MEB asıl görevini unutmamalı

Eğitim Sen Muğla Şubesi Yürütme Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanının değişmesi üzerine yapılan merkez ve taşralarda çok sayıda isim değişikliği ile ilgili yayınlanan yazılı açıklamada “MEB’in önceliği eğitim ve öğrenciler değil maalesef kadrolaşma” denildi.

Bodrum Gündem Haber

Eğitim Sen Muğla Şubesi Yürütme Kurulu tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atama yapılması biçimi eleştirilirken kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratan bu tepeden yapılan atamanın olumlu sonuç üretmeyeceği dile getirildi. Açıklamada eğitim kurumlarına yapılacak tüm atamaların demokratik katılımla yapılması ve liyakat temelli bir yaklaşımla yapılması gerektiğinin altı çizildi.

Salgın, tüm dünyada sağlıkla birlikte bir eğitim krizine dönüşmüş durumda olduğunu belirten Eğitim Sen Muğla Şubesi Yürütme Kurulu açıklamasında “Eğitime erişim başta olmak üzere pek çok alanda sorunlar yaşanmakta, öğrencilerimizin yaşadığı eşitsizlikler ve mağduriyetler derinleşerek sürmektedir. Salgının en fazla mağdur ettiği kesimler olan yoksullar, mülteciler, kız çocukları, çocuk işçiler, anadili Türkçe olmayanlar ve özel eğitime gereksinimi olan çocuklar her gün eğitim alanında yeni eşitsizliklere maruz kalmaktadır. Bütün bu sorunları çözmek ve tüm öğrencilere kamusal eğitim sunmakla görevli ve sorumlu olan MEB’in ise önceliğinin başka olduğu ortadadır.” İfadeleri yer aldı.

Her Milli Eğitim Bakanı değişiminde Bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarında da çok sayıda isimin değiştiğine tanıklık edildiğini ve MEB’in önceliğinin eğitim ve öğrenciler olmadığı kadrolaşma olduğunu belirten Eğitim Sen Muğla Şubesi Yürütme Kurulundan yapılan yazılı basın açıklaması şu cümlelerle devam etti; “Yaşanılan sorunlar sanki uygulanan eğitim politikalarının değil de yöneticilerin beceriksizliğinden kaynaklı gibi isimler değişmekte ve sorunların çözülebileceği algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Oysa açık olan bu sorunların nedeninin eğitim politikaları olduğudur. Siyasi iktidarın kendi varlığının devamı olarak sürdürdüğü “piyasacı ve dinci” eğitim politikalarından vazgeçmeden hiçbir sorunun çözümü mümkün değildir.

Eğitim alanında yaşanan sorunların bir başka nedeni de eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde “liyakat” ilkesinin tamamen yok sayılmasıdır. Sendikal ve siyasal yakınlığa göre yapılan atamalar eğitim kurumlarını adeta çökme noktasına getirmiştir. Eğitimden tamamen uzak, yeterli özelliklere sahip olmayan kadrolarla eğitim kurumları artık asıl işlevlerini yerine getiremez hale gelmiştir. Yeni bakanla birlikte bu durum öyle bir noktaya gelmiştir ki bakanlık koridorları atanma umuduyla özgeçmişlerini etkili isimlere ulaştırmaya çalışanlarla dolup taşmaktadır. Fırsattan istifade kendine bir makam arayanların çokluğu yaşanan çöküntünün trajik bir sonucudur.

Muğla ili de yaşanan bu çöküntüden payına düşeni aldı. Menteşe ilçemize yapılan ilçe Milli Eğitim Müdürü ataması Muğla kamuoyunun pek çok soruyu sormasına neden olmaktadır;

1.Menteşe ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan atamaya kim(ler) karar vermektedir?

2.Atanan ismin MEB’e iletilmesi ve MEB tarafından uygun bulunması nasıl olmuştur? Muğla’dan devreye giren birileri veya kurumlar var mıdır? Yoksa bu atama sadece atanan kişinin bireysel çabalarıyla mı olmuştur?

3.Menteşe Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürlüğü görevine bakanlıkça kariyer ve liyakat ilkeleriyle atanan makam,mevki olarak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne en yakın kademe olan eğitim yöneticileri varken eğitim fakültesi mezunu olmayan Halk Eğitim Merkezi müdürünün bu makama atanmasının nedeni nedir?

Sorular artırılabilir ancak asıl olan eğitim gibi oldukça etkili bir kamusal eğitimin sunumundan sorumlu olan bir ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atama yapılması biçimidir. Kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratan bu tepeden yapılan atamanın olumlu sonuç üretmeyeceği de açıktır. Eğitim kurumlarına yapılacak tüm atamaların demokratik katılımla yapılması ve liyakat temelli bir yaklaşımla yapılması gerektiği hususunu Muğla kamuoyuna saygıyla sunarız. Süreci izlemeye devam edeceğiz.”