Başkan Ahmet Aras’la Ankara Sohbeti

Yazarımız ve Ankara Temsilcimiz Emin Varol, İlk kez CHP kurultayı’na katılan ve ilk kez Kurultay delegesi olan Bodrum Belediye Başkanı ile canlı yayında konuştu..

Emin Varol/ANKARA

Sayın Başkan, CHP’nin 37. Kurultayı, sizin ilk kurultay deneyiminiz oldu. İzlenimlerinizi öğrenebilir miyim?

ARAS: Çok heyecanlıyım. Partinin bütün kademesindekileri bir arada görmek gerçekten çok güzel.

Ben 15 ay geriye gitmek istiyorum. CHP’nin en son belirlediği belediye başkan adayı Bodrum oldu. Ancak, daha önceki bir davadan dolayı, adaylığı iptal edildi. CHP, yeni bir aday arayışına girdi. Bu süreçte Ahmet Aras, nasıl oldu da Bodrum belediye başkan adayı ilan edildi? O arada neler yaşandı..

ARAS: Hedefim Bodrum Belediye Başkan adayı olmaktı. Onun için başvurmuştum. Seçime 50 gün kala bir başka arkadaşımız aday olunca, bana, “beraber çalışalım. Seni belediye meclisinde görmek istiyorum” dedi. Ben de, “Büyükşehir belediye meclisinde de çalışabilirsem, olur” dedim. Ve, beni birinci sıraya yazdı.

Ancak, arkadaşımızın adaylığı talihsiz bir şekilde iptal edildi. Seçime 27 gün kala ben belediye başkan adayı olarak görevlendirildim.

Aday olarak görevlendirmeniz “sürpriz mi oldu, yoksa bekliyor muydunuz?

ARAS: O süreçte, aday adaylarının yarısı elenmişti. Biz 4 aday adayı kalmıştık. Belediye meclis üyeliğine seçilmem ve orada faydalı işler yapınca benim ismim Genel Merkez’de ön plana çıkmış.

Bu süreçte, Genel Merkez sizi aradı mı?

ARAS: Oluyordu. Ama daha çok biz arıyorduk genel merkezi. (gülüyor)

O aramaların birinde aday mı oldunuz?

ARAS: Tam öyle de olmadı. Ama, benim ismim de öne çıktı. Diğer birkaç kişi ile birlikte. Ama genel merkezimiz, benim ismim üzerinde konsensüs sağladı ve adaylık geldi.

Sizin ilk kurultayınız. Ama aynı zamanda “delege” olarak da oy kullanacaksınız. Daha önceki Bodrum belediye başkanları da kurultay delege olmuşlar mıydı?

ARAS: Hayır, daha önceki başkanlarımız Mehmet (Kocadon) Başkanım da Mazlum (Ağan) başkanım da kurultay delegesi olmamışlar. Ben Bodrum’u CHP Kurultayı’nda da güçlü bir şekilde temsil etmemiz gerektiğini düşündüğüm için belediye başkanı olarak aynı zamanda kurultay delegesi olmayı tercih ettim.

Çünkü Bodrum, seçmen sayısı olarak da, aldığımız oy oranı olarak da en güçlü ilçedir. En fazla seçmen Bodrum’da, en fazla delege de Bodrum’da. O yüzden bizim Kurultay’da, çok daha güçlü temsil edilmemiz gerekiyordu. O nedenle kurultay delegesi oldum.

Şimdi de tartışmasız liderimiz sayın genel başkanımızı (Kemal Kılıçdaroğlu), Parti Meclisi için de sayın genel başkanımızın çıkardığı listeyi destekleyeceğiz.

Bodrum’da durum kötüleşmedi, 40 civarında vaka oldu.

Sayın Başkan, Bodrum Covid19 salgını sürecini nasıl geçiriyor? Siz, salgın öncesi önce “Bodrum’a gelmeyin” dediniz. Sonra da “gelin” dediniz…

ARAS: 11 Mart’ta Türkiye’de ilk salgın duyulunca, 14 Mart’ta okulların kapatılacağı ilan edildi. Henüz tehlikenin büyüklüğünü bilmiyorduk. Bodrum’daki hastane ve yoğun bakım yatak kapasitesini düşündüğümde, basın toplantısı sırasında biraz da aniden, planlanmadan “sağlık kapasitemiz yeterli değil. Hastalığa yakalanırsak büyük sıkıntı olur. Sadece 17 tane yoğun bakım yatağımz var. O yüzden bu tehlikeli süreçte gelmeyin” dedim.  Daha sonra da “kapımız açık” dedim. Ama o “gelmeyin” kelimesi öne çıktı ve çok da eleştirildi. Ama daha sonra hak verdiler. Çünkü herkes kendi evinin önünde önlemlerini almalı ve korunmalıydı. Bodrum’a aylardır kapalı olan evine gelecekler, evlerini açacaklar, boya badana yapacaklar, çarşı pazara çıkacaklar. O tehlikeli zamanda sokağa çıkma yasağı varken, bulaşma riski varken biz bu tabloya yakalansaydık Bodrum’da gerçekten işimiz çok zordu. Ben bunu öngördüm, bu çağrıyı da yaptım, karşılık da buldu. Kaymakamlığımız ve sağlık personelimizle birlikte,  halkımızın da bilinçli olması nedeniyle Bodrum’da durum kötüleşmedi, korktuğumuz başımıza gelmedi.

