Bodrum Gündem

Özcan Özgür’ün aldığı bilgi mi eksik, yoksa Bodrum’u sevmiyor mu?

Gazeteci Özcan Özgür ağabeyimin sıkı takipçilerinden birisiyim. Yazı ve görüşlerine her zaman katılmasam da iddialı bir tarzı vardır. Çok doğaldır, sevenleri olduğu kadar, sevmeyenleri de vardır elbet.

Özcan Özgür’ü gözlemlediğim kadarı ile yazı yazmadan önce ilgili kişi ya da kişileri arar. Bir yandan sohbet ederken, diğer bir yandan da aldığı bilgi ve görüşleri heybesine doldurur. “Tabak (ham deri imalatçısı) sevdiği deriyi yerden yere vururmuş…” diye bir özdeyiş vardır bilirsiniz, işte Özcan Özgür de yazısını yazmadan önce topladığı bilgileri, yerden yere vurarak işlenebilir hale, tava getirir. Yanı bilgileri herkesin anlayabileceği hale sokmaya çalışır.

Özcan Özgür’ün 8 Şubat ve 9 Şubat 2021 tarihli yazılarını ilgiyle okudum. Muğla Tarım İl Müdürü Barış Saylak ve 15 aylık dönemde yaptığı çalışmaların analizini yapmış. Çok da güzel olmuş. Çünkü Muğla’nın tarım politikalarında gözle görülür bir başarı söz konusu. Özcan Özgür ağabeyim de bu başarılı süreci çok iyi bir şekilde de özetlemiş.

Buraya kadar her şey tamam. Lakin Bodrum’da yapılan tarımsal faaliyetlerden hiç bahsetmemiş. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve ekibi tarım konusunda çok önemli projeler imza atarken, önümüzdeki süreçte çok büyük tarımsal projelerin de hazırlığını sürdürüyor. Doğal olarak Muğla Tarımını analiz ederken bir tarafı eksik kalmış. Özcan Özgür’ün aldığı bilgiler mi eksik, yoksa Bodrum’u kale mi almamış o kadarını bilemiyorum.

Özcan Özgür’ün eksik yazmış demek haddim değil, lakin kendimce Özcan Özgür’ün iki gün üst üste yazdığı yazıya, katkı koymak için bu yazıyı kaleme almak istedim.

*******

Bodrum her ne kadar geçmişte tarıma dayalı bir ekonomiye sahip olsa da 1980’li yıllardan sonra turizmin büyümesi ile turizme bağlı bir ekonomi yürüttü. Turizme bağlı olarak inşaat sektörü de hızlı ve vahşi bir şekilde büyüyerek bu günlere kadar geldik. Nasıl turizm tarım ekonomisini gölgede bırakarak yok ettiyse, turizm de inşaat sektörünün gölgesi altında kalarak sıkıntı yaşamaya başladı. Oysa ekonomi denge işidir, yatırım ve üretim risklerini dengelerseniz, krizleri daha rahat yönetebilirsiniz. Bodrum ekonomisinin lokomotifleri ahşap tekne imalatı, narenciye, turizm ve inşaat birbirine tümleşik olabilseydi çok daha sağlıklı bir büyüme söz konusu olabilirdi.

Lakin yine de enseyi karartmamak lazım, çünkü hala umut var. Zira Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ta, ki Muğla Tarım İl Müdürü Barış Saylak’ın da çok destek verdiğini izliyorum ve görüyorum, tarımsal faaliyetlerde gözle görülür bir başarı var.

İşte Özcan ağabeyimin Muğla Tarımını analiz ettiği yazılarına ek olarak; Bodrum Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünün faaliyetlerini maddeler halinde özetlemeye çalışacağım. Böylece Özcan Özgür’ün yazılarına neden katkı koymak istediğim, çok daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum.

