Bodrum Gündem

Şiirin Mimarı & Mimarinin Şairi Cengiz Bektaş Anması

“ Bir erkek eli bir dişi yüzünü çiziyor / Uzanıyor dişi sevilere / Bir erkek eli biçim veriyor bir dişi yüzüne / – türküsünü söyler- / Uzanıyor uzanıyor dişi / Sokaklarda / Alanlarda / Odalarda odalarda / Erkek sevdiğini yaratıyor bir daha / Bir daha doğurur şimdi erkeğini dişi…”  Cengiz Bektaş

*

Medya ortamında bir haber ilgimi çekti. O haber şuydu: Cengiz Bektaş’ı Anma Etkinliği…“17 Nisan Pazar günü gerçekleşecek olan ‘Cengiz Bektaş’ı Anma’ etkinliğimiz, Belgesel Gösterimi ile başlayacak. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, Cengiz Bektaş ile olan 75 yıllık dostluğunu anlatacak… Etkinlikte; Cengiz Bektaş’ın ailesi adına bir konuşma yapılacak, sonrasında onun şiiri, denemeleri, yazarlığı, mimarlığı üzerine konuşmalar yapılacaktır.”

Yönlendirme üzerine Kuzguncuk’taki Mülkiyeliler Birliği’nde oldum. Yavaş yavaş salon dolmaya başladı. Cengiz Bektaş’ın Barış Sofrası adlı denemelerinden oluşan yapıtı katılımcılara armağan edildi. Bu sırada kimileriyle tanışma olanağım da oldu. Bu adlar: Cengiz Bektaş’ın eşi Gönül Bektaş, Mülkiyeli yazar A. Cumhur Ön, Cengiz Bektaş’ın okul arkadaşı Y. Mimar Erol Evcioğlu, Nükhet Eren,  Mülkiyeliler Birliği görevlisi Filiz Mut ve Lokal İşletmeci Kerim Orlon… Oldu.

Anma etkinliği, tam zamanında sunucu görevini üstlenen Nükhet Eren’in açılış konuşması ile başladı. Ardından Cengiz Bektaş ile ilgili bir video gösterimi sunuldu.

Konuşmacılar ya da şiirlerini seslendirenler olarak şu adlar izlendi: Adnan Özyalçıner, Filiz Mut, Gönül Bektaş, Nalân Çelik, Fatih Polat, Yaşar Miraç, Dilruba Nuray Erenler, Tahir Şilkan, Nisa Leyla, Levent Tüzel, Sezai Sarıoğlu ve Muhsin Durucan…

Eğitimci Dilruba Nuray Erenler’in sanat ve kültür etkinliklerinde ön sıralarda koşuşturması ya da gerekli özveriyi göstermesi, gözlerden kaçmadı. TYS yönetim kurulunda görev alması yerinde ve takdire değer bir davranıştır!

Müfettişlik görevim gereği öğretmenlerin katıldığı mesleki toplantılarında zamanı çok iyi kullanmaya özen gösterdim. Uzun konuşmalar sıkıcı oldu. Off, uff, ya da alkış, türü tepkilerin başladığı da gözlendi. Doğrusu kimilerinin uzun konuşma egoları, biraz can sıkıcıydı! Zamanın sessiz bir testere olduğunu, boşuna dememişler.

Yaşamını Kuzguncuk’ta sürdüren hümanist bir halk eğitimcisi, nitelikli mimar şair Cengiz Bektaş, ayrıntılı anlatıldı. Yaşarken ve aramızdan ayrıldıktan sonra basında onunla ilgili köşe yazılarım yer aldı.

Düzenlenen etkinlikte emeği geçenlere teşekkürle O’nun bir şiirine dönüş yaparak yazımızı noktalamak isterim.

Bir Ev Çizeceğim

Bir ev çizeceğim bölümsüz doğu-batısız
Verin ellerimi
Serin gölgelerde kişiler çizeceğim
Ağısız çocukluklar

Sen-benim biz olduğu çağ
Ayrı bölüm düşkünü yok aramızda
Çalışmanın büyüsü irelecek
Evimizin düzeni yerinde

Yüzyılların tümü birden yaşanacak
Kötü tümceleri de seveceğiz iyilerce
Geleceğimiz bizden utançsız
Çalgılar susacak ses sürecek eylemimizde

Evimizde öldürmeyi öğreten inanışlar anılmayacak
Bilinmeyen ötelere el kaldıran papazlar olmayacak
Demirci Müller’in gözlerindeki kuşku
Senin benim kuşkum
Tinimizi tanrılığa yetiştirmeyi bileceğiz
Tuna içimizde doğup kocayacak
Birbirimizi çiçek olmuş yaprak olmuş göreceğiz
Kurumuş dudaklarımızda sıcaklık

Dağlarda dövülmüş sular evimizde
Yeşil otların üzerinden çakıl temizliğinde
İnancımız üzerine evrenimiz
Evimizde ağaçlar kökleri bizde

Bir ev çizeceğim bölümsüz doğu-batısız
Verin ellerimi
Verin ellerimi
Kişiler çizeceğim

Cengiz Bektaş

*

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.