Eğer Bu Yapılırsa, Susuzluk Sorunu Rafa Kalkar!

Çağımızın şimdiden baş gösteren ve ileriki yıllarda başta ülkemiz olmak dünyanın önemli bir bölümünü çok ciddi tehdit eden su kıtlığını önlemenin yolunu buldum.

Bazılarınız, “Herif boyuna posuna bakmadan buna da mı el attı?” diyeceksiniz. O diyenler desinler, onlara cevabım yazımın sonunda!

Ben hayal etmeyi ve bazı sorunlar için, bazılarına, “Zihni sinir projesi” olarak gelebilecek, ama aslında çözüm odaklı projeler hayal etmeyi çok severim.

“Temiz ve Bol Su Döngüsü” adını verdiğim bu projenin bazı ipuçlarını vereceğim. İlgilenen ciddi mühendislik firmaları var ise en ince detayına kadar projeyi paylaşır ve dünya patentini alırız.

Bu projenin temeli, aslında atalarımızın binlerce yıl önce keşfettiği bir projeye, “Sarnıçlara” dayanıyor.

Benim projem, “Dev sarnıçlarla” gerçekleştirilecek bir proje.

Ama projenin en önemli kısımlarından biri, bir sarnıcın yarım küre halinde su toplayan yüzeyinin toplayabildiği su kapasitesini her yağmurda en az 3 misli su toplama kapasitesine çıkartan ve sıcak havalarda, depolanan suyun tek bir damlasının bile buharlaşmadan korunabileceği bir proje.

Bir de, ata sarnıçlarının en büyük sorunu, zamanla diplerinin toprak ve kumla dolmasıdır. İkinci büyük sorunu da, sarnıçlara zaman içerisinde, yılandan farelere kadar uzayan bir listede yer alan canlıların girmesi, bunlardan çoğunun içeride ölüp, leşlerinin zamanla suyu kirletmesidir.

Benim projemde, sarnıçlar kendi dış yüzeylerini, çok kolay bir şekilde kendi kendine temizleyebiliyor. Hem de sıfır maliyetle! Bu da kum, toprak birikmesini önlüyor.

Ayrıca projem, bu sarnıçlara hayvan girmesini de engelleyen bir proje.

Yine bu proje çerçevesinde, bir ana sarnıç, bileşik kaplar düzeneği ile aynı kapasiteye sahip en az iki sarnıcı daha besleyebilecek. Ve bu iki sarnıç tamamen kapalı olacak. Bu da her üçlü birim için maliyeti düşürecek.

Bu proje, aynı zamanda, “Yeşil” bir proje. Çünkü elektriğini de kendisi üretecek!

Bu proje barajlardan çok daha az bir maliyete sahip olacak.

Başta Bodrum, Kıbrıs ve birçok tarım alanımız olmak üzere su kıtlığı çekiyoruz. Göllerimiz, barajlarımız kuruyor. Ve “Taşıma sularla” bu kıtlığı önlemeye çalışıyoruz. Peki nereye kadar? O suların geldiği kaynaklar da yakın bir süre içerisinde azalmayacak mı? Kurumayacak mı?

Atalarımız ne demişler: Taşıma suyla değirmen dönmez!

Başta gençlerimiz olmak üzere herkese bir çağrım var: Dalga geçerler diye korkmayın. Hayal edin ve uygulamaktan, paylaşmaktan çekinmeyin. “Hayalci” diye dalga geçenler ya kıskanç oldukları için, ya da kapasitesiz oldukları için bunu yaparlar.

Eğer insanoğlu hayal etmeseydi, bugün hala taş devrinde yaşıyor olurduk!

Hepinize mutlu bir hafta sonu diliyorum.

22 Ocak 2022-Cumartesi-Fatih Güllâpoğlu