Besleme sözünü aynen kendisine iade ediyorum

Tuncay Mollaveisoğlu’nun Valilik tarafından soruşturma açılmasının ardından yaptığı açıklamaya Yerel Gazeteci Mete Sönmez’den “Besleme kelimesini Tuncay Mollaveisoğlu’na aynen iade ediyorum…” şeklinde karşı bir açıklama geldi…

Bodrum Gündem Haber

2018 yılından bu yana Muğla Büyükşehir Belediyesi’nde iletişim danışmanlığı yapan gazeteci yazar Tuncay Mollaveisoğlu hakkında Muğla Valiliği soruşturma başlatması ile ilgili olarak Bodrum Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmenine yaptığı açıklamadaki bazı ifadelere yerel gazetecilerden tepki geldi. Gazeteci Yazar Mollaveisoğlu’nun Muğla Büyükşehir Belediyesine İletişim Danışmanı olduğu dönemde ilk haberi yapan ve konu ile ilgili köşe yazısı yazan Muğla Yerel Haber Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Mete Sönmez “Besleme kelimesini Tuncay Mollaveisoğlu’na aynen iade ediyorum…” dedi.

Tuncay Mollaveisoğlu bahsi geçen haberler nedeni ile Yerel Gazeteci Mete Sönmez’e dava açmış ve davayı da kazanmış. Sönmez İstanbul’da görülen davaya pandemi nedeni ile gidemediği ve kendini savunamadığı için mahkum olduğunu ifade ediyor.

Muğla Yerel Haber Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Mete Sönmez Bodrum Gündem’de “Tuncay Mollaveisoğlu’ndan Soruşturma iddiasına yanıt…” başlığı ile yayınlanan haber ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı;

“Muğla Büyükşehir’den danışmanlık ücreti alırken, Muğla ile ilgili tek satır kaleme almamışken, Muğla’da Bodrum’daki birkaç basın mensubu hariç hiçbir basın ile tanışmamışken, Muğla ile ilgili ne yaptığı bilinmiyorken, seçim döneminde sadece Osman Gürün’ü övüp, diğer adayların seçilmesi halinde Muğla için felaket tellallığı yapan ve hala da Muğla Büyükşehir’den “yapmadığı” danışmanlık için maaş almaya devam eden Tuncay Mollaveisoğlu, Bodrum Gündem’e verdiği açıklamada, kendisinin danışmanlığını gündeme getiren Muğla’daki gazeteciler için;

“Muğla yerelde besleme medyanın yıllar önce yazdığı “danışmanlık” meselesini, hortumcu medya yeniden gündeme taşıdı. Sanki bir suçmuş gibi…” dedi.

Besleme kelimesini aynen iade ediyorum.

O haberi ilk yapan gazetecilerden bir tanesi benim. Devamında da bir köşe yazısı yazdım. Beyefendi kendisi Bodrum’da otururken, ben de Ortaca’da otururken İstanbul’da dava açtı.

Seçim öncesi yani ben yazıyı yazdığım sürede Yeniçağ’da yazarken ardından Cumhuriyet ve Tele 1’in Ege Bölge Müdürü oldu. Yani maddi ve itibar olarak daha da yükseldi. Ancak açtığı dava da, yazdığım yazıdan dolayı itibarının zedelendiğini, maddi olarak güçlük çektiğini iddia etti.

İstanbul’da hiç gitmediğim daha doğrusu pandemi nedeniyle gidemediğim, kendimi savunamadığım davada mahkum edildim, şu an üst mahkemeye itiraz ettim, süreç devam ediyor.

Yargılandığım yazıdaki sorduğum soru ise;

Biz gazetecilerin ürünü ve sattığımız şey haber ve köşe yazısı. Tuncay Mollaveisoğlu’da “Telifli yazı yazıyorum” diyerek bunu kabul ediyor, yani geçimini bu şekilde kazanıyor. Burada bir tuhaflık yok.

Ancak siz maaş aldığınız kuruluşla ilgili değil, sadece o kurumun başındaki kişiye özel yazı yazarsanız, kişiye özel köşe yazısı yazmış olursunuz.

Ayrıca biz gazetecilerin büyük özelliği eleştirmesi ve soru sormasıdır. Ben o yazıda hem eleştirdim, hem de soru sordum. Yazıda danışmanlığı sürecinde yaptığı taraflı köşe yazarlığını eleştirdim ve “Kişiye özel köşe yazısı kaç lira” diye sordum.

Son zamanlarda birçok kurumdan maaş alan kişileri diline dolayan bu şahıs, çalıştığı diğer kurumlardan ayrı olarak (Gazetecilik olarak çalıştığı kurumlara tek kelimem yok) bugün hala ne yaptığı belli olmayan bir iş için Muğla Büyükşehir’den de maaş alıyor. Danışmanlık elbette yapabilir ancak tekrar ediyorum, ne yaptığı belli değil hala.

Muğla Büyükşehir için hangi danışmanlığı yaptı?

Muğla’nın basın önünde tanıtımı için ne tür yazı yazdı?

Muğla şehri ve Muğla Büyküşehir Belediyesi için ne yaptı da hala maaş alıyor?

Tek bulabildiğim seçim öncesi Osman Gürün’ü övüp diğer adayları tukaka ilan eden yazıları. Eğer bizim yanlışımız varsa uzun süredir eleştirilen bu konuda neden Tuncay Mollaveisoğlu’nun kendisi ortaya çıkıpta “Arkadaş ben bunları bunları yaptım” demiyor. Ya da Muğla Büyükşehir Belediyesi bu arkadaşın yaptığı yararlı işler için tek bir açıklama yapmıyor. Madem hakkı ile bu parayı alıyor bunu açıklamaları çok mu zor. Bizde bu açıklama karşısında çıkar, tüm kamuoyu nezdine “Arkadaş biz yanılmışız bu vatandaş aldığı parayı sonuna hakar hak ediyormuş” der, özür dileriz.

Ancak bunu demeyen Tuncay Mollaveisoğlu çıkmış, bu danışmanlığını sorgulayan ben ve diğer Muğla’daki gazetecileri “Besleme” diyor.

Bana ve kendisini eleştirebilen Muğla Yerel Basınına hakaret eden Tuncay Mollaveisoğlu’nun sözlerine aynen kendisine iade ediyor, yorumu kamuoyuna bırakıyorum…”