Bodrum Gündem

Halkı Fakirleştirmek İçin Yemin Mi Ettiler?

Eğer döviz kuru yükselirse, girdi maliyetleri yükselir, bu da enflasyonu körükler; bununla da kalmaz kur yükseldikçe halk hem içerde hem de uluslararası arenada daha da fakirleşir.

Bu durum, ekonomide değiştirilemez sebep-sonuç ilişkisidir.

Bunu önlemek için önce Merkez Bankası’nı ehil ellere teslim eder ve asla karışmazsın. O Merkez Bankası faizi yükseltir, kuru düşürür, enflasyonu da adım adım düşürür. Bu da ekonomide değişmez bir sebep-sonuç ilişkisidir.

Ama Saray inatla tam tersini yapıyor. Önce faizi enflasyon oranının altına düşürtmüştü. Şimdi de, gece yarısı operasyonu ile bankanın 3 yöneticisini görevden aldı. Böylece Merkez Bankası Saray’ın “Şamar Oğlanı”na dönüştürüldü.

Kur, Cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeyine geldi ve 9.18’i de gördü. Kısa süre sonra 9.30’u da görür, 10’u da görür.

Tam bir uçuruma sürükleniş yaşıyoruz. Üstelik uluslararası petrol piyasasında petrolün 100 doları bulabileceğini, doğal gazın, dolayısıyla elektriğin daha da büyük zamlara gebe olduğunu da hesaba kattığımızda, enflasyon artışı ve fakirleşmemiz daha da hızlanacaktır.

Saray, faizleri düşürürken, “Faiz lobisine geçit vermeyeceğiz” gibi hayali bir gerekçe de ortaya konuluyor. Buna kargalar bile güler.

Yahu sen damat döneminde içi boşaltılmış Merkez Bankası’na döviz bulabilmek için Londra’daki tefecilere dünyanın en büyük faizini ödüyorsun. Asıl sen faiz lobisine teslim olmuşsun; daha doğru anlatımla sen, bu giderek fakirleştirdiğin halkın sırtına bir de Londra’daki tefecilerin yüksek faizlerini borç olarak bindiriyorsun.

Artık kendime şu soruyu soruyorum: Halkı daha da fakirleştirmek için yemin mi ettiler ki; bu, akıla, bilime ve piyasaya tamamen aykırı kararları alıyorlar?

Başka bir izahı olan varsa, anlatsın bakalım, anlatabiliyorsa!

14 Ekim 2021-Perşembe-Fatih Güllâpoğlu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.