Bodrum Gündem

Bırak Çin’i, bakkal Mehmet Efendi gibi bile yönetebilseydiniz bu hale gelmezdik!

Ekonominin, AKP yönetiminin miras yedi gibi davranıp, har vurup harman savurması, hesapsız kitapsız davranması sonucunda ne hale geldiğini anlatmama gerek yok.

Çünkü hayat pahalılığı altında inim inim inleyen çalışanlar ve emekliler olarak hepimiz nasıl geçinmeye çalıştığımızı çok çok iyi biliyoruz.

İşyeri sağlayamadığınız için çaresiz kalan milyonlarca işsiz de cabası!

Şimdi de, tutturdular bir Çin modeli. Ve de 6 ayda toparlanacakmışız. Breh, breh  breh…

Çin modeli denilen uygulama tam 40 yılda bugünkü hale geldi ve Çinli işçinin asgari ücreti bugün bizim işçimizin asgari ücretini solladı.

O Çinli emekçi yıllarca diktatörlük yönetimi altında önce günlüğü 1 dolara çalışıp 40 yıl sefalet içinde yüzdükten sonra bugün nefes almaya başlayabildi.

Çin modeli dediğiniz şey, uçsuz bucaksız büyüklükteki topraklarda,1.4 milyarlık bir nüfusa göre işledi. Yani ürettiğin her şeyi, devasa miktarlarda da üretsen alıcısının hazır olduğu bir ülkede işledi.

Çin modeli dediğin şey, önce yıllarca ARGE (Araştırma Geliştirme) değil, yine kısaltılmış olarak, ARGE diyebileceğimiz, “Arakla Getir” modeli ile, yani teknoloji çalarak ve taklitle bugünlere geldi. Ve şimdi de kazandıkları devasa paralarla gerçek ARGE yapıp kendi teknolojisini üretir hale geldi.

Ve son olarak Çin hala diktatörlükle yönetilen bir ülke!

Halkımıza bunu mu reva görüyorsunuz? Halkımız buna izin mi verir sanıyorsunuz?

MEHMET EFENDİ NE YAPTI?

Ne Çin’i, ne osu ne busu. Yahu şu ülkeyi 40 yıllık mahalle bakkalı Mehmet efendi gibi bile yönetebilseydiniz bu hale gelmezdik.

İşyeri sağlayamadığınız için ortada kalan milyonlarca işsiz de cabası.

Mehmet efendi ne yaptı?

Elindeki parası kadar mal aldı. Üstüne kârını koyup sattı. Ama kazandığının tümünü harcamadı. O parayla karısına pahalı takılar almadı, oğlunun altına hemen bir araba çekmedi, ya da gemicikler almadı.

Önce vergi, kira, elektrik vs. giderleri için paranın bir kısmını kenara ayırdı. Geri kalan harcayabileceği parayı da, sattığı kadar alacağı ürüne değil; sattığından daha fazlasını alacağı ürüne ve yeni ürünlere ayırarak kârını artırdı.

Mütevazı yaşadı; sonra da yolun karşısındaki kendi bakkalından 10 misli büyük yeri kiralayarak bakkalını  markete çevirdi. Çalışan sayısını da 10’a yükseltti.

Mahallede herkes onu sevdi, komşu işyerleri de sevdi. Çünkü onlarla kavga etmedi. Hepsine saygılı davrandı. Onlar da tüm alışverişlerini bakkal Mehmet efendiden yaptılar.

Sonra evini de aldı, arabasını da.

Şu bakkal Mehmet Efendi kadar aklınız olsaydı, ülkemizi bu hale getirmezdiniz!

9 Aralık 2021-Perşembe-Fatih Güllâpoğlu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.