İnkâr da Etseniz, Bir Tarafınızı da Yırtsanız, Tarihi Değiştiremezsiniz!

Bugün 24 Temmuz. Lozan Barış Antlaşması’nın, yani üzerinde yaşadığımız ülkenin tapusunun Atatürk ve İnönü sayesinde resmileştiği antlaşmanın 98. yılı.

Ama bazıları Lozan’a düşmandırlar ve unutturmak için bir taraflarını yırtarlar. O yüzden 24 Temmuz 1923 yılında imzalanmış Lozan’ın yıldönümlerini de kendilerince pas geçerler. Hatta utanmadan, son padişah Vahdettin’in peşinden giderler.

Hani şu işgal güçleri işbirlikçisi olup da, Atatürk Kurtuluş Savaşı zaferini ilan ettikten bir süre sonra İngiliz savaş gemisi ile ülkesinden, yani ülkemizden kaçan hain padişah Vahdettin’den bahsediyorum!

ECEVİT VE RAUF DENKTAŞ!

4 Gün önce, 20 Temmuz’da da 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıldönümü kutlandı.

Başbakan Bülent Ecevit’in başlattığı ve TSK ile zaferle sonuçlandırdığı Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan bahsediyorum.

Ha, o harekâta evet diyen, Ecevit’in Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı da unutmayız bizler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Varlığını Ecevit’e borçlu olan”  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta birlikte kutlama yaptılar; ama ağızlarından Bir Bülent Ecevit ismi çıkmadı, çıkamadı!

KKTC’nin kuruluşunda Ecevit’ten sonra en büyük emeği olan Rauf Denktaş‘tan da hiç bahsedilmedi.

Ey halkım ve de Kıbrıs’ın kadim Türk Halkı; her zaman birileri tüm gerçekleri inkâr etmeye de kalkacak; hatta bunun için bir taraflarını da yırtacaklardır. Lâkin, tarihin gerçekliğini kimse değiştiremez.

Ancak ey güzel halkım ve Kıbrıslı kardeşlerim; tarihi değiştirmeye kalkanlar kim olurlarsa olsunlar; bir gün kendilerini  tarihin şanlı sayfalarında değil; ama tarihin hiç anılmayacak çöplüğünde layık oldukları yeri bulacaklardır. Buna hiç şüpheniz olmasın.

ERSİN’İN YÜZÜNE ÇARPACAĞIM!

Ben zamanında Show Tv’nin Almanya Haber Temsilcisi iken, Ersin Tatar da, Show TV’nin sahibi bankacı Erol Aksoy’un Finans Müdürü idi. Erol beyin karşısında önü ilikli hazırola geçerdi. Yani Ersin Tatar, o zamanlar, “Bizim finansçı Ersin” idi!

Ersin, birilerinden korkundan Bülent Ecevit ve Rauf Denktaş‘tan minnetle bahsetmeyi bırak, onların isimlerini ağzına bile almazken, hiç mi utanmadın? Hiç mi yüzün kızarmadı?

Ersiiin, Ersin; seni ilk gördüğüm yerde benden büyük azar işiteceksin. Eğer bu hatan için en azından kendi halkından  özür dilemeyi ihmal edersen, seni bir gün herkesin içerisinde azarlayacağım, haberin olsun.

Gerçi sende biraz cesaret olsa, birileri seni kendi köyünde ezim ezim eziklerken, başını kaldırır, “Bir dakika” deyip itiraz da ederdin. Ama nerdee sende o yürek! Yazıklar olsun sana.

24 Temmuz 2021-Cumartesi-Fatih Güllâpoğlu