  • Ata Tohumuna Dönüş Projesi kapsamında 2019 yılında 180 kilo ekim ile başlanılan karakılçık buğdayı Ata tohumlarından bin 200 kilo hasat elde edilmiş.
  • 2020 yılı ekim döneminde; kendi hasatlarından elde ettikleri karakılçık buğdaylarından, Çömlekçi ve Çamarası Mahallelerinde 38 dekar Belediyeye ait tarımsal arazilere 790 kg karakılçık buğdayının ekimi yapılmış…
  • Ata Tohumuna Dönüş Projesi kapsamında Bodrum Belediyesi tarafından üretilen karakılçık buğdaylarından bizim köylümüze 410 kilo Ata tohumu hibesi yapılmış.
  • İlk defa Biyo-dizel yakıt üretimi ve yağlık bitki olarak kullanılan Kanola tohumu ekimi yapılmış.
  • Daha önceleri “saldım çayıra mevlâm kayıra” denilen, Bodrum Belediyesinin kendi arazilerinde bulunan 460 zeytin ağacının bakımları yapılıp, elde edilen zeytinyağı da Belediyenin kafelerinde kullanılmaya başlanmış.
  • Hayvancılığı desteklemek ve çocuklarımızın gelişimine sağlıklı süt ile destek olmak için, Karaova Halk Süt Projesi bütün zorluklara karşın devam ediyor. Ücretsiz Halk Süt dağıtımı yapılan 2-5 yaş arası çocuk sayısı bin166’ya ulaşmış durumda. Öğrendiğime göre 2020 yılında, 2-5 yaş arası çocuklara ücretsiz olarak toplam 24bin 887 litre Halk Süt dağıtımı yapılmış.
  • Pınarlıbelen Mahallesi, Etrim Mevkiindeki Belediyeye ait 3 farklı parselde bulunan toplam 52 dekarlık tarımsal araziye 20.000 adet Lavanta Fidesi (Lavandula angustifolia) dikimi gerçekleştirilmiş. Yetmemiş  “Üreticimizin Yanındayız” teşvikleri kapsamında 4 üreticimize toplam 2 bin adet lavanta fidesi desteği verilmiş.
  • 2019 – Aralık ayında düzenlenen “Bodrum Tarımsal Kalkınma Çalıştayı” sonuç bildirgesi kapsamında Bodrum Belediyesi öncülüğünde Bodrum’da tarımı kalkındırmak adına S.S. Bodrum Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kuruldu. Bodrum’un çeşitli yerlerinde kurulan pazarlar sayesinde de üreticiden tüketiciye tarımsal ürün satışları yapılmaya devam ediyor. Bu bile tek başına büyük bir sosyal proje değil mi?
  • Salgın hastalık ile mücadele dönemi içerisinde, Bodrum Bilimsel Çalışma Grubu Acil Eylem Planı kararına göre, üreticilere destek olmak, sağlıklı gıdaya ulaşma yolunda üretimin kesintiye uğramaması için 2020-Nisan ayında, 104.000 adet Yazlık Fide (domates-biber-patlıcan-salatalık-marul) desteği verilmiş. Verilen fide desteklerinden 66 üretici yararlanmış. Kışlık Fide Desteği kapsamında 2020-Eylül ayında, 140.000 adet kışlık fide (karnabahar-lahana-brokoli) desteğinden de 112 üretici yararlanmış.
  • Hayvancılığa destek olmak için, Keçi Yetiştiriciliği Teşvikleri kapsamında Bodrum Süt Birliği üyesi 202 kişiye, 350 adet kıl keçisi desteğinde bulunulmuş.
  • Benim en çok önemsediğim proje ise (ki tahmin ediyorum benim gibi hayata soldan bakan biri olan Özcan Özgür’de çok önemseyecek ve bu konuyu da yazacaktır) Bahçeyaka Mahallesinde, Eylül 2020’de, Tarım, AR-GE ve Yerel Tohum Merkezi Binası açılışı yapıldı. Yerel tohumu gelecek nesillere güvenle aktarabilmek, sağlıklı gıda oluşumuna katkıda bulunmak için, halkımız ile el ele ilçe genelinde 297 Adet Ata Tohum ve 101 Adet Aday Tohum çeşitlerini Yerel Tohum Merkezi ile buluşturulmuş. Bu projenin “Tam bağımsız Türkiye ideali” için en somut adımlardan birisi olduğunu düşünüyorum…

Değerli okurlarım, yazıyı biraz uzattım kusuruma bakmayın. Daha pek çok madde daha ekleyebilirim aslında. Kanımca bu kadarı bile Bodrum’un tarım konusunda başarılı bir çalışma yürüttüğü anlaşılıyor.

