Bodrum Gündem
HALUK ŞAHİN

HALUK ŞAHİN

Haluk Şahin, 1 Ocak 1941 yılında Bursa'da dünyaya gelmiştir. Bursa erkek lisesinden mezun olduktan sonra 1964 yılında İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1972 yılında ABD'de Indiana University'den gazetecilik yüksek lisansı, 1974 yılında ise aynı üniversiteden kitle iletişimi dalında doktora derecesi aldı. Amerikan üniversitelerinde dersler vermiş, kitle iletişimi konusunda yaptığı araştırmalar ve dünyanın önde gelen bilimsel iletişim dergilerinde ve kitaplarda yayımlanmıştır. Pek çok uluslararası konferansa katılarak bildiriler sunmuştur. Haluk Şahin, medya sektöründe çeşitli görevlerde bulundu, genel yayın yönetmenliği, araştırma bölümü başkanlığı, danışmanlık ve köşe yazarlığı yapmıştır. Birçok televizyon programının yapımına da imzasını atmıştır. Aynı zamanda TV8'de Biz Böyleyiz adlı programı sunmuş, 2009 yılında aynı kanalda Yüksek Siyaset programını sunmuştur. 1998'den bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi, iletişim Fakültesi Televizyon Gazeteciliği Program Koordinatörüdür. Evli ve ilk evliliğinden iki çocuğu bulunmaktadır.

Siyasal iletişimde yeni mecra: Bir münasip zamanda, mesela saat 10’da, buluşalım Youtube’da

Siyasal iletişim mücadelesi zaman zaman bentleri aşma çabasına dönüşür. Sesini halka ulaştıramadığına inanan siyasetçi yeni kanallar dener ve bazen başarısıyla herkesi şaşırtır. İktidardaki siyasi güç tarafından engellendiği inancı söylediklerine ilişkin ilgiyi arttırır. Yalnız siyasi iktidar değil, egemen medya da pek hoşlanmaz “by-pass” edilmekten. Gene de kimi zaman kurumlaşır başlangıçta yeni olan.

Bunun en unutulmaz örneği, bence gelmiş geçmiş en büyük Amerikan Başkanı olan F.D. Roosevelt’in Ocakbaşı Sohbetleri’dir. (Fireside Chats) Çoğu Cumhuriyetçilerin elinde olan gazetelere karşı, daha New York valisi ilken başladığı radyo konuşmaları ile ilgiyi çekmeyi başarmıştı. Başkan denildikten sonra da devam etti.

En yakın örneklerden birisi de şüphesiz Donald Trump’ın Twitter’ı kullanışıdır. Medyanın bir kesimi ile kavgalı olan Trump gün boyu bir mitralyöz hızıyla tweet atıyor, herkesi şaşırtıyordu. O, böylece, Amerikan halkıyla doğrudan bir iletişim kanalı bulduğu kanısındaydı.

ŞİMDİ DE YOUTUBE

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemde YouTube üzerinden yaptığı ev sohbetleri de bu kategori içinde görülebilir. Ortam uygun: Türkiye’de medyanın özgür olduğunu vicdan sahibi kimse iddia edemez; ana akım medya, iktidarın kölesi, kamu kanalları açıkça Anayasa’ya aykırı biçimde partizanca kullanılıyor, seçimler yaklaşıyor, sosyal medya kullanımı yaygın, hayat pahalılığı dayanılmaz hal almış, halk şimdi ne olacağını merak ediyor..

Örnek de var: Organize suç örgütü reisi Sedat Peker’in bu mecrayı kullanışı neler yapılabileceğini gösterdi…

Yöntem belli: Diğer sosyal medya kanallarından duyuruyorsunuz, bir münasip zamanda mesela saat 10’da buluşalım YouTube’ta diyorsunuz, bazı ipuçları vererek merakı yükseltiyorsunuz. Milyonlar sizi izliyor!

Tabii bu durum köle medyanın ve iktidarın hoşuna gitmiyor. Hem söylenenleri eleştiriyor, hem de de RTÜK gibi falaka kurumlarını harekete geçiriyorlar…

Milyonlar yeni yayını bekliyorlar…

DOZUNU AYARLA AK

Ancak, sanılmasın ki, bu hep böyle olacak. Eğer mesajlar halkı tatmin etmezse mecra kısa sürede pörsür. Dergicilikte kuraldır: Eğer verdiğiniz ana öykü kapakta vaat ettiğinizi karşılamıyorsa, merakları gidermiyorsa, okur hayal kırıklığına uğrar, derginizi bir daha okumaz. En azından eskisi gibi okumaz.

Nokta ve Tempo dergilerinin yıllarca genel yayın müdürlüğünü yapmış biri olarak söylüyorum bunu.

Anlatılanlar zaten yeterince vahimse, onu sansasyon sosuna batırmanın da dozu vardır. İşte bu dozu kestirmek gazetecilik ustalığına girer.

Bazen merak ediyorum, Kılıçdaroğlu’nun yakınlarında iletişimden anlayan kimse yok mu?

ABSTRACT

Politicians are known to invent new channels of communication to reach people in order to bypass an unfavorable media environment. F.D. Roosevelts’s Fireside Chat is the best known example of this practice. Donald Trump’s use of the Twitter can also be cited. And now the leader of the main opposition, Kemal Kilicdaoglu, has chosen the YouTube for the same purpose. The ciscumstances are in his favor, but can we say the same thing for his use of the medium?

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.