uğrayarak teşekkür etti. Yapılanı doğruyu gören ve bilen zarif bir kişiydi.

Bence o, annesi gibi dost cömert, verimli yeşil bir toprak ana; babası gibi engin, akıcı, duyarlı, mavi bir denizdi. On yıl önce kitabını yazdıktan sonra- Bodrum ve Balıkçı dostum Sönmez Tanerle kendisini ziyaret ettik. İzmirde yuvaları “Merhaba”da. Resmileşmeden yaptığımız söyleşide üç kafadardan akın akın anılar geldi. Konuşmaktan, anlatmaktan bıkmadı saatlerce. Bodrum’un dünü bu günü yarını sorgudan geçti. “Ne oldu sana Bodrumum?” diyordu. Yağmasına, değişimine, koyların, doğanın, insanın kaybına, güzelliğinin kıyımına dayanamıyordu. Daha güvenilir ellere ve kurumlara teslim etmek istiyor, acele ediyordu. Evinin iç düzeni, duvardaki fotoğraflar, balkondaki çok sevdiği çiçekleriyle, beşyüze yakın kuş figürü ve bizi sessiz dinleyen 50 yıllık hayat arkadaşı eşi hasta John, O’nu bize daha çok yaklaştırdı. Aklımda kalan yılların ağarttığı pamuk saçlar, kızdıkça al al olan yanaklar, umutla parlayan gözler, Bodrum gibi mavi dost yürek ve gülüşler…

Borcumuz var giden bu güzel insanlara! Balıkçının “Sen de senden sonrakine anlat” öğüdü hepsi için geçerli. Yaşama kattıklarımızla bırakacağımız güzel değerli anılar çoğaldıkça varız. Bodrum Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın 46. Balıkçıyı anma töreninde verdiği sözlerin yapmak istediği projelerin arkasında STK’ları ve  Bodrumu sevenleri görür gibiyim.

Ülkenin yangın yerine döndüğü Dünya Mirası Ayasofya Müzesinin değiştirilmesine inat. Bodruma yakışan Balıkçı, bitki ve kent Müzesinin en kısa zamanda açılması yüz akımız olacaktır.

Işığını yaşatacağız İsmet Kabaağaçlı!

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.