Ahmet Aras ve Özay Kartal Bodrumlular kavgadan beslenenleri sevmez bilesiniz

Agresif, saldırgan, kavgacı ve kirli bir dil ile yapılan siyaseti eskiden beri hiç sevmemişimdir. Türkiye genelinde de bu tarz siyaset hiçbir zaman tutmamıştır. Geçmişten birkaç örnek ile ne demek istediğimi daha kolay anlatabileceğimi düşünüyorum.

Demirel ve Ecevit Posteri Taşıyan Çocuk…

İlk örnek yıllar önce Süleyman Demirel’in bir mitingi sırasında elinde tüm zamanların en büyük rakibi Bülent Ecevit posteri taşıyan bir çocuğun gelmesi ile başlayan hikâyedir. Küçük çocuğun Ecevit’e selam göndermek istediğini söylemesi üzerine Demirel bu talebi memnuniyetle karşılar. “Tabii ki selamını iletebilirsin…” diyen Demirel, daha sonra Ecevit posterini taşıyan küçük çocukla kameralara poz verir.

Diğer bir örnek ise bizim goca Bodrum’dan.

Merhum Emin Anter insanlarla hasbıhal etmeyi çok severmiş. Kahvehane de okey, tavla oynamayı da. Kimi zaman kahvehanedekilerden birisi Emin Anter’i bağırıp çağırarak eleştirmeye başlayınca ya çay-kahve ya da rakı ısmarlar gönlünü alırmış.

Plaj güzelleri olarak çizilen siyasetçilerin hoşgörüsü…

Eleştirilere rağmen hoşgörü ve gülümseyerek karşılayan siyasetçiler her daim halkın sevgisini kazanmışlardır. İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Erdal İnönü, Necmettin Erbakan gibi birçok siyaset adamı hoşgörüsü ile halkın sevgisini kazanmıştır.

Bu kavgadan kim rant elde ediyor?

Bu girişin ardından gelelim asıl konumuza. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Akademia Vakfı Başkanı Özay Kartal birlikte çok güzel bir projeye imza attılar. Bodrum şehir surları Aras ve Kartal’ın eseridir. Elbette bu proje için destek veren başta Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere çok çaba gösteren başka isimler de var.

İşte Bodrum için emek harcayan ve güzel projelere imza atan Aras ve Kartal geçtiğimiz haftadan bu yana kavga ediyorlar. Kavgayı kimin başlattığı, neden başlattığı da elbette önemli lakin bütün Bodrum pür dikkat olmuş bu iki ismin kavgasını izliyor. Birileri ellerini ovuşturup bu kavganın alevlenmesi için çaba gösterirken, kimileri de bu kavgadan nasıl bir çıkar elde ederim diye pusuya yatmış durumda. Kimileri bu kavga için yazılan çizilenleri yeri ve zamanı gelince kullanmak üzere arşivine koyuyor. Hatta bu kavganın daha da sertleşip çirkinleşmesi için alttan alta nifak tohumları ekenlerinde olduğunu alenen görüyoruz.

Bodrumlular kavgacı siyasetçiyi aforoz eder…

Son olarak 2009 Yerel Seçimlerini anımsatmak istiyorum. Kumbahçe’de CHP Mitinginde bir kaç kişi “Kocadon hadi git köyüne, Bodrum senin neyine!” diye bağırmıştı. Sonra bazı yerel gazetelerde Ortakent Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile ilgili, sonradan doğru olmadığı anlaşılan birkaç haber yayınlanmıştı. Mehmet Kocadon ise sürekli olarak gülümsemiş ve rakibi Mazlum Ağan’a “Mazlum abemmm benim!” diye hitap etmiş, konuşmalarında sert bir üslup kullanmamıştı.

Sonuç; Bodrumlular meclis çoğunluğunu yine CHP’ye vermesine rağmen, seçim sürecinde bağırıp çağıran, zaman zaman da hakarete varan sözler sarf edenlere inat Türkiye genelinde % 1 bile oyu olmayan Demokrat Parti adayı Mehmet Kocadon’u Bodrum Belediye Başkanlığını kazandırmıştı.

Sonraki beş yıllık süreçte Mehmet Kocadon, CHP’li ve DP’li Meclis üyeleri sakin, yapıcı bir tavır ile Bodrum’a hizmet etmişlerdi. 2014’de Muğla Büyükşehir oldu ve Mehmet Kocadon da CHP’ye geçti. Ancak Kocadon bu süreçte önceki beş yıla göre daha hırçın, daha agresif bir tavır takındı. Özellikle Osman Gürün’e karşı (haklı ya da haksız bunu tartışmıyorum) çok katı ve sert bir tutum izledi.

Sonuç: 30 Mart 2019’da Muğla Büyükşehir Belediyesine aday olan ve seçim stratejisini sert söylemler üzerine kuran Mehmet Kocadon ancak % 4 oy alabildi. Seçim stratejisini onca eleştiri olmasına rağmen kavga etmeden, sert söylemlerde bulunmadan ve gülümseyerek sürdüren Osman Gürün ise seçimin kazananı oldu. Yine 30 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde mütevaziliği ve nezaketi ile dikkatleri üzerinde toplayan Ahmet Aras deve dişi diyebileceğimiz diğer yedi başkan adayının önüne geçerek CHP’nin Bodrum adayı gösterildi.

Bana göre sözün özü şudur; Ahmet Aras ve Özay Kartal’ın bu kavgasının bir an önce sona ermesi ve el sıkışarak Bodrum için daha pek çok proje üretmelerini diliyorum. Çünkü iyi insanlar bir araya gelmeli ve birlikte çalışabilmeli, projeler üretebilmelidir. Her iki ismin de Bodrum için iyi bir şeyler yapabilecek anlayışa ve kültüre sahip olduklarına inanıyorum. Göreceksiniz kavgadan beslenenler umduklarını bulamayacaklar, en kısa sürede bu tartışma sona erecek ve Ahmet Aras ile Özay Kartal Bodrum için birlikte omuz omuza yeni projeler üretmeye devam edecekler…

Dileriz öyle olsun…