Bodrum Gündem

Milletvekili Demir’den açıklama

Milletvekili Demir’den açıklama

AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir Güllük Mahallesi’nin içme suyu ve altyapısına ilişkin basında yer alan haberlerle ilgili yazılı basın açıklaması yayınladı.

Bodrum Gündem Haber

AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir’in Güllük Mahallesi’nin içme suyu ve altyapısına ilişkin açıklamasında şu ifadeler yer aldı;

“1999-2009 yılları arasında Güllük beldesinde belediye başkanı olarak görev yaptım. 2018 yılından bu yana AK Parti Muğla Milletvekili olarak TBMM’de ilimi temsil etmekteyim.

Belediye başkanlığım döneminde Güllük bölgesi, kısa bir sürede gelişim göstererek nüfus ve ekonomik göstergeler açısından önemli bir ivme yakalamıştır.

Göreve geldiğim dönemde ciddi bir susuzluk baş gösterdiği, musluklardan sürekli olarak tuzlu ve çamurlu su aktığı Güllüklü hemşerilerimin ve tatilcilerin halen hafızasında tazedir.

Artan altyapı ve içme suyu ihtiyacı konusunun elzem hale gelmesi, Muğla’nın henüz hiçbir ilçesinde, beldesinde olmamasına rağmen, kaynakların tehlikeye girmesi, susuzlukla karşı karşıya kalınması nedeniyle belde belediyesinin bütçe imkânları dâhilinde bunu bir görev bilerek kapsamlı bir çalışma tarafımdan başlatılmıştır.

Bu amaçla 2005 yılında tamamen devletimizin ilgili bürokratik ve hukuki kontrollerinden geçen, İçişleri Bakanlığı ve Danıştay’ın oluru, belediye meclisinin kararıyla imtiyaz usulüyle içme suyu ihtiyacı, İller Bankasınca da altyapı ihtiyacı çözülmüştür.

Yağmur suları ve taşkınlardan Güllük’ü ve Güllüklüleri korumak adına dönemimde dağlardan açtığımız yer altı hatları, menfezler, büyük kanal borularıyla denize ulaştırılan isale hattı sayesinde birçok yerde yaşanan sıkıntılar Güllük’te görülmemekte, bunlardan kaynaklı mağduriyetler oluşmamaktadır. Bunu da o dönemki vatandaşlarımız gayet iyi bilmektedir.

Halen il merkezinde ve bazı ilçelerimizde altyapı sorununun çözülmediğini, sağlığı tehdit eden asbesli borularla içme suyu sağlandığını anımsatmak isterim ki; o yıllarda bir beldede yaptığımız çalışmanın önemi daha iyi anlaşılabilsin.

Bugün Muğla’nın birçok noktasında susuzluk tehlikesi olmasına, tankerlerle su taşınmasına karşın, Güllük’te sağlıklı içme suyu ve altyapı sağlanmış olmasını vicdan sahiplerinin takdirine bırakıyorum.

Burada kasıtlı olarak siyasi öç alma saikiyle bir kısım gruplar tarafından konu sürekli gündeme getirilmekte, bilgi kirliliği oluşturularak kafa karışıklığı yaratılmak istenmektedir.

Halen geçerli olan sözleşmeye göre su fiyatlarında belirleyici olan belediyedir. Öyle ki, belediyenin verdiği tarifenin uygulanmaması durumunda şirkete ceza uygulanmaktadır. Görev sürem içinde o dönemde faaliyet gösteren şirketin fiyatlarını belediye meclisi eliyle kontrol edip, fiyat artışlarına müsaade etmediğimizi, sık sık indirimleri devreye soktuğumuzu hatırlatmak isterim.

Dikkatinizi çekmek isterim ki; 2009 yılında belediyenin CHP’ye geçmesiyle belediye meclisinin ilk kararlarından biri, ilgili şirketin talebi doğrultusunda fiyatların artırılmasına onay vermek olmuştur. Benim dönemimde yüzde 30 seviyelerinde tuttuğumuz atık su bedelleri, meclis kararıyla aniden yüzde 50 seviyesine yükseltilmiş, vatandaşımızın ödeme yükü artırılmıştır. Ancak daha sonra vatandaşımızın tepkisi karşısında atık su bedelini indirmek zorunda kalmışlardır. O dönemki meclis karar tutanakları ilgili kurumlardan temin edilebilir. Tüm bunların kamuoyumuzca bilinmesi önem arz etmektedir.

