Bodrum Gündem

Bodrum’un Güvenlik Sorununu kim çözecek?

Bodrumlu Harun Özakıncı’nın bir yıldan bu yana “Bodrum İşeleri” adını verdiği bir youtube kanalı var. Bodrum’a dair çok ilginç tespitlerde bulunuyor. Bodrum İşeleri’nin son paylaşımı uzun zamandır yazmayı planladığım bir konuya dikkat çekiyor;

“Eski Karakol İşeleri…”. Bu yazımızda Bodrum’un en önemli sorunu olan “Bodrum’da Güvenlik” konusunu hem Harun Özakıncı’nın tespitleri, hem de kendi yorumlarımız ile birleştirerek ele alalım.

Birçoğunuz duymuşsunuzdur; 16 Haziran’da henüz 26 yaşında bir polis memuru silah kaçakçılarının hain kurşunları ile şehit edildi. Bodrum tarihinde ilk defa bir polise kurşun sıkılmıştı.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Olmayacak da…

Harun Özakıncı youtube’daki Bodrum İşeleri kanalında “Eski Karakol İşeleri” başlığında yayınladığı videosuna Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın “Bir kentin müziği değişirse, kanunları da değişir…” sözü ile başlamış. Ben haddimi bilirim ve Balıkçı’nın bu sözünün üzerine söz söylemek elbette haddime düşmez. Sadece “Eyvallah…” derim.

Harun videosunda 70’li yıllarının sonlarında Bodrum’da işlenen suçları sırlamış; Çeti yakma suçu, kız kaçırma, hızlı mobilet kullanma, ufak tefek hırsızlıklar (kömürlü ütüden elektrikli ütüye geçildiği dönemde bir elektrikli ütü çalınmış. Akın polis varmış uyarmış ahaliyi; ‘Bakın bu çok tehlikeli bir durum, bu işin arkası kötü, aman dikkat! demiş.) , oradan buradan bulunan ot içme suçu, Devrimci ve Ülkücülerin duvara yazı yazma suçu, 12 Eylül’den sonra Bodrum’dan İstanköy’e siyasileri kaçırma, sarhoş kavgaları.

Harun “O dönemlerde işlenen suçları toplasan bu günlerde işlenen bir suça bile karşılık gelemez…” diye yorumluyor. Şimdiki suçlara bakıldığında çok da haksız değil.

80’li yıllarda turizmin hareketlenmesi ile suç türleri değişmeye başlamış. Nasıl mı?

O dönemlerde İstanbul’dan, Ankara’dan çiftler gelmeye başlamış. Adamın g.tündeki kıllar enginar yaprağına dönmüş, kadınlar genç ve güzel. Bu çiftlerin bazıları pansiyon açarken, bazıları da bar açıyor. Bazıları da bütün yazı Bodrum’da geçiriyorlar. Bu g.tündeki kılları enginar yaprağına dönmüş adamların yanındaki kadınlar genelde ikinci karıları. İşte bu adamların birinci karıları bu adamları Bodrum’da basmışlar ve inanılmaz kavgalar yaşanmış. O dönemin efsane komiseri bu tür olaylara kendince çözümler üreterek genelde huzuru sağlarmış.

Harun bu videosunda çok ama çok önemli bir noktaya da parmak basmış; “Aile anlaşmazlıklar, boşanma vb. konularda kanunların 18 yaş altı çocuklar tarafından yapılması gerekir. Bu işin başka yolu yok…” Aynen bu düşünceye katılıyorum ve ben de bu düşüncenin altına imzamı atıyorum.

Gözlerini kapatın ve hayal edin, 70’li yılların sonuna kadar ve hatta 80’li yılların ilk yarınına kadar dükkanların kapılarına bir sandalye ters çevrilip bırakılır, evlerin kapısına da asla kilit vurulmazmış.

Gelelim bu güne.

Suç örgütü liderleri ve ona bağlı olanların edepsizce kuşattığı Bodrum’un suçları; kokain, insan kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, kadın ticareti, imar yolsuzluğu, haksız kazanç ve rant, trafik terörü, tefecilik, sapık ilişkilerden dolayı işlenen cinayetler ve daha akla hayale sığmayan acayip suçlar.

Ortakent, Bitez, Gündoğan, Gölköy gibi beldelerimizin mandalina bahçelerinde bulunan bahçe evlerinde siyah lüks araçlar ile giren çıkanlara rastlıyorsunuz. Araçların plakalarının birçoğu özel. Örneğin TC harfleri öne çıkıyor. Kara kara gözlükler ve siya takım elbiseli abiler yanlarında genç ve güzel kadınlar.

Kim bunlar?

Eğlence Sektöründe işini doğru düzgün yapan ve neredeyse 2 yıldan bu yana dükkan açmayan işletmeler gece yarısı saat 24:00’de canlı müziğe son verirken, Mandalina bahçelerinde ruhsatı var mı yok mu belli değil gece kulüpleri, ünlü(!) şarkıcıları sahneye çıkartıyor. Sabahın ilk saatlerine kadar şarkılar türküler gırla gidiyor. Acaba mandalina bahçelerindeki bağ evlerini aylık 30 bin lira ile 60 bin liraya kadar kiraya veren mülk sahipleri, Emniyet Müdürlüğü’ne ve Maliye’ye bildiriyorlar mı?

Yoksa hem güvenliği tehlikeye atma, hem de vergi kaçırma suçu mu işliyorlar?

Ünlü Bardakçı koyunda bir otelden yalelli yalelli Arapça şarkılar yükseliyor ve bunların kim olduğu konusunda hiç birimizin bir fikri olmuyorsa ne demeli? Belediye ekipleri sadece ses düzeyini ölçüp, bir ceza yazarak sorunu çözebiliyorlar mı? Yoksa onların da elleri kollarını bağlayan kanunlar ya da birileri mi var?

Trafikte ters yola giren lüks araçları uyardığınızda içinden çıkan abiler “Bişey mi var birader, çekil de geçelim…” diyen abileri kime şikayet edeceğimizi de bilmiyoruz.  Bu arada o abilerin bellerinde şişkinlik olduğu için tıpış tıpış ters yola giren o lüks araca yol verdiğimiz de doğrudur.

Son söz; Öncelikle benim sıklıkla söylediğim “Kedilerin ve köpeklerin bile arkadaş olduğu, Dünyanın en güzel yeri Bodrum…” şeklindeki cümlemi yeniden gözden geçirmem gerekiyor. Bir kentin karakolundaki suçlar değişmeye başlamışsa, o kent kötü anlamda değişmeye ve aslını kaybetmeye mahkumdur…

Yorumlar

  1. Adem dedi ki:

    O iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler demirin tuncuna insanın piçine kaldık