Siyasette Ankara Manzaraları 1.Bölüm

Siyasetin başkenti Ankara’da, Cuma gününden itibaren siyaset yeniden hareketlendi.

2,5 aylık aradan sonra başlayan yeni süreç, bir erken veya baskın seçime gider mi?

Bana göre gider…

Yeni dönemin ilk günü, önümüzdeki yasama sürecinin ne kadar zorlu geçeceğinin işaretlerini de verdi.

Ben, Emin Varol olarak, televizyon seyrederek değil, olayların içinde yaşayarak yazarım. Yerinde izlediğim, içinde yaşadığım olayları deneyimlerime göre gözlemler, detaylandırır, yorumlar ve okuyucuma aktarırım.

Şimdi yeni dönem siyasetini hareketlendiren 1 Ekim 2021 Cuma gününe dönelim.

Şentop, Erdoğan’la ters düştü…

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, eski başkanların aksine, geride bıraktığımız yasama döneminin bilançosunu, Meclis’in kapandığı geçtiğimiz Temmuz ayında değil, Meclis’in açıldığı günden bir gün önce 30 Eylül’e bıraktı.

Ben de davetliydim.

2 Sinovac, 2 Biontek aşılarını olmama rağmen, Mustafa Şentop’u izleyebilmem için PCR testi istendi.

Aşıların bir faydası yokmuş gibi “Niye aşı oldum” diye düşünerek, salgın sürecinde ilk defa test PCR testi yaptırmak zorunda kaldım. Test sonucu “Negatif” çıkınca, Meclis Başkanı’nın huzuruna çıkabildim.

Gazeteci arkadaşlarımızdan birinin sonucunun “Pozitif” çıktığı için davete alınmadığını öğrendim, “geçmiş olsun” diyorum..

Mustafa Şentop’un bilgilendirme toplantısı, Meclis tören Salonunda yapıldı. Erken giderek, en ön sıraya oturdum. Ben de siyaseti, gazeteciliği özlemiş olacağım ki, başkana sormak için 3 soru planladım.

“Bakanların üzerinde vatandaş oturuyor”

Ama, önce Meclis Başkanı Mustafa Şentop’u dinleyelim.

Şentop, CHP Lideri’nin, “Kürt Sorunu Meclis’te çözülür mü” sözlerini cevaplandırıken, “kürt sorunu” kelimelerini kullanmadı.Sadece  “Evet, bütün sorunların çözüm yeri Meclis’tir” diye Kılıçdaroğlu’na destek verdi.

Ancak Mustafa Şentop, ilk günden, lideri Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AKP ile ters düştü.(Umarım önümüzdeki süreçte işleri ters gitmez.)

Çünkü, bir gün sonra Meclis’in açılışında Erdoğan, “Kürt sorunu falan yok. Biz hepsini hallettik” dedi.

Şentop’tan devam edelim.

Emin Varol: “Muhalefet ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’, İktidar ise ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini’ güçlendirme peşinde. Size göre yeni sistemin Meclis ayağında, iç tüzükte bir eksiklik var mı”

Mustafa Şentop: Anayasal yönden eksik yok. 2023’de bu sistem tartışmaları biter. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ben de savundum..

Emin Varol: “ Yeni sisteme göre, Meclis açılışında yürütme, yani atanmışlar, yani bakanlar, sizin ve milletvekillerinin 5 metre üzerindeki LOCA’da  oturacaklar, sizi tepeden izleyecekler. Bu, sizi rahatsız ediyor mu?”

Mustafa Şentop: Siz sadece mesafeden söz ediyorsunuz. Bakanların üzerinde de vatandaş oturuyor

Emin Varol: Siz Anayasa profesörüsünüz. Erdoğan, yeniden aday olabilecek mi?

Mustafa Şentop: Şüphesiz, onda hiç bir tereddüt yok.

Soru sormayı özlemişim. AKP döneminde unutulan, “Gazeteci, gazeteci gibi soru sorar” sözcüğüne uygun soruları özlemişim.

Vekillerin parmak izleri alındı

Mustafa Şentop’un bilgilendirmesinden sonra, yenilenen genel kurul salonunu gezdik.

Salona giderken milletvekillerinin parmak izlerinin alındığını görünce, “Ne suç işlediniz?” diye espri yaparak salona girdik.

Genel kurul salonundaki elektronik oylama sistemi, parmak izi veya pin kodu girmek suretiyle çalışıyor.

Vekillerin bastığı yere topraklama yapıldı

Savunma Sanayii Başkanlığı iş birliğiyle yenilenen salonun tabanına, bakır boru döşenerek  “topraklama sistemi” yapılmış. Bu topraklama, herhalde kavgaları önlemek için milletvekillerinin elektriğini alacak.

En önemlisi Ceylan Derisi koltuklar da yenilenmiş.

Vekillerin oturduğu koltuklar, Orijinal rengi olan gül ağacı rengine dönüştürülmüş. Böylece gül rengi koltukların parlamaları da önlenmiş.

Güllerin anlamları arasında;

Kırmızı gülün aşkı, sarı gülün ise arkadaşlığı ve minnet duygusunu temsil ettiğini hatırlatalım!

İyi çalışmalar olsun..

(Yarın: Meclisin açılış notları..)