Bodrum Gündem

Öğretmenler Haykırıyor; Rekabetçi Tasarıyı Kabul Etmiyoruz !!!

Öğretmenler Haykırıyor; Rekabetçi Tasarıyı Kabul Etmiyoruz !!!

Öğretmenlerin hakları ve taleplerini içermeyen ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’nın derhal geri çekilerek, ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’na uygun bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladılar…

Fatih Bozoğlu – Bodrum Gündem

Son dönemde öğretmenlerin büyük bir bölümünün tepkisini çeken ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’ ile ilgili olarak Eğitim-Sen Bodrum Şubesinde gerçekleştirilen basın açıklamasında ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’nın derhal geri çekilmesini istediler. Eğitimsen’li Öğretmenlerin; “Siyasi iktidar eğer bir meslek kanunu yapmakta samimi ise öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’na uygun bir düzenleme yapması gerekir…” şeklindeki ifadeleri de çok dikkat çekti.

Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı dışındaki bir metin kabul edilemez…

Öğretmen Gönül Ay tarafından okunan basın açıklamasında iktidara yönelik olarak şu sözler yer aldı; “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. 145 paragraftan oluşan belge, öğretmenlik mesleğinde işe alınma, işe alınmada seçme ve formasyon, mesleğe hazırlık, değişik düzeydeki öğretmenlerin mesleki sorunları, iş güvencesi, öğretmenin hak ve sorumlulukları, disiplin işleri ve mesleksel bağımsızlık gibi konuları kapsamaktadır. Temel ücret, çalışma süreleri ve koşulları, özel izinler, araştırma izinleri, tatil, eğitim-öğretim yardımcı personelleri, sınıf mevcutları, öğretmen değişimi, uzak bölgelerde ve kırsal kesimde çalışan öğretmenler ile ilgili özel düzenlemeler, aile yükümlülükleri olan öğretmenlerle ilgili düzenlemeler, sağlık, sosyal güvenlik ve emeklilik gibi konuların da olduğu temel bir belgedir. Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir metindir. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir…”

“Öğretmenler Arasında Dayanışmayı Bozmayı Hedefliyor”

Öğretmenler arasında rekabeti arttıracak tasarıyı kabul etmediklerini, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlayan bir kanun istediklerini kaydeden basın açıklamasında “Öğretmenler arasında halen var olan sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenileri eklenmek isteniyor. Öğretmenleri kariyer basamaklarına bölüp farklı ücretlerle eğitim rekabetçi bir yapıya büründürülmektedir. ‘Nitelikli Okul/Niteliksiz Okul’ ayrımında olduğu gibi, ‘Nitelikli Öğretmen/Niteliksiz Öğretmen’ algısı yaratılmak isteniyor. Ayni işi yapan, sınıfında, branşında aynı eğitim içeriğini anlatan öğretmenler arasında dayanışmayı bozmayı hedefliyor ve sınıflarında uzman ya da başöğretmen isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında gerilimlere ve okullarda oluşturulan özel sınıfların yaygın hale gelmesi sonucunu doğuracaktır…” denildi.

Seçmeli ders tercihleri 4-21 Ocak 2022 tarihleri arasında yapılacağının bilgisini de kamuoyu ile paylaşan Eğitimsen’li öğretmenler, “Seçmeli dersleri öğrenciler ve veliler seçer, eğitim yöneticilerinin ve okul yöneticilerinin yönlendirme yapması kabul edilemez…” görüşünü de dile getirdiler.

Enes Kara olayı sadece kamu ya da özel yurt sorunu değildir…

Eğitimsen’li öğretmenlerin yaptığı basın açıklamasının son bölümünde geçtiğimiz günlerde intihar eden Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara ile ilgili olarak da şu ifadeler yer aldı; “Kaldığı cemaat yurdunda maruz kaldığı baskıları anlattığı videoyu paylaştıktan sonra intihar eden Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın ardından bir kez daha gördük ki Adları taciz, tecavüz ve katliamlarla anılan cemaat yurtları, bu kez de bir gencin çaresizliğe mahkum edilmesi ve adım adım hayattan koparılmasıyla karşımıza çıkmıştır. Sorunu sadece kamu ya da özel yurt sayılarıyla anlamaya çalışmak gerici, baskıcı, yasakçı, otoriter, cinsiyetçi ve ırkçı bu kuşatmayı sadece bir yönüyle ele almak olacaktır. Halbuki sorun, öğrencilerimizin kamusal, parasız ve nitelikli yurtlarda barınma hakkının sağlanmasının yanı sıra onlara demokratik, özgürleştirici, eşitlikçi ve laik bir barınma ortamının da sunulmasıyla çözülebilecektir…”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.