Türkiye’de belki de ilk defa uygulanacak olan büyük bir proje için kollar sıvandı…

Lakin çok önemli bir konu daha var ki bu proje hakkında bilgimi paylaşmadan da yazımı tamamlamak istemiyorum;

Tarım kampı; İlk duyduğumda, adeta Köy Enstitüleri ruhunu yansıtabilecek bir proje diye düşünmüş çok heyecanlanmıştım. Anladığım kadarı ile bu proje şu şekilde; İlk etapta halkın tarıma teşvikini sağlamak amacıyla, 15 Mayıs ile 15 Eylül arasında, toplam altı dönemden oluşan ve bir haftalık tarım kampı organize edilecek. 18 ile 40 yaş arasında olan ve bu kampa katılmak isteyenler online olarak olarak başvuru yapacaklar. Başvurular 15 Mart da başlayacak. Burası çok önemli; Üç dönemi Bodrum gençlerine, üç dönemi de yurt genelinden başvuru yapanlara ayrılacak. Tarım turizmini hedefleyen bu projenin bir sonraki aşaması ise yurt dışından başvuru yapanları bu kampa dahil etmek. Böylelikle Bodrum turizmi dört aya sıkışıp kalmayacağı gibi, Bodrum’un deniz kum ve günesin ötesinde de bir turizm destinasyonu haline gelmesi için büyük bir adım atılmış olacak.

Değerli ağabeyim Özcan Özgür, en başta söylediğim gibi, asla senin yazında eksik var demek benim haddim değil, lakin Muğla’nın tarım konusundaki başarılı çalışmaları anlatılırken, Bodrum’un tarım konusunda yaptığı başarılı çalışmalar anlatılmaz ise eksik kalırdı. Üstelik ben her ne kadar ekonomi eğitimi almış bir gazeteci olsam da, aynı zamanda Ziraat Meslek Lisesi mezunu diplomalı bir Ziraat Teknisyeniyim. Diğer bir yandan da bir Bodrum sevdalısı…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Ali Turbalıoğlu dedi ki:

    Sayın Fatih bey acaba bilgi verdiler mi bir gün bir belediye başkan yardımcımızı arayarak sayın başkan güzel şeyler oluyor iyi şeyler yapıyorsunuz ben görüyorum duyuyorum ama bir eksiğiniz var demiştim sayın başkanda nedir abi o demişti sayın başkan anlatma,bilgilendirme,ve reklamını iyi yapamıyorsunuz demiştim sayın başkanda aynen dediği abi haklısın bununla ilgili bir çalışma yapalım demişti bakın sizin bilginiz var ne kadar güzel anlatmışsınız ayrıca konu üzerine konuşma olduğu için yorum yaptım bir kusurumuz varsa affola

  2. Musa Pınar dedi ki:

    Fatih bey, yazınızı ve cevabınıxı çok begendim, tebrikler ve teşekkürler.
    Markalaşmada birinci şart, bilinirliktir. Başkaları sizin/bizi bilmek zorunda değildir, siz/biz kendimizi bildirmek zorundayız ki, istenilen konuda yüksek hafıza payına sahip olalım, bilinelim, hatırlanalım. Ysni gene iş bize/size düşüyor. Bilinirlik, bilinirlik ve gene bilinirlik👍🙏😊
    Bodrum için yapılan çslıştay beya benzeri toplantılara saat uyun olursa, sizde saat 16:00 dan sonra veya akşamları, katılmsk, katkı yapmak isterim ve de memnun olurum.
    Gğzel Bodrum’a ve sizlere özlem dolu selamlar ve sevgiler
    Musa

  3. Özcan Özgür dedi ki:

