Bodrum Gündem

A.Yasemin Eren’in İntikam Mevsimi Okunmalı – Muhsin Durucan Bodrum Gündem yazıları

A.Yasemin Eren’in İntikam Mevsimi Okunmalı – Muhsin Durucan Bodrum Gündem yazıları

“Yaşama en iyi uyum sağlayan, en güçlüler ayakta kalır.”  Darwin
“Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır.”  Friedrich Schiller
“Yiğitlik intikam almak değil, tahammül etmektir.” William Shakespeare
“İntikamda ve aşkta kadın, erkekten daha barbardır.”  Friedrich Nietzsche
 “Sevgi acı çeker, O ne gücenir ne de intikam almaya çalışır.” Mahatma Gandhi
“İnsanlara ya iyi davranınız ya da onları ayaklarınızın altında eziniz. Çünkü az incindiklerinde intikam peşine düşebilirler, daha fazlasındaysa bunu akıllarına bile getiremezler.”
Niccolo Machiavelli
*
Öz Sözlerim

A.Yasemin Eren, geçmişte ilk kitabı olan Güç Mevsimi’ni bir yıl önce gönderdi. Okudum ve değişik ortamlarda değerlendirdim. İkinci yapıtı İntikam Mevsimi yayımlanınca bilgim oldu. Medya ortamında beğenimi tıkladım. İki gün sonra kitap, kargoyla geldi. Okudum, ikinci kitabını birincisinin devamı olarak algıladım. Değerlendirdim ve değişik medya ortamında yayımlama girişiminde bulundum.

Kimi zaman ‘Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?’ sorusunu yöneltirler. Yasemin, yurtdışında uzun süre kalmayı gezmekle bütünleştirerek ulusal roman kıvamında eser vermeyi başarmıştır. Sayfalarda ilerlerken güçlü betimlemeye dayalı, ütobik (hayalî) düşüncelerle donanımlı şiirsel anlatımın estirdiği mutluluk rüzgârı yüzüme yansıdı! Aksiyon ve coşku pompalayan anlatımına koşut yoğun bilgi birikimini yazarın özelliklerinden olarak onayladım. Ayrıca öngörü yüklü ve bilim kurgu tarzı anlatımı da sürükleyici buldum. Güçlerin varlığını gösterme trajedisi yer yer aşka savrulmaktadır, düşüncem oldu.

Yazar Yasemin Eren, kitabının konusu hakkında şöyle demektedir: “Silah Baronu Henry Goldman, hain bir planla Hamptonların CEO’su, Rus derin devletinin bir numaralı adamı Daniel Raymond’ın yardımıyla, Hampton İmparatorluğu’nun sahibi, para lobisinin başı Richard Hampton ve torunu Emma Hampton’a yönelik suikast düzenleyerek onlara ait banka ve petrol şirketlerinin büyük hissesini ele geçirmeyi başarmıştır. Hampton suikastının arkasındaki Amerika’nın derin güçleri tarafından tüm deliller karartılmış ve olay yankı bulmadan üstü örtülmüştür. Böylesi bir konuyu işlemek için dünyada bazı kişilerin hayatını iyi okumak ve onları güncel olarak takip etmek gerekiyor.

Bağışlamak ve unutmak kaliteli insanların intikamıdır. İnsanlar derinden yara aldıkları ve incindikleri zaman intikam alma eyleminde bulunurlar. Sevilen ve saygı duyulan birileri tarafından incitilmek, acısını derinden duyulacak yaralar açar. Ayrıca, bu acıyı çektiren kişinin kalbinde de aynı duyguları yaşatma isteği yerini alır.

Yoğun emek veren ya da aylarca kıdım kıdım ilerleyerek hazırladığı çalışmasını okuruna ulaştıran A. Yasemin Eren’i, yapıtı yayımlayan Nemesis Kitap grubunu, Yasemin’i bir çiçek gibi yetiştiren hukukçu anne Semra ve siyasalcı–yazar baba Turan çiftini yürekten kutlar, esenlikler dilerim.

