Bodrum Gündem

Eğitimi Cemaat ve Tarikatlara devreden protokoller iptal edilmelidir

Eğitimi Cemaat ve Tarikatlara devreden protokoller iptal edilmelidir

Eğitim Sen Muğla Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) arasındaki protokolle, ortaokul ve liselerde Medeniyet ve Düşünce Kulübü kurulmasına ve danışman hoca atanmasına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada ise, “Eğitim, kamusal bir hizmettir ve kamu görevlileri eliyle görülür. Eğitimi cemaat ve tarikatlara devreden protokoller iptal edilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

Bodrum Gündem Haber

Daha önceki yıllarda tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller mahkeme kararlarıyla iptal edilmesine rağmen, bakanlık, mahkeme kararlarını tanımayarak değişik düzeylerde protokol yapmayı sürdürdüğünü belirten Başkan Birdal Savran ifadelerine şu şekilde devam etti; “MEB 2000 yılından bu yana çeşitli dernek ve vakıflarla birçok protokol imzalamıştır. Bu vakıf ve derneklerin bir kısmı çeşitli şirket ve sermaye gruplarının alt kuruluşuyken diğer kısmı gerici, dinci cemaatlerin uzantılarıdır. Protokollerle; kamu kaynakları bu vakıf ve derneklere aktarılmaktadır. Okullarda piyasacılık ve dini eğitim tahkim edilmektedir. Öğretmenlik mesleği işlevsizleştirilmekte, kim olduğunu “bilmediğimiz” birileri okullarımızda dolaşmaktadır.”

Danıştay Yürütmeyi Durdurmuştu…

“Sendikamız, Milli Eğitim Bakanlığı Din öğretimi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) arasında imzalanan protokol doğrultusunda ortaokul ve liselerde Medeniyet ve Düşünce Kulübü kurulmasına ve danışman hoca atanmasına ilişkin 26.03.2019 gün ve 6196306 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Milli Eğitim Bakanlığı Din öğretimi Genel Müdürlüğü ile TÜGVA arasında imzalanan protokol ile bu protokol kapsamındaki faaliyetler için Milli Eğitim Bakanlığı Din öğretimi Genel Müdürlüğü’nün 18.01.2018 gün ve 1285833 sayılı işlemiyle öngörülen Resmi/Özel Temel Eğitim ve Ortaöğretim Kurumları “Değerler Eğitimi ve Sosyal Etkinlikler” Usul ve Uygulama Esasları’nın iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Bu davada Danıştay 8. Dairesi, 11.06.2020 gün ve E: 2019/5086 sayılı kararıyla bu işlemlerin imam hatip liseleri dışındaki tüm eğitim kurumlarında yürütmesini durdurdu.”

Öğrencilerin İhtiyacı Cemaatlerin Eline Teslim Edilmek Değil…

Uzunca bir süredir, eğitimin kamusal bir hizmet olduğu ve kamu tarafından kamu görevlileri eli ile yürütülmesi gerektiğine dair uyarılarına kulak tıkayan MEB’in, yargı kararının gereğini yerine getirmesi gerekirken TÜGVA ile Sosyal, Kültürel, Sportif Faaliyetler ile Bilim ve Sanat Faaliyetlerinin Yapılmasına İlişkin İş Birliği Protokolü’nü 25.02.2021 tarihinde Bakan Yardımcısı Mustafa Safran imzasıyla imzalayarak yürürlüğe soktuğunu ifade eden Savran “Beş yıl süreli bu protokol müfredatla çelişen değerler eğitimi, dayanağı olmayan öğrenci kulüpleri ve keyfilik içeren kurallar ile 08.06.2017 gün ve 30090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’ne aykırı sosyal etkinlikler, sosyal etkinliklerde kullanılacak yayınlar ve işleyiş içermektedir. Öğrencilerimizin asıl ihtiyaç duyduğu şey dini cemaatlerin eline teslim edilmek değil, kendi yeteneklerini ve potansiyellerini keşfedecekleri, dünyaya farklı pencerelerden bakabilecekleri bir eğitim sistemidir.” dedi.

Eğitimi Cemaat ve Tarikatlara Devreden Protokoller İptal Edilmelidir

Yasa gereği 18 yaşın altındaki her birey çocuk olduğunu, tüm yasaların buna göre düzenlenmesi gerektiğini ve Bilimsel-laik ve kamusal eğitime aykırı uygulamaların son bulması gerektiğini belirten Başkan Birdal Savran’ın açıklaması “Eğitim, kamusal bir hizmettir ve kamu görevlileri eliyle görülür. Eğitimi cemaat ve tarikatlara devreden protokoller iptal edilmelidir.

MEB kamu kurumudur. MEB üzerinde kimi yapıların vakıflar ve dernekler aracılığı ile vesayet kurmasına artık son vermek gerekmektedir.

Bu nedenle Eğitim Sen olarak bu ve benzeri protokolleri yargıya taşımaktan ve toplumu bu konuda bilgilendirmekten bir an olsun tereddüt etmeyeceğimiz bilinmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki asıl sorumluluk velilerimize düşmektedir. Velilerimize çağrımız, çocuklarını kim olduğunu, ne olduğunu bilinmedikleri kişilerin eline teslim etmemeleri, onların geleceğine, emeğine ve eğitim hakkına sahip çıkmalarıdır.” cümleleri ile sona erdi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.