Bodrum Gündem

Bodrumlu kiracılar tehlikenin farkında mısınız? Fatih Bozoğlu yazıları…

“Bodrum Fahiş Kira Artışlarıyla Karşı Karşıya…

Bodrum, bir zamanlar Türkiye’nin en önemli Turizm destinasyonlarından birisiydi. Öyle ki dünyadaki önemli turizm merkezleri ile yarışıyor, milyonlarca turist ağırlıyordu. Bütün iyi olan şeyleri yok etmede çok başarılı olan insanoğlu bu durumu da yok etmeyi başardı. Bodrum yıllarca plansız ve altyapısız büyümeye devam etti. Bir turizm destinasyonu olmaktan hızla uzaklaşıp insanların yaz dönemlerini geçirdiği bir sayfiye kasabası olmayı tercih etti.

Son dönemde deniz kenarındaki oteller yıkılıp lüks rezidanslar yapılmaya ve yüksek fiyatlara satılmaya başlandı. Önce belli bir bölgeden başlayan bu durum şu anda tüm yarımadayı sarmış durumda. İlk başlarda herkesin kulağına hoş geliyordu, milyon avrolara villa satılıyor ve inşaat sektörü bugüne kadar kazanmadığı paraları kazanıyordu.  (anımsadınız mı 1990’larda da böyle deniliyordu; ‘Bugüne kadar kazanmadığı paraları kazanıyorlardı…’ denilirdi.)

Şimdi hepiniz içinizden bunun neresi kötü diye soruyor olabilirsiniz. Maalesef çok yakında Bodrum’da konut kiraları inanılmaz derecede artacak. Bu durumdan en çok hayatını sürekli Bodrum’da geçiren bizler etkileneceğiz. Esnaf, çalışan, devlet memuru, yani şimdilerde artık kalmayan orta gelirli insanlar.

Bütün dünyada ülkeyi yönetenler ve yerel yönetimler orada yaşayan insanların refahı, huzuru ve mutluluğu için çalışır. Ama bizde maalesef bu işler böyle olmuyor. Vatandaşı yolunacak bir kaz gibi görüp içtiğimiz sudan, yediğimiz yemekten, soluduğumuz havadan, kısacası aklınıza gelebilecek her şeyden vergi almaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar. Bu vergileri de çıkartırken, çok fazla önünü arkasını düşünmeden, o günü kurtarma düşüncesi ile yapıyorlar. Sonrasında çıkarılan bu kanun, defalarca değiştirilmek zorunda kalıyor.

Bodrum Belediyesi geçtiğimiz yıl emlak vergilerini yüzde binlere varan oranlarda (yazım hatası değil yazı ile bin, rakamla 1.000) arttırdı. Burada amaç, vatandaştan daha fazla para toplamak ve belediyenin kasasına daha fazla para girmesini sağlamak. Yani Belediyeyi daha doğru yönetelim, giderlerimizden tasarruf sağlayalım demeyip, işin en kolayını tercih edip vatandaşın sırtına bir yük daha yüklemek.

08.09.2021 tarihinde Bodrum Belediyesi’nden bu konu ile ilgili bir açıklama yapılmış “Önceki dönemlerde yüksek tutarda emlak vergisi artışı yapılan yerlerde düşük, düşük artış yapılan yerlerde yüksek artış yapılmıştır…” denilmektedir. Örnek olarak da Bitez mahallesinde emlak vergi oranlarının yüksek tutulduğundan bahsedilmiştir.

Şimdi tam da burada asıl konuya girmek istiyorum. Şu anda Bitez bölgesinde milyon dolarlara ev satılıyor. Böyle bir ortamda emlak vergisi beyan değerlerini tespit ederken bundan etkilenmemek mümkün olur mu

Örneğin;

Bitez’de yaşayan bir yurttaşın 100 m2 bir evi var. Bu evin değeri daha önce 400 bin TL. gözüküyordu. Yerel yönetim bunu 10 kat arttırıp 4 milyon TL’ye çıkardı. Bu ev sahibinin ödemesi gereken emlak vergisi 8 bin 800 TL. Üstelik bu vergiyi iki eşit taksitte Mayıs ve Kasım aylarında ödemesi gerekiyor.

