Bodrum Gündem

Zeynep Oral “Fatma Girik Akdeniz gibi bir kadındı, Akdeniz gibi bakardı…”

Zeynep Oral “Fatma Girik Akdeniz gibi bir kadındı, Akdeniz gibi bakardı…”

Sinema sanatçısı Fatma Girik için İstanbul Cemal Reşit Rey Konferans Salonunda gerçekleştirilen veda töreninde konuşan Gazeteci Zeynep Oral “Fatma Girik, Akdeniz gibi bir kadındı, Akdeniz gibi bakardı…” dedi.

Fatih Bozoğlu – Bodrum Gündem

Türk sinemasının en özel aktristlerinden birisi Fatma Girik 79 yaşında yaşamını yitirdi. Bodrum sevdalısı Fatma Girik Bodrum’da toprağa verilmeden önce İstanbul Cemal Reşit Rey Konferans Salonunda bir veda töreni düzenlendi.

Fatma Girik gibi bir Bodrum sevdalısı olan Gazeteci Zeynep Oral Cemal reşit Rey Konferans Salonunda gerçekleştirilen veda töreninde yaptığı konuşmada; “Fatma Girik, Akdeniz gibi bir kadındı. Güzel, sıcacık, huzurlu, fırtınalı, yararlı. Fatma Girik Akdeniz gibi bakardı. Güzel yüzünü taçlandıran o gözlerde her zaman hem gençliğin meydan okuyuşunu, hem de binlerce yıllık birikimi, bilgeliği gördüm. Hayatı seven, dünyayı, vatanını,  halkını seven, mesleğini seven,  Memduh Ün’ü, yakınlarını, dostlarını seven, tüm sevdiklerine karşı kendini hep sorumlu hisseden Fatma Girik, aşkını, tutkusunu, yeteneğini, cesaretini, direnişini gözlerinde taşırdı…” dedi.

Duygu patlamaları yaşıyoruz…

Konuşmasının başında Fatma Girik’in mavi gözlerini çarpıcı bir şekilde tanımlayan usta gazeteci Zeynep Oral, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Günlerdir onun hakkında nice yazı okuyoruz, nice tanıklıklar paylaşılıyor, duygu patlamaları yaşıyoruz. Çocuk yaşta sinemaya adım attığını, 180 film çevirdiğini, 1960’de Memduh Ün’le yolları kesiştikten sonra yıldızının nasıl parladığını… 1965’te Atıf Yılmaz’ın yönettiği “Keşanlı Ali Destanı” filmiyle de, 1967 yılında Ertem Eğilmezin yönettiği “Sürtüğün Kızı” filmleriyle de Antalya Altın Portakal’da defalarca En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandığını… Çoook yıllar sonra 2020’de 57 Antalya Altın Portakal’da onur konuğu olup o muhteşem afişle, tüm kenti, ülkeyi büyülediğini de biliyoruz…”

Fatma Girik bir Oyunculuk ustasıydı…

Usta gazeteci Zeynep Oral konuşmasında oynadığı rollerin hakkını verdiğini kaydederek; “Sanatçı özellikleri, sineması çok konuşulacak nasılsa. İster masum utangaç köylü kız, ister baştan çıkarıcı vamp kadın, kah sert otoriter despot işkadını, kah Anadolu’nun görmüş geçirmiş bilge Toprak Anası; şimdi yaşlı, derken gepegençti. O, dişi Hamlet’, Sineklibakkal’ın Zilha’sı, dar sokakların Şoför Nebahatıydı. Kah çileli aşık, kah dövüşken cengaver!  Üstlendiği her rolde sahiciydi, inandırıcıydı.  Çünkü doğaldı. Kendiydi. Beyaz perdede her yaptığına, söylediği her söze inanırdınız. Beş duyunuza seslenir, en kötü yönetmene rağmen, doğal oyunculuk yeteneğiyle sizi avucunun içine almayı bilirdi.  Kısacası o bir ustaydı. Oyunculuk ustası…” dedi.

Devrimciliğini Atatürk devrimlerinden miras almış ve benimsemişti!