Daha sonra turizm nedeniyle “tehlike kalmadı gelin” dedim. Ama tedbirler ve denetimlere devam ediyoruz. Esnafımız, masa sayısını azalttılar. Kontroller çok fazla. İnsanlar da artık bilinçlendi.

Bodrum’da salgın sürecini iyi atlatıyoruz

Bodrum’da, kaç covid 19 vakası görüldü?

ARAS: Bodrum’da 40 civarında vaka oldu. Kayıplarımız fazla değildi. Bodrum’da bu süreci iyi atlatıyoruz. Bu süreçte halkın Bodrum Belediyesi’ne teveccühü de güveni de daha da arttı. Çünkü biz mazeret göstermeden, korkmadan, paramız yok demeden hepimiz sokaktaydık. Zor günde halkımızın yanındaydık.

Şu anda Bodrum’un nüfusu kaça yükseldi?

ARAS: Şu anda nüfusumuz 650 bin oldu. Normalde Bodrum’un nüfusu 176. 500. Bayramlarda nüfusumuz 1,5 milyona çıkıyor.

Nüfusumuzun kaç olduğunu katı atık toplarken anlıyoruz . Katı atık, kişi başına bir kilo civarındadır. Şu anda 600 ton katı atık topluyoruz. Bu, günde normalde 700-800 tona çıkıyor. İkinci konutlar doldu. Herkes Bodrum’a geldi, gelmeye de devam ediyor.

Turizm, hafif kıpırdadı. Butik otel müşterileri geldi. Yabancıya çalışan otellerimiz çok zor durumda. Ben turizmcilerimizin, esnafımızın kış döneminde durumunun çok kolay olmayacağını düşünüyorum. Biz elimizden gelen desteği veriyoruz.

Ancak, hükümetimizin de onlara sahip çıkması, ayakta tutması lazım. Turizmcilerin ayakta kalması lazım.

Personelimizin maaşını bir gün bile geciktirmedik

Yaranız basacağım ama nüfusu 176.500 olan ancak 1,5 milyona yükselen bir ilçenin başkanı olarak hükümetten yeterli desteği alıyor musunuz?

ARAS: Son 15 ayda İller Bankası’ndan 40 milyon lira alabildik. Normalde ödeneğimiz 2-2.5 milyon civarında.

Benim, aylık personel giderim 11 milyon. Çöp toplama, alt yapı, park-bahçe işleri, 40 yıllı aşkın problemler, yeni yatırımlar, eski düzeltmeler hariç.. Hiçbir güç buna yetmez. . Buna rağmen personelimizin maaşını bir gün bile geciktirmedik. Hatta bazı iyileştirmeler de yapıyoruz.

Sağolsun Büyükşehir Belediye Başkanı’mızla uyum içinde çalışıyoruz. Sağolsun, bize ekstra bir önem veriyor.

Merkezi hükümetimiz de sağolsun, Bodrum’a ayrı bir gözle bakıyor. Siyasi olarak ayrı bir yere koymuyor. Bodrum herkesin sevdiği bir yer. Herkesin bir bağlantısı olan bir yer. O yüzden hangi bakanlığa gitsek destek alıyoruz. Ancak, maddi destek biraz zor. Ama Allah razı olsun her türlü katkıyı veriyor ve yine de destek oluyorlar.

Hükümet, ya, imarlı hazine arazilerini satıyor,

ya da ormanı tahsis ediyor

Mevcut iktidarın İstanbul’dan sonra Muğla’da ve kıyılarında rant arayışı içinde olduğu yazılıyor. Bundan Bodrum da etlendi mi?

ARAS:  Bodrum’da pek fazla yok. Çünkü, Bodrum’da her yer sahiplidir. Kadastro tüm hazine arazilerini belirlemiştir.

Merkezi hükümetimizin yaptığı şu var. İmarlı hazine arazilerini satıp, bütçeye gelir olarak kaydediyor. Ya da ormanı tahsis ediyor. Bunlar da oluyor.

