Bodrum Gündem

Menopoz sürecinde bilinmesi gerekenler

Menopoz sürecinde bilinmesi gerekenler

Acıbadem Bodrum Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Meral Sözer, lanse edilenin aksine menopoz sürecini fit, spor yaparak, düzgün beslenerek geçiren kadınlarda östrojen kullanımının zarardan çok yarar sağladığını söyledi. Dr. Sözer bu kullanımın “kilo sorunu olmayan, kalp, şeker, tansiyon rahatsızlığı olmayan, kan değerleri normal düzeyde olan” hastalar için geçerli olduğu konusunda kadınları uyardı.

Bodrum Gündem Haber

Anne karnından itibaren yumurtalıkların içerdiği yumurta sayısının, adet düzeninden bağımsız olarak azalmaya başladığını belirten Acıbadem Bodrum Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sözer iyi bir yumurtalık kapasitesi için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Bebeğin sağlıklı gelişiminin, annesinin yaşam boyu dengeli beslenmesiyle başladığına dikkat çeken Dr. Meral Sözer, “Genetik sorunların araştırılması ve check up yapılarak annede eksik bulunan ne varsa yerine konması çok önemli. Sonra da folik asit, omega 3 ve diğer mineral ve vitaminlerin takviyesi artık tüm toplumlarda biliniyor hemen hemen” dedi. Dr. Sözer, kız çocuğunun kilosu, beslenmesi, fizyolojik gelişimi, spor yaparak sağlığını korumasının üreme sağlığı açısından önemine değinerek “Geleceğin annelerini puberte sonrası cinsel fonksiyonlar, korunma, cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda mutlaka bilgilendirmek lazım” diye konuştu.

Türkiye’de Yaş Ortalaması 47…

Acıbadem Bodrum Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sözer, Türkiye’de menopoz yaş ortalamasının 47 olduğunu belirterek “Menopoz ‘bir yıllık adetsiz dönemi takiben başlayan periyot’ olarak tanımlanır. Verisel olarak yumurtaların östrojen salgılamayı bitirdiği dönemdir. Bununla birlikte testosteron ve progesteron hormonları da azalır. Libidonun düşmesi, depresyona meyil, kilo artışı, tansiyon ve şeker değerlerinin oynaması da malesef bu dönemde belirginleşir. Ateş basmaları, beyin hücrelerinin kaybına ve unutkanlığa yol açabilir” dedi.

Menopoz Replasmanı Yeniden Gündemde…

Öncelikle psikolojik olarak hazır olmak gerektiğini ancak bunun kolay olmadığını dile getiren Dr. Sözer “Östrojen hormonu gençlik hormonu demek. Malesef 2000’li yılların başında menopoz tedavisi için verilen hormonel ilaçların kansere yol açtığı birkaç yayın tüm dünyada yankılandı. Oysa bu konuda yapılan çalışmalar objektif ve yeterli değildi. Ani olarak östrojenden mahrum kalan ve korkularak replasman önerilmeyen bu periyotta kadınlarda kalp damar hastalıklarının artışı, kırıklar, depresyon gibi pek çok negatif durumla yüzleşmek zorunda kaldık. Günümüzde biyoeşdeğer hormonların üretimi ve kullanımıyla menopoz replasmanı tekrar gündeme geldi” dedi. Dr. Sözer, 60’lı yaşlara kadar meme ve rahim dokusunun kontrolüyle riskleri minimalde tutarak kişiye özel tedaviler planlanabildiğini söyledi.

Östrojen Kullanmak Yararlı Mı Zararlı Mı?

Bahsedilenin aksine menopoz sürecini fit, spor yaparak, düzgün beslenerek geçiren kadınlarda östrojen kullanımının zarardan çok yarar sağladığının altını çizen Dr. Sözer “Ancak üstüne basarak söylemek gerekir ki, bu durum kilo sorunu olmayan, kalp, şeker, tansiyon rahatsızlığı olmayan, kan değerleri normal düzeyde olan hasta grubu için geçerlidir” uyarısında bulundu.

Bilimsel Yayınlar Doğruluyor…

Dr. Sözer bilimsel yayınlara göre hormon replasmanın yararlı sonuçları olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Sonuç olarak kanser çok yaygın, stres, sigara, alkol, ortam kirliliği, sporsuz yaşam, kullandığımız cep telefonları ve bilgisayarlar bile etken bunda. Dozunda yerine koyma tedavisiyle hem sağlık hem antiaging açısından kadının yaşam kalitesi yükseltilebilir. Nitekim az sayıda da olsa yapılan yayınlarda 5 yıldan az hormon replasmanı alan kadınlarda yararları zararlarından çok daha fazla izlenmektedir.”

Peki ya Sonra?

Acıbadem Bodrum Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sözer, menopoz sonrasında yapılması gereken tetkikleri şöyle sıraladı: “Yılda bir kez vajinal muayene, transvajinal USG, meme USG, iki yılda bir mamografi ve smear yapılması ve rutin kan tetkiklerine bakılması pek çok rahatsızlığın oluşmadan tespit edilmesinde bize yardımcı olacaktır.”

Menopoz öncesi dönemde östrojen hormonunun çok yükseldiğini belirten Dr. Sözer “Bu adet döngüsünü bozar, miyomların büyümesine, hiperplazi ve kanserin oluşmasına yol açabilir. Çünkü yumurtlama fonksiyonunun azalmasıyla koruyucu hormon olan progesteron da çok azalır ve bu dönemde mutlaka tedaviye eklenmesi gerekir. Menopoz öncesi başlanacak tedaviyle kadın bu süreci hem rahat atlatacak hem de olası bir kanser gelişiminin erken tanısının konması olasılığını yakalamış olacaktır” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.