Bodrum Gündem

Davutoğlu: “ Covid cezaları iade edilsin” – Emin Varol Bodrum Gündem yazıları

Gelecek Partisi Genel Merkezi’ne ilk defa, AK Parti Kongresi’nin yapıldığı gün, dün akşam gittim.

Akşam geç saatlerde olmasına rağmen binanın tüm ışıkları yanıyordu. Herhalde, “Lebalep AK Parti’nin 7. Olağan Kongresi’ni değerlendiriyorlar diye düşündüm.

Bu çok doğal…

Çünkü AK Parti’de Genel Başkanlık, Başbakanlık, Bakanlık, Başdanışmanlık yapmış bir ismin, Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu bir partideydim.

Ahmet Davutoğlu, 2015 seçimlerinde yüzde 49,50 oy almış olmasına rağmen partiden ayrılmaya zorlanmış deneyimli bir siyasetçi.

Üstelik partinin hafızasından, tarihçesinden, albümlerinden, yıllıklarından ismi silinmiş fotoğrafları da kaldırılmış bir devlet adamı.

Ahmet Davutoğlu ile ilk defa bir araya geliyoruz.

Kendisini, başdanışmanlığından bu yana tanıyorum. Ancak Genel Başkan olduktan sonra ilk defa sohbet ediyoruz.

Davutoğlu’na AK Parti kongresine davet edilmediğini hatırlatıyorum.  “Siyasi nezaketsizlik” diyor. “AK Parti için ayıp…” diye de devam ediyor.

“Katılanların sayısı kadar AKP’ye ceza kesilmelidir”

Ardından, kongrenin “lebalep” görüntüsünü eleştiriyor.

“Oradan alınan virüs 81 vilayete dağıldı. Kongrenin ana sloganı güven. Halka örnek olmuyorsan, halk sana nasıl güvensin? Madem salonları lebalep doldurmak suç değil, o zaman eczanede oturanlara niye ceza yazıyorsunuz? Kongreye katılanların sayısı kadar AK Parti’ye ceza kesilmelidir. Sosyal mesafenin en fazla çiğnendiği yerler, AK Parti kongreleridir.

Ayrıca, geçmişte esnafa, sade vatandaşa kestikleri tüm cezaları, ahlaken geri ödemeleri hukuki bir görevdir.”

Kongrede vizyon yoktu…

Ahmet Davutoğlu, Kongrenin havası ve Erdoğan’ın konuşması ile ilgili olarak da “vizyonsuz” yorumunu yaptı:

“ Erdoğan’ın konuşmasında yeni bir unsur yoktu. Konuşma metninin de mekânın da ruhu yoktu. Performans açısından da iyi değildi. Yeni bir vizyon yoktu. Konuşma metninin ruhu, okuyan kişinin metni içselleştirmesi ve diline yansıtması lazım. Bitmedik diyebilmek için sağlığı riske eden kalabalık görüntüsü vardı”

Numan Kurtulmuş, eskimiştir.

Ahmet Davutoğlu, iki genel başkan vekili uygulamasına da gülümsedi:

 “ Vekil bir olur.  Vekil kavramının kendisine de aykırıdır. Numan Kurtulmuş bey istiskal (eskime-kovulma) edilmiştir. Vekilliği elinden alınmıştır. Vekiller arasında hiyerarşi nasıl olacak. Herhalde Binali Yıldırım bir numaralı vekil olacak. Numan Kurtulmuş’un bir anlamı kalmıyor. “

Erdoğan, 50 kişilik MKYK sayısını 75’e yükseltti, yedekler oluşturdu, bol bol unvan dağıttı. Ahmet Davutoğlu’nun buna yorumu ise çok farklıydı:

“Erdoğan’ın tatmin etmesi gereken kişi sayısı çok arttı. Yeni siyasi rotalara kayar kaygısı var. Partililerin, yeni siyasi arayışlara yönelmemesi için unvan dağıttı. İstanbul il başkanını görevden aldı, partide taltif etti.

Benimle birlikte birçok arkadaş partiden ayrılmak istedi. Kimseyi koparmaya çalışmadım. Hizip oluşturmak istemedim. Onlara kanca atmak gibi bir çabamız da olmaz.

Siyaset olgunlaşırsa, çok sayıda insan “artık yeter” derse, burada bir Liman (Parti) var. Biz Liman olarak duruyoruz. Gelene hayır demeyiz.”

Erdoğan paniğe kapıldı

“AK Parti bölünür mü” diye soruyorum. Davutoğlu, bir süre sessiz kaldı.

“ Daha önce örnekleri oldu. AK Parti’nin bölünmesinden mutlu olacağım anlamına gelmez. Onların hataları bana bu partiyi kurdurttu. AK Parti’yi bölmek için parti kurmadık.

Bizim AK Parti’yi bölmek gibi bir düşüncemiz yok. Herkes siyasi yoluna gitsin. Biz halimizden memnunuz.

Erdoğan paniğe kapıldı. O nedenle de acele ediyor ve hata yapıyor. Her gün hata yapmaya başladılar. Daha da artacaktır.

Ak Parti’de siyasi bir deprem yaşanıyor. Kadrolar ve değerleri tasfiye edildi. Bu nedenle de derin bir yolsuzluk iddiası var.

Ak Parti’de vicdanları baskı altında tutuyorlar. Kadrolarında ciddi bir gerilim var.

AK Parti’de bölünme değil ama düşüş süreci yaşanıyor. ANAP gibi. Türk siyasetini restore eden bir parti olan ANAP’ın düşüş sürecine benziyor, aynı hastalıklar. Korku ikliminde yapılan anketlerin güvenilir olmamasına rağmen AK Parti’nin oyları yüzde 30’lara geriledi. Onun için böyle lebalep salonlarda güç gösterisi yapıyor.

AK Parti ruh çağırmaya başladı. Erdoğan, 1994 ruhuna (İstanbul Belediye Başkanlığı Yılları) sarılıyor. Ruh çağırmaya başlayınca işiniz zordur. Kendi mahallesine çağrı yapıyor. Ama benim de içinden çıktığım o mahalle, ondan (Erdoğan’dan) ümidini kesti.

Bir insan gelecek vizyonunu kaybetmişse, geçmişine sığınır, Şu anda bir kriz içinde, huzursuz bir insanın psikolojisi içinde.” Ah 18 yaşında olsaydım” diyenler gibi. Adalet Partisi de sıkıntıya düşünce 46 ruhuna, Anavatan partisi de sıkıntıya düşünce 83 ruhuna sığındı.

Düşüşe geçen partiler ya ruh çağırır, ya da seçim sistemiyle oynarlar. Seçim sistemiyle oynayan herkes kaybetmiştir. Seçim yasası yapanların aleyhine oldu.

Cumhur ittifakı içinde çok ciddi gerilimler, görüş ayrılıkları, sorunlar var. Hükümeti Bahçeli ve Perinçek idare ediyor.”

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.