Kongre Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleşti

Deva Partisi Bodrum 1. Olağan İlçe Kongresi, genel başkan Ali Babacan’ın katılımıyla yapıldı. Bodrum İlçe Başkanlığına Mehmet Billorer seçildi.

Bodrum Gündem Haber

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Bodrum İlçe Kongresi, Konacık Mahallesi’ndeki Herodot Kültür Merkezi’nde yapıldı. Kongreye Genel Başkan Ali Babacan ve eşi Ülkü Zeynep Babacan’ın yanı sıra Teşkilat Başkanı Sadullah Ergin, Seçim İşleri Başkanı İdris Şahin, Genel Sekreter Medeni Yılmaz, Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen, Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, Muğla İl Başkanı Tolga Keskin ve Bodrum İlçe Başkanı Mehmet Billorer ile partililer katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan kongrede divan üyeleri belirlendi. Faaliyet ve mali rapor okunup ibra edildi. Ardından kürsüye gelen İlçe Başkanı Billorer;  “Genel başkanımız Ali Babacan işinin ehli kadrolarla, çözüm odaklı siyaset yapması vatandaşlarımız üzerinde olumlu karşılık buluyor. Biz de Bodrum İlçe Başkanlığı olarak ben değil, biz odaklı siyaseti, birilerini mağlup etmek için değil, birlikte çözüm üretmek için, Bodrum’a deva olmak için birbirinden değerli arkadaşlarımla bu yola çıktık. Bu yol uzun, bu yol zorluklarla dolu olabilir. Ülkemizin içinde bulunduğu durum gibi Bodrum’un ve Bodrumlunun birçok sorunu mevcut. Yaptığımız her ziyaret, dokunduğumuz her insan, içinde bulunduğumuz durumun Türkiye’de ve Bodrum’da yandaş televizyonların anlattığı gibi toz pembe olmadığını söylüyor. Onun için biz Bodrum’un kıyısalı ve kırsalında insanlara dokunup bilgi toplamaya, bu bilgileri genel merkezimize ileterek çözümler iletmek için çalışacağız.” dedi.

Billorer’in konuşmasının ardından kürsüye gelen Muğla İl Başkanı Tolga Keskin, Muğla İl Teşkilatı olarak ilde yaklaşık 8 aydır teşkilatlanma çalışmaları yürüttüklerini dile getirerek “Bu zor şartlarda siz kıymetli hemşerilerimize ulaşmak, bir olmak, birlik olmak ve en önemlisi manevi desteklerinizi hissederek bugüne gelmek bizleri onurlandırmıştır” şeklinde konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise Bitlis’te askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 11 askere Allah’tan rahmet dileyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

“DEVA Partisi kurulalı önümüzdeki hafta Salı günü tam bir yıl olacak. Bir yıl içerisinde çok hızlı bir teşkilatlanma sürecini sizlerle beraber gerçekleştirdik. Bu gerçekten rekor denilebilecek hızda yapılan bir çalışmaydı. Yılsonu itibariye seçime girebilmek için yeterli teşkilatlanma eşiğini çok şükür geçmiş olduk. Bu yıl da biraz daha büyük illerimize doğru gidiyoruz. Yıl boyu yurdun dört bir yanında kongrelerimiz devam edecek. Bugüne kadar 81 ilimizin tamamında il başkanlarımızı görevlendirmiş durumdayız. 973 ilçemizden de 436’sında ilçe başkanlarımızı görevlendirmiş durumdayız.”

Konuşmasının devamında hükümetin 3 gün önce İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladığını hatırlatan Babacan, “Geçtiğimiz yıl ekonomi allak bullak olunca, finansal piyasalar darmadağın olunca hemen reform kelimesine tekrar sarıldılar. ‘Ekonomide, hukukta reform lazım’ dediler. Bundan 4 ay sonra da nihayetinde bir reform planını açıkladılar. Açıklanan paketin genel yargı düzenlemeleri ile ilgili önemli unsurları var. Planın uygulama aşamasını çok yakından takip edeceğiz. Burada uygulama çok önemlidir. Üstelik uluslararası ilişkiler sıkışınca, ülkenin Avrupa Birliği ile ilişkileri sıkışınca, ekonomi de sıkışınca tekrar dönüp dolaşıp insan haklarını hatırlamak gerçekten bu ülke adına üzüntü verici. İlla ekonominin bu kadar sıkışması mı gerekiyor. İlla uluslararası ilişkilerin böyle darmadağın olması mı gerekiyor ki siz yılla sonra tekrar insan hakları diyin.  Açıklanan pakette aylardır sıraladığımız hak gasplarına dair bir şey bulamadık. Temel meseleye çözüm getirmiyor. Temel adaletsizlikleri halının altına sürerek reform yaptık diyemezsiniz. Yargıyı bağımsız kılacak bir düzenleme göremedik. Mesela Erdoğan şunu diyebilirdi, ‘yargıya telefon açmaktan, talimat vermekten artık hükümet vazgeçiyor’. Bunun için reforma, düzenlemeye gerek yok. Zaten bir anayasa var. Ancak ülkeyi yöneten zihniyet kendisini anayasaya bağlı görmüyor. Gönül rahatlığı ile hukuk dışına çıkabiliyor. Problemin tam özü burada.”

Türkiye’nin ihtiyacının sadece mevcut yönetim sisteminin değişmesi olmadığını söyleyen Ali Babacan, “Türkiye’nin ihtiyacı aynı zamanda yöneten zihniyetin de değişmesidir” dedi.