Sözleşmede şirketi kontrol eden daha birçok yaptırım maddesi olmasına rağmen suçlamalar sürekli hizmeti getiren tarafıma yöneltilmektedir.

Kendi hatalarını örtmek adına, defalarca aynı yalanı söyleyip gündeme getirince gerçekleri saklayacağını sananlar, bilinçli bir saptırma ya da büyük bir cahillik örneği sergilemektedirler. Gerçekleri öğrenmek isteyenler ilgili şirketten her türlü belgeyi temin edebilirler.    

Hodri meydan!

İlk olarak 2009’da yönetime gelen ve usulsüzlükleri nedeniyle görevden alınan dönemin belediye başkanı, ardından Muğla Büyükşehir Belediyesi, seçim döneminde verdiği sözlerin arkasındaysa, Güllük su işletmesinin devrini alsınlar! Buyursunlar devrini alsınlar! Ancak belediyenin suyu devralması durumunda vatandaşlarla karşı karşıya kalacaklarından istedikleri fiyat artışını yapamayacaklardır. Hali hazırda bir sorumluluk almak yerine, paravan olarak şirketi kullanıp hem yüksek miktarda para sağlıyorlar hem de şirket keyfi olarak artırıyormuş gibi algı yaratmak işlerine daha çok gelmektedir. Muğla Büyükşehir Belediyesi, şirket üzerinden tahakkuk gerçekleşir gerçekleşmez gelir elde etmektedir.

Tüm tartışmaların altında aslında bu sebep yatmaktadır. Olanları seyirci gibi izleyip, tarafları birbirine düşürmek, hizmeti getirenleri eleştirmek yerine burada belediye üzerine düşen sorumlulukları getirmelidir. İşte, her zaman kaçındıkları gerçek durum budur!

Cumhuriyet gazetesinin şahsımla ilgili saldırıları ilk değildir. Aynı gazete, daha önce de benim dönemimden 5 yıl sonra gerçekleşen ve 7 kişinin hayatını kaybettiği üzücü bir iş kazasını bana mal etmeye çalışmıştır. Kazanın gerçekleştiği sırada görevde olan ve işletme ruhsatını veren belediye başkanını kurtarmak adına iğrenç bir bilirkişi raporuyla ben görevden ayrıldıktan 5 yıl sonra olan kazanın sorumluluğunu bana yüklemeye çalışmışlardır. Bu tuzağı hazırlayanlardan dönemin Milas Cumhuriyet Başsavcısı, FETÖ operasyonlarının ilk tutuklanan şahısları arasındadır.

Gazetecilik etiği ve basın ahlak kuralları taraflardan görüş almayı da içerir. Ancak saldırgan gazeteciliği seçenler, yanı başlarındaki şirketin görüşlerine başvurarak doğru bilgileri edinmek yerine kendi görüşlerine yakın yandaş bir muhtarın ifadelerini baz alıp kamuoyunu yanlış yönlendirmişlerdir. Bu, hangi basın ahlakıyla bağdaşmaktadır?

Geçmişi eski olan gazetenin bu konuyu bu haliyle değerlendirmeden iftira taşıyan bir haber yapması yakışık almamaktadır.

2009 yılında bu yana belediye başkanlığı görevimi bırakmış olmama ve aradan 12 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün devam eden sataşmalar göstermektedir ki; sahip oldukları siyasi anlayışın çözmediği, görmezden geldiği bir sorun tarafıma mal edilmeye devam etmektedir. Bunların amacı tamamen bellidir. Belli bir zihniyet sorunu çözmekten ısrarla kaçınmakta, daha kolay olan yolu seçerek hizmet getiren anlayışı suçlamaktadır.

Özet olarak, gerçekler gün gibi ortadayken bunu bilmiyor gibi davrananları ya da gerçekten cahilliklerinden anlamayanları kamuoyunun takdirlerine sunuyorum.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.