    Sevgili Fatih iltifatların için teşekkür ederim.
    Yazının girişinde, “Özcan Özgür’ü gözlemlediğim kadarı ile yazı yazmadan önce ilgili kişi ya da kişileri arar. Bir yandan sohbet ederken, diğer bir yandan da aldığı bilgi ve görüşleri heybesine doldurur. “Tabak (ham deri imalatçısı) sevdiği deriyi yerden yere vururmuş…” diye bir özdeyiş vardır bilirsiniz, işte Özcan Özgür de yazısını yazmadan önce topladığı bilgileri, yerden yere vurarak işlenebilir hale, tava getirir. Yanı bilgileri herkesin anlayabileceği hale sokmaya çalışır.” demişsin.
    Aynen dediğin gibi… Ancak iki gün üst üste yazdığım yazılarımın başında dikkat edersen “hesap vermekten” söz ediyorum. Bu anlamda Tarım Orman İl Müdürü Barış Saylak ve Mimarlar Odası Muğla Şubesi’nin bana da ulaşan hesaplarını irdeleyip, paylaşıyorum… Tabak gibi yere vurmayı ihmal etmeden…
    Yarın’da Mimarlar Odası Muğla Şubesi’nin tabaklanmış hesabını paylaşıyorum. Okumanı tavsiye ederim. Belki oradan da bir polemik çıkarırsın. Nasıl olsa pandemi nedeniyle uzaklaşmıştık, bu sayede yakınlaşırız.
    Yazımda “yerel yönetimlerimizin 2020 yılı hesabını vermediklerini” de vurgulamıştım. Oraları atladın sanırım. Bodrum Belediyesi’nin verilmiş bir 2020 yılı hesabı var mı bilmiyorum. Varsa ben de o hesabı atlamış olabilirim. Sayın Ahmet Aras’ı da “kaale almamazlık” etmem. O beni kaale alırsa benim kaale almamam mümkün olur mu?
    “Özcan Özgür’ün aldığı bilgi mi eksik, yoksa Bodrum’u sevmiyor mu?” başlıklı yazından anladığım kadarıyla Sayın Ahmet Aras, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Gürün’ü ve hatta Tarım Orman İl Müdürü Barış Saylak’ı kıskandırabilecek kadar güzel işler yapmış. Senin vasıtanla kendisini kutluyorum.
    Benim bunlardan haberim olmadı. “Karanlıkta göz kırpmak” diye bir deyim vardır. Karanlıkta göz kırparak aşk olmaz… Bodrum’u sevmez olur muyum hiç… Rahmetliler Hasan Ali Yılankaya’dan, Emin Anter’den beri severim Bodrum’u… Sadece aşk yaşamıyoruz…
    Sende bilirsin, benim en büyük aşkım Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’dür…
    Gönlüm Bodrum Belediyesi’nin bu güzel çalışmasını senden değil de Bodrum Belediyesi’nin Basın Halkla İlişkileri’nden dinlemek, okumak isterdim. Bodrum Belediyesinin bilmiyorum bir ”Basın Danışmanı”da mı yok… Yoksa sen mi oldun?:)))
    Tabi senden okumak ta güzel. İş güzel olunca yazması da güzel olur biliyorum. Eline yüreğine sağlık… “Özcan Özgür’ün aldığı bilgi mi eksik, yoksa Bodrum’u sevmiyor mu?” başlıklı yazını senden izin almadan da köşeme alır paylaşırdım, ama hem sen, hem ben yazınca Osman Başkan yanlış anlayabilir; sayın Ahmet Aras’ı büyükşehir adaylığı için parlattığımız efhamına kapılır düşüncesiyle vazgeçtim…
    Selamlar kardeşim…

  4. Canan Küçükeren dedi ki:

    Sevgili Fatih, kalemine sağlık. Bodrum Ekotarım ile Ekoturizmi bir arada götürebilirse yıldızı parlar. Pandemi ve diğer bilinen malum sebebler her şeyi çökertti. Bodrum tarıma dönerse (ki Sayın Ahmet Aras’a ve İl Tarım Müdürüne teşekkür edelim çabaları için) bu krizi diğer bölgelere göre daha rahat atlatır. Bölgede Karia ve Leleglerden gelen bir tarım geleneği var zaten, inşaatlar ne yazık ki hem sit alanlarımızı hem de doğamızı mahvediyor geri döndürülemiyecek hasarlar bırakarak.
    Sevgiyle…