Biz planlanmamış işlerin yapılmaması gerektiğiniz düşünüyoruz. Çünkü, Bodrum’un nüfusu zaten çok arttı. Alt yapı sıkıntımız, trafik sıkıntımız var. Trafik, büyük bir problem. Bodrum’u biz belli bir yerde durdurmalıyız. Daha fazla yüklenmemeliyiz. Özellikle, kamusal alanların, nefes alacak alanlar olarak kalması gerekiyor. Hazine arazisi diye her dağın başındaki araziyi birilerine kiralayamayız. Ya da oraları imara açamayız. Böyle bir şansımız yok. Oralar, sonuçta kentin nefes aldığı kamusal alanlar, ortak alanlar, kıyılardır. Buralar ortak alanlardır. Buraların da kamuya açık tutulması lazım. En azından artık imara açılmaması lazım. Biz, belediye olarak kendi planlarımızda bunları yapıyoruz.

Bu çekincelerimi Çevre ve Şehircilik Bakanı ile yaptığım son görüşmede, bunları dile getirdim. Planları birlikte yapıyoruz.

Diyanet İşleri Kargı Koyunda bir İslam Kültür Merkezi yapacaktı. İnşaat başladı mı?

ARAS: İnşaat başlamadı henüz. Yeri doğru değil. O bölge turistik bir bölgedir, kargı koyudur. Orada tesisler, işletmeler var. Orası turistik bir alan. Cami ihtiyacımız varsa, yapalım. O bölgede bir ibadet yeri yok, orada bir Cami yapalım. Bunu ben teklif ettim. Yazın çok gelen oluyor. Onların da ibadete ihtiyacı oluyor.

Zaten bu nedenle, yani Cami yapmak için yola çıkılmış. Sonradan iş büyümüş.

Bizim İslamhaneleri adlı bir köyümüz de var. İsimle de çok da güzel örtüşür. Eğer bir kültür merkezi yapılacaksa, o bölgede yapılması daha doğru olur. O bölgeye de büyük değer katar. Orada ben de yer gösteririm. Hazine arazileri de var. Herşeyi de deniz kenarına yapamayız. Kıyılarda büyük bir yapılaşma baskımız var.

Kaçak yapılaşma, imara aykırı uygulamalar

Bodrum’un sonu olacaktır.

Kaçak yapılarla mücadeleniz ilgi topluyor.

ARAS: Kaçak yapılaşmanın, imara aykırı uygulamaların Bodrum’un sonu olacağını düşünüyorum. Bodrum’da eviniz var, gelince inşallah görmezsiniz ama, yan komşunmuz 3. katı çıkmış, balkonu kapatmış, sizin güneşinizi, rüzgarınızı kesmiş olabilir. Önünüzdeki deniz manzaranızın gitmiş olduğunu görebilirsiniz. Bizim işimiz zor. Çünkü, maalesef sonuçla uğraşıyoruz. Bina yapılmadan engel olmak lazım. Bir zihniyet değişimi lazım. Yoksa bir  imar barışı çıkar, hepsi yasallaşır. Bu işler çok zor işler, ama ben kararlıyım. Ben Bodrum’un imar kirliliğine, kaçak yapıya teslim olmasını istemiyorum.

Bodrum Otogarı inşaatı ne durumda?

ARAS: Otogar, yüzde 99.9 seviyesinde. Eylül ayı sonunda bitecek, mutluyuz. Eski otogar Bodrum’a yakışmıyordu. Trafiği de aksatıyordu. Torba kavşağında özel bir proje yapıldı. Kendi enerjisini üretiyor, elektrikli araçlar için istasyonlar var. Tesisler çok güzel. Engelli ve yaşlılar için uygun. Açılışa sayın genel başkanımızı da davet edeceğiz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belediyelerin işlerine bile soyunup, bisiklet yolu yapmasını nasıl değerlendiriyor sunuz?

ARAS: Aslında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Merkeziyetçilik iyi bir şey değil. Biz her zaman bunu yaşıyoruz. Yerelde halkın sorunlarını ilk noktada bilen oluşumlar bizleriz. Böyle işlerin yerel yönetimler üzerinden yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Yetki karmaşası yaratıyor. Merkezden yapılması çok doğru değil. Benim halkımın ihtiyacını ben biliyorum. Benim halkımın ihtiyaçları merkezden bilinemez. Belki o bisiklet yolu yapacağınız yerde, belki alt yapı problemi var. 3 gün sonra patlayacak. Tepeden inme yapılması doğru değil.

Müdahale değil, destek istiyoruz. Bizi doğru yönlendirsinler.

Teşekkür ederim. İyi yolculuklar.