Şimdi gelelim zurnanın zart dediği yere. Çünkü sorun ev sahibi yurttaşın vergisini ödemesi ile sona ermiyor.

Eğer bu ev sahibi evini kiraya veriyorsa bu sefer de vergi dairesi devreye giriyor. 06.01.1961 yılında yürürlüğe konulan Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesi şöyle diyor; “Kiraya verilen mal ve hakların bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Kira Bedeli Vergi Usul kanununa göre belirlenen vergi değerinin yüzde 5’inden aşağı olamaz…”

Türkçesi şu; “Sen evini Belediyenin belirlemiş olduğu emlak değerinin yüzde 5 inden aşağı veremezsin. Eğer verirsen ve ben bunu tespit edersem aradaki farkın bedelini senden alırım…” diyor.

Hani belediyenin 400 bin TL’den 4 milyon TL’ye çıkarmış olduğu ev var ya, işte bu evi yıllık 200 bin TL’den aşağı kiraya veremiyor. Bu da bu evin aylık 16.670 TL’den kiraya verilmesi gerektiğini gösteriyor. Yıllık çıkan bu rakamdan vergi dairesi 7 bin TL’yi düşüyor, geri kalan rakamdan 67.550 TL Gelir Vergisi talep ediyor. O da kirada sadece bir eviniz varsa geçerli oluyor. Birden fazla eviniz varsa bu rakam daha da artıyor. Şimdi diyeceksiniz ki kira kontratını düşük gösteririm. Geçmiş olsun bu da mümkün olmuyor. Beyannameler artık bilgisayar ortamında verildiği için siz düşük göstermek istediğinizde sistem kabul etmiyor.

Doğal olarak ev sahibi seve seve bu vergiyi kiracıya yansıtmak durumda kalacak.  Bu da çok yakında Bodrum Mahkemelerinde ev sahibi ve kiracılar arasındaki davaların artacağını gösteriyor.

Yakında Bodrum Belediyesi’nin önünde insanlar “BARINAMIYORUZ” diye toplanırsa sakın şaşırmayın…

Not: Bu arada Bodrum yerlisinin anasından atasından miras kalan evleri tek tek satılmak zorunda kalacak ve birileri de bu evleri toplayacak. 80’li ve 90’lı yıllarda ve sonra 2 binli yıllarda olduğu gibi. Anımsadınız mı Çamlık köyüne golf yapılmadan önce üç kuruştan araziler toplanmıştı. 

Not 2: Böyle bir yazının yazılmasını öneren ve tehlikenin farkına varmamı sağlayan geçmiş dönem BODTO Meclis Başkanı Hüseyin Nail Sağat’a da teşekkür ediyorum…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Tuncay Özsert dedi ki:

    Bodrum tarihindeki en büyük ihanet ve iş bilmezliktir bu. Bir kaç arkadaştan gelen rakamı gördüm dudaklarım uçukladı. Arkadaşımın 7 dönümlük babadan kalma. Senede sadece 50 litre zeytinyağı elde ettiği arazi arsasına 64500 lira emlak vergisi tahakkuk etmiş arkadaşım emekli 5000 lira emekli maaşı alıyor. Şimdi bu durumda ne yapsın. Bu iş bilmezlerin oturduğu koltuklardan. Ahkam kesip uyguladığı bu fahiş artış. Bodruma yapılmış en büyük ihanettir. İpin ucu kaçmış. Bu olay geniş çapta protesto edilmelidir. Belediyenin komisyonunda görevli karar vericiler tükürük yağmuruna tutulmalıdır. Bu vesile ile Üyesi olduğum CHP. Nin yerel yönetimledeki başarısızlığı ortaya çıkmıştır. Benim o çok bilir koltuk işgalcilerine naçizane tavsiyem. Koltuklarını bırakıp gitsinler. Kahve sandelyelerinde oturup Suya sabuna dokunmasınlar. Gelir getirmeyen şeyin vergisimi olur. Birdaha söylüyorum bu ihanettir. CHP üyeliğimi nefretle sonlandıracağım. Şirazesini bilmeyen yerde bulunmanın anlamı yok…