Şunu da belirteyim: Bu özgün yapıtı, salgın nedeniyle evlerinde kalmayı yeğleyen ve temkinli davranış gösterip roman okumak isteyenlere salık veririm. Kitaplar, anlatılmaz yaşanır.
*
M.Ö. 429-347 Yılları Arasında Yaşamış Olan Antik Yunan Filozofu Platon (Eflatun), Devlet Adlı Yapıtında Şöyle Der:

“Doğruluk en iyi şeyle en kötü şeyin ortasında, yani haksızlık edip ceza görmemekle, haksızlığa uğrayıp öç alamamanın arasındadır. Bu iki şeyin arasında olan doğruluk iyi bir şeydir diye sevilmez. İnsanın gücü yetseydi, haksızlık etmeyi, haksızlığa uğramayı ortadan kaldırmak için kimseyle anlaşmaya kalkmazdı. Doğruluğa değer verdiren, insanın hep haksızlık etmeye gücünün yetmemesidir.”
*
Kitaptaki İlgi Çeken Kimi Bölümler

İntikam Mevsimi, güçlü ve varsıl kesimler arasındaki güç ve iktidar savaşlarının entrikalarla dolu dünyasında gezinen büyük bir aşk romanıdır. İktidar savaşının tam ortasında yeşeren aşk konu edilmektedir. Yaşamın dört ayağından birine dönüş yaparsak: “Aşk her yerde çiçek açar.” Buradan devinimle aşağıdaki soluk kesen bölümleri okurlarımla paylaşmayı yeğledim.

“….Geleceğin en büyük gücü bilim ve teknolojidir. Şunu hiç aklınızdan çıkarmayın, bilim ve teknoloji iki ucu keskin bir kılıç gibidir. Kılıcın bir tarafı yoksulluğu, cehaleti ve hastalığı, diğer ucu ise insanları kesebilir. Bu kudretli kılıcın nasıl kullanılacağı onu tutanların bilgeliğine bağlıdır.” Sözcükleri, aydınlatmak ve ileriyi göstermektedir.  (Sayfa: 84)

“ Bugün teknolojiyi ele geçiren insanlığın, uzayı ele geçiren ise tüm evrenin hâkimi olur.”   (Sayfa: 163)

“ Güçlü adamın dokunuşları ve şehvet dolu öpüşleri öyle nefis bir serbestlikte cömertçe yayılıp öyle derinlere işliyordu ki içini yakan ateşlerle onu çılgına döndürüyordu. Emma’nın aldığı zevk arttıkça daha da güzelleşiyordu. Yanaklarının pembeliği kadife tenine gitgide yayıldığında şehvetli bir meyve gibi Edward’ın ağzını sulandırıyordu. Birbirlerine sundukları sözcükleri yürekten gelen iç çekişleriyle bölünüyordu. Edward doğanın bahşettiği o muhteşem dudaklarını araladığında Emma aşkın okunu bütünüyle içine aldı. Enfes ve ender kışkırtmanın en yüce gücünü artık en derinlerinde hissediyordu. Adeta ikisi birlikte tutku dolu aşk denizinde anaforlu bir fırtınaya tutulmuş gibi altüst olmuştu, hareketleri zevkin çalkantısıyla köpürüyordu. Artık tutkuları dile dökülemeyecek kadar yoğunlaşıp taştığında haykırışları birbirine karıştı. Geceyi yatakta haz senfonisiyle tamamladılar.”  (Sayfa: 220-22)

“Sevgilim, şimdi aşk sanatıyla meşgulüm, başka hiçbir şeyle ilgilenmek istemiyorum.” (Sayfa: 237)

“Büyülü bir sahilde, adeta aşk tanrıçasının yeryüzündeki yansıması haline dönüşen genç kadın, doğanın ona bahşettiği tüm hazineleri sevdiği adama cömertçe takdim ediyor, birlikte oynadıkları bu aşk oyununda zevkin her aracını ve her biçimini ateşli bir düş gücüyle birbirlerine sunuyorlardı. Emma’nın dayanılmaz kışkırtmalarının etkisiyle genç adamın duyguları yücelip köpürürken, bedenini okşayan dokunuşları sertleşip hızlandı. Emma, aşkın mührüyle damgalanan bu mutlu ve sıcak birleşme sonrası eriyip sevgilisinin kollarında yeniden tazelenmek için tatlı, derin düşüncelere daldı.” (Sayfa: 239)

“Biz ne plan yaparsak yapalım hayat aslında kendi planını uyguluyor.” (Sayfa: 282)
*
Kitap Sonu Tümceler

“Acımasızlık, doğanın bize nakşettiği, uygarlığın henüz yok edemediği insan enerjisinden başka bir şey değildi. İnsanın elde etmek istediği güç, iktidar ve aşk, aslında onun gerçek kişiliğinin çiçek açmasını sağlayan mevsim değil miydi? İnsanın tohumu bozuksa mevsimin suçu neydi? ” (Sayfa: 300)
*

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.