Bodrum Gündem

VEFATININ 29. YILINDA TURGUT ÖZAL’IN, BODRUM TATİLİNİ, MUHABİR OLARAK İZLEYEN EMİN VAROL YAZDI…

1.BÖLÜM

BODRUM SEVDALISI ÖZAL’IN, BODRUM ANILARI…

VEFATININ 29. YILINDA TURGUT ÖZAL’IN, BODRUM TATİLİNİ, MUHABİR OLARAK İZLEYEN EMİN VAROL YAZDI…

BAŞBAKAN OLARAK İLK TATİLİNİ BODRUM’DA YAPAN ÖZAL, MİLAS’A HAVAALANI YAPMAYA BODRUM’DA KARAR VERDİ.

İKİ SEÇİM BİRDEN KAZANAN ÖZAL, BAŞBAKAN OLDUKTAN 8 AY SONRA, TATİL İÇİN HAZİRAN 1984’TE AK-TUR’DAKİ YAZLIĞINA GELDİ. 

BİRKAÇ YIL ÖNCE SATIN ALDIĞI EVİ İLK KEZ GÖRÜYORDU. EVİ BEĞENDİ ANCAK DENİZİNİ “SOĞUK” BULDU… 

Emin Varol yazdı…

Evet, Bodrum’un denizini soğuk bulmuştu. Çünkü Antalya/Side’nin sıcak sularına alışıktı.

Anavatan Partisi’ni kurarken Akdeniz’in sıcak sularında yüzerdi. İktidar olduktan sonra Ege sularını tercih etti.

12 Temmuz 1982 tarihinde, Evren-Darbe hükümetindeki Başbakan Yardımcılığı görevinden istifa ederek Side Sırma Tatil Sitesi’ndeki, iki odalı yazlık evine gitti.

Birkaç gün sonra, Maliye Bakanlığı’ndan istifa eden “kader arkadaşı” Kaya Erdem de, eşi Sevil Erdem’le birlikte Side’ye geldi. Bu arkadaşlık, Bodrum Aktur’da da sürecekti. İkisi de birer ev alacaktı.

Akdeniz’in sıcak sularında hem tatil yaptılar, hem de partinin çatısını oluşturdular. Birlikte bu mütevazi yazlık evde, Anavatan Partisi’ni kurdular.

Denizde sohbetlere o yıllarda başladık.

Parti kurmak için Side’ye gelen Özal ailesinden birkaç saat sonra ben de Sırma Tatil Sitesi’ne geldim. Rahmetli, Havai mayosunu giymiş ayağında terlik ve omuzunda havlusu ile yüzmeye gidiyordu.

Kan ter içinde geldiğimi görünce “geç kaldın” diye gülümsedi. “Basın toplantısı yaptım. Herkes haberini yazdırıyor” diye ekledi.

Şehirlerarası otobüsle geldiğimi anlatarak, “Bana da bir şeyler söyler misiniz?” diye sordum.

“Mayon var mı, denize gel konuşalım” dedi.

“Var” dedim, acele ile mayomu giydim ve fotoğraf makinesini alarak arkasından koştum.

Belime kadar denize girerek Özal’ın denizdeki ilk fotoğraflarını çektim. Daha sonra oğlu Ahmet Özal’a makineyi vererek, babasıyla birlikte fotoğrafımızı çekmesini rica ettim.

Birlikte Side’nin sıcak denizine girdik. Yüzerken soru soruyor, cevabını kafama yazmaya çalışıyordum. Bir süre sonra, röportaja karada devam etmeye karar verdik.

Gazeteci-Siyasetçi olarak birlikte, 11 yıl sürecek bir yolculuğa böyle başladık.

17 Nisan 1993’ e, Özal’ın vefatına kadar…

1982-1990 yılları arasında Anavatan Partisi Genel Başkanı, Başbakan ve Türkiye’nin ilk sivil Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı, Muhabir-Gazeteci olarak izledim.

1990 yılında Yeni Asır ve Sabah Gazetelerinin Belçika/Brüksel muhabirliğine atandığım için Ankara’dan ayrıldım.

Ancak Özal’ın önemli yurt dışı gezilerini de ben takip ettim. Örneğin Houston’daki kalp ameliyatı sırasında bir ay Methodist hastanesinin lobisinde bekledim.

Özal’ın vefatı.

Özal’ın vefat ettiği 29 yıl önce, 17 Nisan 1993 sabahı Ankara’ya gelmiştim. Kız kardeşim Birsen Varol evlenecekti.

Öğle saatlerinde Alaçam Sokaktaki Raşit Kuaförde saç traşı oluyordum.

Berber koltuğunda, aynadan arkamdaki televizyon ekranından geçen alt yazıyı okumaya çalışıyordum. Raşit’e “ ekrandaki alt yazıyı okur musun?” diye rica ettim. Raşit geriye dönüp, baktı ve bir çığlık attı:

Bir anda buz gibi oldum. Kader, O büyük insanın öldüğü gün beni Ankara’ya getirmişti. Cenazesini de Gazeteci olarak izleyecektim.

Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu, yıllarca Turgut beyi izlediğimi bildiği için “Özal’ın Ankara ve İstanbul’daki cenaze törenlerini izledikten sonra Brüksel’e dön” dedi…

Bodrum ve tatil anıları.

Gazeteciliğimin en güzel yıllarını birlikte geçirdik. Anılarım çok fazla. Tatili bu kadar çok seven bir başka Başbakan ve Cumhurbaşkanı görmedim. 45 yıllık gazetecilik yaşantımda, izlediğim tüm liderler arasında, Özal kadar deniz-güneş kumu seven ve her fırsatta tatil yapan lider yoktu.

İşte bu nedenle, vefatının 29. yılında “tatil sever” Turgut Özal’ın Akdeniz-Ege’deki tatillerini izleyen bir muhabir olarak anı-Fotoğraflarıyla bir kez daha anmak istedim.

**

ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, 6 Kasım 1983 Milletvekili seçiminden sonra 25 Mart 1984 tarihinde yapılan Mahalli seçimleri de kazandı. İşte bu iki galibiyetinin ardından “tatili hak ettiğini” düşünen Başbakan Turgut Özal, iktidara geldikten 8 ay sonra ailesiyle birlikte tatile çıktı. Bu defa tatil için Akdeniz yerine Ege’yi ve Ege’nin incisi Bodrum’u tercih etti.

Başbakan Özal, 10 günlük tatilden sonra Bodrum’a “tutku” ile bağlandı.

Sade bir vatandaş gibi Bodrum sokaklarında eşi ile el ele gezdi, aldığı haşlanmış Mısır’ı eşine yedirdi. 0002 kırmızı plakalı makam otosunun direksiyonuna geçerek Bodrum sokaklarında dolaştı.

“Big-Ben diskoteğe” gitti, elini eşi Semra Özal’ın omzuna atarak müzik dinledi. Han restoranda yemek, herkesin gidebildiği lokantalarda pide yedi.

Bodrum körfezinde denize açıldı, kaptan şapkası giyerek tekne kullandı.

Kısa sürede Bodrumluların “Tonton Amcası” oldu.

***

Özal sağ görüşlü bir liderdi. Bugünkü sağ görüşlü liderlerinin yaşam tarzıyla aralarında dağlar kadar fark var.

Hatta “ağabey” dediği Rahmetli Süleyman Demirel de kendisinden çok etkilendi.

Özal’dan önce Başbakanlık yapan Süleyman Demirel’i şarkı söylerken, veya kravatsız, pijamalarıyla gören olmamıştır. Süleyman bey iş adamlarına ait yatlarda tatil yapmaz, mayo-şort-bermuda giymez, havluyu omuzuna atıp denize gitmez, denizden sonra herkesin ortasında duş almazdı.

Ancak, Turgut bey Cumhurbaşkanı olduktan sonra yeniden Başbakanlık koltuğuna oturan Rahmetli Demirel, Özal gibi uzatılan mikrofonlara şarkı söylemeye, işadamlarına ait yatlarda ve tatil köylerinde tatil yapmaya başlamış,  kravatını da gevşetmişti!

Erdoğan-Özal arasındaki yaşam farkı

Son iki, on yıla damgasını vuran Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da Özal gibi sağ görüşlü bir lider. Konuşmalarında Süleyman Demirel’in adını ağzına almazken, Turgut Özal’dan övgüyle söz eder. Hükümet etme ve devlet yönetim sisteminde Özal’dan çok da etkilenmiştir. Çünkü yakın kurmayları arasında bulunan ANAP kurucusu Cemil Çiçek ve  Abdülkadir Aksu gibi isimler kendisine Özal hükümetlerinin icraatlarını anlatmışlardır. Hatta, bugün çokça eleştirilen “yap-işlet-devret” modelini  Türkiye’ye Rahmetli Özal getirmiştir. Ancak Erdoğan bu modeli devlete ve vatandaşa yük haline dönüştürmüştür.

Farklı tatil anlayışı…

Ancak Erdoğan, yaşam tarzı olarak Özal ve eşi gibi görüntüler vermemiştir. Turgut ve Semra Özal gibi, Erdoğan’ın Emine hanımla dans ederken fotoğrafı yoktur. Ya da Erdoğan, Turgut bey gibi şort-mayo-bermuda giyip tatile çıktığını gören olmadı. Ya da, herkesin ortasında denize girip sırt üstü yüzerken fotoğraf çektirmemiş, denizden çıkınca duş alan bir fotoğrafı yayınlanmamıştır.

Gelmiş geçmiş liderler arasında, farklı bir siyaset adamı, farklı bir devlet adamı, farklı bir yaşam tarzı olan Rahmetli Özal’ı vefatının 29 yılında, bir kez daha saygıyla anıyorum…

Gazeteci Emin Varol’un anıları Devam edecek…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.