Bodrum Gündem

Ülkemize giren her Afganlı saatli bir bombadır

Ülkemize giren her Afganlı saatli bir bombadır

Prof. Dr. Erol Manisalı, Dibeklihan Sanat Köyünde gerçekleşen “İç ve Dış Politika Bağlarındaki İroni” konulu söyleşisinde göçmenler meselesinin Türkiye’yi kaosa sürüklemenin en kolay yolu olduğunu ifade etti. Manisalı “Ülkemize giren her Afganlı saatli bir bombadır” dedi.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

Prof. Dr. Erol Manisalı ile hafta için Dibeklihan sanat Köyünde gerçekleştirdiği “İç ve Dış Politika Bağlarındaki İroni” konulu söyleşisi büyük ilgi gördü.

Suriyeli ve Afgan göçü ile ülkemize giren milyonlarca göçmenin ileride iç politikada oluşturabilecekleri tehlikeler konusunda bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Erol Manisalı, ülkemizde yanlışların yapılması üzerine kurulu bir düzen olduğunu, sağ ve sol görüşlü her kesin artık göçmenler konusunda aynı şeyleri söyler hale geldiğini belirtti.

“Sağcısı da solcusu da göç konusunda aynı şeyi söylüyor…”

Manisalı “Teknoloji diyor ki araba 4 tekerlek üzerinde gider ama hükümeti yöneten diyor ki ben iki tekerlek üzerinde gitsin istiyorum. Kendi kuralları, işleyişi ve kaynak kullanımı var.

Aynı Taliban’ın kadınlar sokağa çıkmayacaktır demesi gibi. Dolayısıyla o zaman yanlış bir şey tartışıyoruz biz. Yapılmaması gerekenler zaten belli, o zaman yapılmaması gerekenleri yaparak bundan yarar sağlayanlar olduğu için Türkiye Cumhuriyeti sorun yaşamaktadır. Çareyi bu açıdan araştırmak ve değerlendirmek gerekir. Yoksa konuşulanları ve durumu herkes biliyor üç aşağı beş yukarı. Sağcısı da solcusu da hemen hemen aynı şeyi söylüyor. Tedaviyi ararken yanlış bakıyoruz, doğruları söylemenin bir anlamı kalmıyor. Araba dört tekerlek üzerinde yürür demenin de bir anlamı kalmıyor zaten. Bu sebeple bakış açımızı değişmesi gerekmekte. Dış politikamıza bakıyorum, iç politikanın bir sonucu içeride dinci bir ideoloji, tarikatların egemen olduğu bir düzen. Kalkıp Taliban’la müzakereyi konuşuyorsunuz. Taliban’la konuşmayı Rusya Amerika kabul edebilir. Niye, onun elinde o kadar büyük bir sopa var ki o sopa ile gidip Taliban’la konuşur. Senin elinde Taliban’la konuşurken öyle bir sopa yok. Rusya’nın Amerika’nın elinde olduğu gibi o gücün yok senin. Taliban’ın başı ile konuşurken eşit statüde konuşursun, onu legalize ediyorsun. Bir anlamda meşrulaştırıyorsun. Dolayısıyla meşrulaştırdığın zaman bir orta yolda buluşmam gerekiyor. Orta yol demek senin yarı Talibanlaşman demektir. O zaman ben şöyle düşünüyorum; sen Taliban özentisi içindesindir. Bu olayların başka bir anlamı olamaz. Diğer devletler Taliban’ı kullanmak için müzakere edebilir, başkalarına karşı bir maşa olarak kullanmak için. Ama sen bunu küresel bazda değil de içeride kullanmaya kalkarsan o olmaz işte. Amerika hiçbir zaman Taliban’la Amerika’nın içindeki dengeleri için müzakere yapmaz.” Dedi.

“İçeriye her gelen Afganlı Bir saatli bombadır…”

Legal göçün karşılıklı çıkarlara dayalı olarak gerçekleştiğine vurgu yapan Prof. Dr. Erol Manisalı, göçmenler meselesinin iç savaş çıkarmanın en doğal yolu olduğunu kaydetti. Manisalı “

Suriye’de hem Amerika hem Rusya AKP sayesinde kazandı. Suriye’de kaybeden yok. Rusya çıkmamacısına yerleşti. Suriye’nin %37’sini Kürt devletinin ayağını hiç çıkmayacak bozulmayacak bir biçimde kendi üstleriyle sağlar duruma getirdiler aynen Kıbrıs’taki olay gibi, hiç fark yok. Göçmenler meselesi Türkiye’yi kaosa sürüklemenin dik alasıdır. İç savaşı çıkarmanın en güzel ve doğal yoludur. Ülkeye 11 milyonu doldurdun. İrlanda’da, İspanya’da bunu başka yöntemlerle yapmaya kalktılar ama yapamadılar Avrupa Avrupalılığını gösterdi, kendi ulusal çıkarlarını öne aldı. Dış ülkelere izin vermeden bunu çözme yolunu buldu. Bizde öyle değil, bu göç meselesi tam bir saati bombadır. Bu dış politika değil. İçeriye her gelen Afganlı bir saatli bombadır. Bu göz göre göre olan bir şeydir. Ne demek sınırları kontrol edemiyorsun? Ordu dışarıdadır, sınırlarda pekala istenirse sinek uçmaz. Benim ordum kışlasından dışarıya çıksın, gerçekten ulusal çıkarları koruyan komutanlarla sınırları korusun. Orada bu yapılmıyor. Göç meselesi o kadar büyük bir felaket ki telafi edemezsiniz o kadar insan içeriye girdikten sonra temizleyemezsiniz. Türkiye bugün değişik işgaller altında. Göç bir işgaldir, tarikatlar Cumhuriyeti işgal etmektedir. Üstüne üstlük yangın, sel ve korona gibi doğal felaketler ve çözüm yollarını gerektiği gibi aramayacak bulmayacak şekilde yürütülen yöntemler. Bütün Arapları dolduruyorsun Karadeniz kıyılarında. Onlar için her yerde ormanları kesiyorsun, yabancı taş ocaklarının hepsini onlara veriyorsun. Böylece tam bir işgale izin vermiş oluyorsun ve en tehlikelisi tarikatlar ve göçmenlerdir.  Ülkem içinde yarın Suriyelilerde Afganlar da devlet kurmak isteyebilirler. Bütün bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin dayanakları çökerten, ortadan kaldıran şeylerdir. “ dedi.

Erol Manisalı ülkemizde tarım nüfusunun kalmadığını onun yerine ucuz olduğu için Suriyelileri tarım işçisi olarak çalıştırdıklarını dile getirdi.  Manisalı “Bütün dengeleri özellikle bozuyorlar, bozuk dengeleri yönetmek daha kolaylarına geliyor.  Demokrasiyi ve  laikliği ortadan kaldırdığın zaman siyasal İslamcı rejimi daha rahat yürütme olanağına sahip olursun. Suriyeliler ve Afganlar da içerideki bozuk dengeleri daha bozuk hale getirecektir. Bu da siyasal İslamcı yapılanmanın önünün açılmasına daha da kolaylaştıracaktır.  Bugün yapılanlar siyasal İslam’a yarar sağlıyor.” Dedi.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.