Bodrum Gündem

Bodrum’un harikaları bitmez

Rantçılar ve iktidarlar el ele verip ne kadar bozmaya çalışsalar da; adeta cezalandırılır gibi yangında uçakla söndürme geciktirilse de; yıllar önce yapılmış olması gereken alt yapı yatırımları daha şimdilerde hız almaya başlasa da; tarihi, yabancılar tarafından ne kadar yağmalanmış olsa da; mafya Bodrum’da cirit atmaya başlasa da; Bodrum’un doğal harikalarını, Bodrum’un tarihsel hazinelerini kimse bitiremez.

İnsanının iyisini ise feriştahı gelse bozamaz. Bu iyiler, kadınıyla erkeği ile güleryüzlüdürler, beceriklidirler, zekidirler ve merttirler. Onlara mafya filan da sökmez!

Bunları, İstanbul’daki evimde kar manzarasını seyrederken, bir yandan da o muhteşem kokusunu içime çeke çeke yediğim Bodrum mandalinasının olağanüstü lezzet denizinin içinde yüzerken düşünüyordum.

Bodrum Gündem sitesinin sahibi Fatih Bozoğlu’nun, sağolsun kendi elleriyle üşenmeden topladığı bir koli mandalinayı kuryeden teslim aldıktan hemen sonra daldım bu düşüncelere.

Meşhur virajlı yokuşundan aşağı inmeye başlarken kucaklayan o muhteşem manzara mıdır yalnızca Bodrum’u Bodrum yapan?

Değil.

Bodrum doğasıyla, tarihi ile lezzetleriyle ve insanlarının bozulmamış olanlarıyla bir hazinedir.

Bodrum’un mandalinası dünyanın en güzel kokulu mandalinasıdır. Ve o kadar enteresandır ki, Bodrum mandalinası, ağacının bulunduğu köye (şimdi mahalle oldular) göre de değişir. Kabuğu en ince çekirdeği en az olanı Ortakent’in mandalinasıdır. İşte benim de lezzetinin içinde kaybolduğum Bodrum mandalinasını Fatih Ortakent’ten toplamış.

Bodrum’un toprakları bereketlidir. Bırak toprağını, pen kapılarınızın altta çatlak bir yeri varsa, oradan bile ot bittiğini görürsünüz.

Denizin en azgın zamanlarında, kıvrım yapmış ve arkasındaki tepe ile de kendini rüzgârdan korumuş bazı koylarda çarşaf gibi durgun, akvaryum gibi berrak sularda yüzersiniz.

Toprağa ayak bastığınız her yerin altında tarih yatar.

Özellikle merkezdeki evlerin çoğu eski şehir kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Ana yoldan yokuş aşağı merkeze inerken sağınızda eski sanayi bölgesi vardır. O sanayi mahallesinde yürüyenlerin çoğu, hemen altında 60-65 metre yüksekliğinde bir amfi tiyatronun yattığını bilmez.

Toprağı bıkmadan usanmadan eşelesen, belki 9 katta 9 ayrı medeniyet bulursun.

Doğasıyla, ürünleriyle, havasıyla, deniziyle, insanlarından bozulmamış olanlarıyla, taşıyla, toprağıyla bir hazinedir Bodrum.

Öyle bir hazine ki, depremler belki 9 ayrı kenti toprağın altına gömmüş olsa da, insanoğlu Bodrum’u yeniden inşa etmekten asla vazgeçmemiş.

Pandemi yüzünden oldukça uzak kaldım Bodrum’dan. 1974’e ilk ayak attığımdan bu yana, Bodrum hala gözbebeğim, asla unutamayacağım ilk aşkımdır, yavuklumdur. Bodrum’a ihanet ettiğim, zaman zaman aldattığım güzellik ise Datça’dır.

27 Ocak 2022-Perşembe-Fatih Güllâpoğlu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.