Bodrum Gündem

Deniz Zeyrek Nedir Bu Kılıçdaroğlu Düşmanlığı? Nedir Bu İktidar Sözcülüğü?

Kemal Kılıçdaroğlu şu andaki liderler arasında en ölümcül saldırılara uğramış bir parti lideri. Üstelik Ana Muhalefet Partisi Lideri. Devletin, Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı’ndan sonra da 3 Numarası!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta siyasi cinayetler tehlikesinin varlığından söz etti. Ama bu sadece Kılıçdaroğlu’nun söyleminde kalmadı. Bütün muhalefet partisi liderleri ve yetkilileri aynı endişeyi dile getirdiler. Hatta bunlardan Ümit Özdağ ölümle aleni olarak tehdit edildiğini açıkladı.

Devletin başındaki şahıs, “Bakın bakalım daha neler olacak” cümlesiyle açık bir tehdidi dillendirdiği ortam, elbette siyasi cinayetlere de gebe olur!

Kemal Kılıçdaroğlu ve hatta CHP düşmanlığı iyice tescillenen ve katıldığı her tv programında Kılıçdaroğlu’nu mutlaka bir vesile ile eleştirerek AKP yöneticilerinin ve tv sözcülerinin, “Gözdesi” haline gelen bu arkadaş; son katıldığı tv programlarında, (Biraz önce de Habertürk Tv’de)

İktidarla ağız birliği etmişçesine Kılıçdaroğlu’nu yine eleştirdi. Efendim bu böyle söylenmezmiş! Efendim siyasi cinayet denilince Uğur Mumcu, Çetin Emeç gibi cinayetler olmalıymış!

Hey muhalefetin gülü Deniz Zeyrek, illa bir siyasi cinayet mi olsun istiyorsun? Kılıçdaroğlu’na Trabzon-Artvin yolunda yapılan silahlı saldırıda bir erimiz şehit oldu. Bu siyasi cinayet değil mi? İlla Kılıçdaroğlu’nun mu ölmesi gerekiyordu?

Gölbaşı’nda devletin tüm güvenlik güçlerinin başındaki zatlar da orada iken yapılan linç girişimi siyasi cinayet girişimi değil miydi?

Kılıçdaroğlu bu konudaki açıklamasıyla aslında bu ve buna benzer olası girişimlerin de önünün kesilmesi açısından çok önemli bir iş yapmıştır.

Efendim bu muhalif maskesi altındaki iktidar gülü Deniz Zeyrek Efendi, Kılıçdaroğlu siyasi cinayetleri telaffuz ederken yanlış cümleler kuruyormuş muş. Ne diyecekti yahu? “Suikastçi kardeşler ağzınıza biber sürerim sonra haaa” mı diyecekti? Yürü git be.

Bu arkadaş bununla da yetinmiyor. Efendim Kılıçdaroğlu, bürokratlara hitaben, yasa dışı kararlara imza atmayın, bunun hesabını vermek zorunda kalırsınız, ayın 18’inden sonra bunu sakın yapmayın mealindeki açıklamasını da eleştiriyor iyi mi?

Kılıçdaroğlu bürokratları kanunsuz iş yapmamaları konusunda uyarırken bir vatan görevi yaptı.

Deniz Zeyrek’e göre, efendim o cümleler öyle kurulmazmış, 18 Ekim de neyin nesiymiş vs. vs. yine Kılıçdaroğlu düşmanlığı.

Arkadaş ne biçim Ankara gazetecisisin sen? Cümleyi nasıl kuracaktı? “Bürokrat kardeş sakın kanunsuz imza atma yoksa darılırım canlarım” mı diyecekti?

18 Ekim tarihi de, “Bakın bu sefer daha net uyarıyorum, bu son uyarıdır, artık 18 Ekim’den sonra kanunsuz işlere imza atan bürokratların tümünü iktidara geldiğimizde mahkeme önüne çıkaracağız” anlamına gelmektedir. Kılıçdaroğlu hem Adaletin daha fazla zedelenmemesi, hem de devletin soyulmasının durdurulması, ya da soyulmasının bir nebze olsun azaltılması için önemli bir iş yapmıştır. Çünkü bürokratlar da, son anketlerde, iktidarın aleyhine, muhalefetle iktidarın arasındaki farkın 8 puana çıktığını bilmektedirler!

Bunu tüm bürokratlar anladı ama sen anlayamazsın, çünkü Kılıçdaroğlu’na düşmansın ve kıvrak bir yanın da iktidara gül atmanı zorunlu kılıyor. Yazık, yazık; seni yalaka medyadan ayıran ne kaldı ki?

18 Ekim 2021-Pazartesi-Fatih Güllâpoğlu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.