Kabil Trajikomik Tiyatrosu!

Özellikle şu son üç aydır Afganistan konusunda büyük büyük harflerle konuşan birçok üniversite öğretim üyesinden, bazı emekli askerlere kadar uzanan, “Çok bilenler”in söylemlerine öyle gülüyorum ki.

Aman Allah’ım ne senaryolar; yok daha kanlı çatışmalar olurmuş, en son olarak da, Taliban 30 Ağustos’tan önce Kabil’e giremezmiş (Daha önce 6 aylık süreler biçiliyordu!) vs. vs.

Kısacası, bu bazı arkadaşların yorumları külliyen fos çıktı!

Hala da bazı boş boş yorumları dinlemek zorunda kalıyoruz!

Yahu olayın adı Kabil Trajikomik Tiyatrosu’nun sergilenmesinden başka bir şey değil!

ÇOKTAN EL SIKIŞMIŞLAR!

Olay ortada; ABD, Taliban ile masa altından çoktan tokalaşıp anlaşmış. ABD, “Kabil’i de kurşun atmadan alacaksın, ama halkı sıkan kurallarını biraz gevşet, bunu da önceden ilan et; bizimkiler orayı terk edene kadar sakın bize kurşun, hatta taş bile atma. Ondan sonrasına karışmam” demiş ve Taliban’ın Kabil’e 15 Ağustos’ta girişi çoktan kararlaştırılmış!

Çünkü 14 Ağustos’ta Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, tabii ki ABD’nin yardımıyla Tacikistan’a tüydürülüverdi. Adı büyük yolsuzluklarla anılan Eşref Gani tüydükten sonra, Amerikalıların kendisine öğrettiği gibi, “Daha fazla kan dökülmesin diye Cumhurbaşkanlığı’ndan ve ülkemden ayrılıyorum” dedi.

Taliban da hemen ertesi gün; 15 Ağustos sabahı önce bir açıklama yaparak, kadınların çalışabileceğini, kocaları olmadan evden çıkabileceklerini ve kız çocuklarının okumasına da izin verileceğini ilan ediverdi!

Öğleden sonra da tek bir kurşun atmadan Kabil’e, sonra da Cumhurbaşkanlığı makamına giriverdi!

ABD Başkanı Biden, bu anlaşmayı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı ikili görüşmeden önce çoktan yapmış, ama Erdoğan’dan da bu bilgiyi gizlemiş!

Şimdi bizimkiler Kabil Havalimanı’nda bıraktığı 600 askerimiz konusunda ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar!

Ne yapacaksın, hemen geri çekeceksin tabi ki!

AFGANİSTAN’A NE OLACAK?

Hiç kimse ukalalık yapıp, Afganistan şöyle olacak, böyle olacak demesin.

Afganistan, içlerinde Taciklerden, Türkmenler’e kadar uzanan toplam 12 ayrı etnik kökenden ve aşiretlerden oluşuyor.

Bunların sayıca en fazla olanı ise, tarihsel kökleri İran’a dayalı ama sünni olan Peştunlar.

Ve bu etnik toplulukların hiç biri, diğeri ile “Canım-cicim” değil!

Diğer yandan Rusya’sından Çin’ine: Pakistan’ından Hindistan’ına; ABD’sinden Türkiye’sine kadar birçok ülkenin bu ülke ile ile ilgili kendi çıkarlarını da göz önüne alırsak, Afganistan’ın geleceği ile ahkâm kesmek yalanla eş değer olur.

Allah oradaki halkların kadınlarına ve çocuklarına yardımcı olsun; çünkü erkeklerinin ne mal olduğunu gördük, görmeye devam ediyoruz!

16 Ağustos 2021-Pazartesi-Fatih Güllâpoğlu