Oral konuşmasına şu sözler ile devam etti; “Öteki özellikleri şöyle özetleyebilirim:  Onurluydu. İyi ahlaklıydı. İyi insandı. Kendi de diyordu: “ İyi insan olmak, dünyadaki her şeyden daha zordur”. Evet, hanımlar beyler! Zordur iyi insan olmak. Çünkü iyi insan olmak her gün yeniden yeniden yeni baştan yaptığınız seçimlere bağlıdır. Hangi doğrulardan yanasınız. Hangi gerçeklerden! O seçimini hep doğru olandan yana yaptı. Duruşuyla, sözleriyle eylemleriyle yaptı. Yardımseverdi. Vicdanlıydı.  Kendini çevresine karşı, yakınlarına karşı izleyicisine karşı, halkına, vatanına karşı sorumlu hisseder, bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışırdı. Atatürkçüydü. Cumhuriyet ilkeleri ve özellikle de Laiklik Sevdalısıydı. Devrimciydi. Devrimciliğini Atatürk devrimlerinden miras almış ve benimsemişti! Hem de son 20 yıldır değil, onu tanıdığım ilk günden beri, her zaman!…”

Haksızlığa, sansüre, sömürüye, eşitsizliğe savaş açanlardandı…

Fatma Girik’in her daim emekten, emekçiden yana olduğunun da altını çizen Zeynep Oral; “Daha 70’lerde birçok meslektaşı gibi İstanbul’dan Ankara’ya 3 gün süren “Sinema Emekçiler Yürüyüşüne” katılmıştı. Onları Üsküdar’dan yolcu edişimizi anımsıyorum. Madencilerin yürüyüşüne de katılmıştı.1 Mayıslarda Taksim Meydanındaydı. Haksızlığa, sansüre, sömürüye, eşitsizliğe savaş açanlardandı. Yaptığı her işi, hep severek, tutkuyla yaptı. Dobraydı. Açık sözlü, açık fikirliydi. Sözünü hiç sakınmadı.  Bu dobra halini  Şişli Belediye Başkanlığında da sürdürdü, halkın derdini dert edindi. Kadın sorunlarına, gençlerin sorunlarına eğildi. Ayni tutumu Belediye başkanlığından sonra televizyonda “Söz Fato’da” programlarında da sürdürdü…” dedi.

“Beni hep şaşırtan bir hali vardı: Bir bakarsınız tam bir “Erkek Fatma”, bu terimi pek sevmezdi. Bir bakarasınız dünyanın en asil kadını. 12 Eylül döneminde yazdığım “Bir Ses”  kitabımda hapisteki barış tutkunu Reha İsvan’ı canlandırmak istediğinde tepeden tırnağa umut, direniş ve cesaret örneği olmuştu! Nazım Hikmet Vakfında  çalışırken her an yanımızdaydı!”

Sonsuzluğa göçüşünü duyduğumda ilk aklıma gelen o güzel yüzüydü…

Usta Gazeteci Zeynep Oral’ın zaman zaman duygu seli yaşayarak kelimelerin boğazına dizildiği konuşmasında; “Sonsuzluğa göçüşünü duyduğumda ilk aklıma gelen o güzel yüzü ve beden dilindeki değişimler oldu. Rotterdam’da “Kırmızı Lale- Film Festivali’ndeyiz. Gün boyu sokakları, kahveleri, müzeleri dolaştık. Kendimizi sohbete, gülmeye, yürümeye, keşfetmeye kaptırdık. Birden eyvah festivalin açılış törenini kaçıracağız! Ben neyse, ama o kaçıramaz, çünkü onur konuğu ve sahnede “Yaşam boyu Başarı Ödülü’nü alacak! Sahnede onu gördüğümde gözlerime inanamadım: Siyah dantel elbisesi içinde bir kraliçe! Bütün gün ayağında en sıradan bir pantolon, bir trençkotla dolaşan o ufacık tefecik, komikliklere bayılan kadınla, bir saat sonra, spot ışıklarının altında büyüdükçe büyüyen, bir kuğu gibi süzülen, kraliçe edasıyla herkesi büyüleyen, kırılganlığı ve soyluluğuyla kitleleri kucaklayan, aynı insan olabilir miydi? Olmuştu işte!  Fark sadece görüntüdeydi…” ifadeleri yer aldı.

İyi ki yaşamımızdan Fatma Girik geçti!

Bodrum sevdalısı Usta Gazeteci Zeynep Oral, kendisi gibi bir Bodrum sevdalısı olan Fatma Girik’i son yolculuğuna uğurlarken kimi zaman kelimeler boğazında düğüm düğüm, gözleri yaşlı, kimi zaman da gülümseyerek yaptığı konuşmasını “Tatlı dilli, zengin gönüllü, kocaman kalpli, her anın hem tadını çıkaran hem de sorumluluğunu üstlenen, her daim güler yüzlü, gülen gözlü kadın hep aynı insandı. İyi ki yaşamımızdan Fatma Girik geçti! İyi ki var, iyi ki hayatlarımıza dokundu!” sözleri ile tamamladı…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.