Bodrum Gündem

Kılıçdaroğlu’nun gözleri doldu

CHP’nin bu haftaki Meclis grubu, 5 yıl önce Ankara’dan İstanbul’a yaptığı “Büyük Adalet” yürüyüşünün yıldönümüne denk geldi.

Yıldönümünü, grup toplantısını yöneten Grup Başkanvekili Özgür Özel hatırlattı. Özel, CHP Genel Başkanı’nı konuşmasını yapmak üzere kürsüye çağırmadan önce, 14 Haziran 2017 tarihinde başlayan Adalet Yürüyüşü’nün yıldönümü olduğuna vurgu yaptı. Ve bu yürüyüşün devam ettiğini söyledi.

Bu hatırlatmadan sonra CHP Genel Başkanı’nı, konuşmasını yapmak üzere kürsüye çağırdığında, Kılıçdaroğlu ayağa kalkan milletvekili ve partililer tarafından coşku ile alkışlandı.

Yürüyüşün sembolü haline gelen “hak-hukuk-adalet” sloganları ile kürsüye gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun duygulandığı dikkati çekti.

“Gözleri dolan” CHP Genel Başkanı, o yürüyüş günlerini hatırladığında duygulandığını belirterek, konuşmasına bir süre ara verdi. Ağlamamak için kendini zor tutan ve yutkunan Kılıçdaroğlu, grup salonunu dolduranlar tarafından bir kez daha alkışlanarak sakinleştirilmeye çalışıldı.

Bu yürüyüşten sonra seçim kazandık…

Adalet Yürüyüşü’nün bitmediğini, devam ettiğini ve edeceğini anlatarak konuşmasına başlayan CHP Lideri, 5 yıl önce Ankara’dan İstanbul’a yaptığı bu yürüyüşten sonra Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazandıklarını anlattı.

Kılıçdaroğlu ayrıca yine bu yürüyüşten sonra 6 muhalefet liderinin bir araya gelerek, “Altılı Masa”yı kurduklarını söyledi ve Adalet isteyenlere “Bize katılın!” diye bir kez daha çağrı yaptı.

Yaşananların artık parti meselesi halinden çıkarak “Türkiye meselesi” haline dönüştüğüne dikkati çeken CHP Lideri, artık her şeyin suç olarak algılandığına vurgu yaptı. Konuşmasında, Erdoğan’a “Sen daha ne istiyorsun ya!” diye sordu ve “Sarayda oturuyorsun. Bir elin yağda bir elin balda. Daha ne istiyorsun?diye devam etti.

Bu sözlerinin ardından da Cumhurbaşkanı’na “küfürbaz dedi.

Erdoğan’ın iki hafta önce gezi olaylarına katılan kadınlara söylediği “sürtük” kelimesini, “Terbiyem müsait olmadığı için, onun düştüğü çukura düşmemek için… söyleyemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, muhafazakâr kadınlardan bir kez daha CHP’ye katılmalarını istedi.

CHP Lideri, konuşmasının sonunda, isim vermeden, kendilerine muhalefet dersi veren bazı köşe yazarlarına da seslendi ve “Kalemini satıp bize muhalefet dersi veren kalemşörleri de unutmayacağız…” diyerek kürsüden indi.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun kimliğine sahip çıktı…

Haftalık grup toplantısına gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli, Meclis’in giriş kapısında yöneticiler tarafından saygı ile karşılandı. 06 MHP 01 plakalı aracından inen Bahçeli, maskeyi çıkarmasına rağmen COVID-19 tehlikesine karşı tedbirli davranıyordu. Bu nedenle de kendisini karşılayan yöneticilerin elini sıkmayarak, başıyla selamlamayı tercih etti.

Asansörle grup salonuna çıkan Devlet Bahçeli, kısa bir süre dinlendikten sonra, ziyaretçi alınmadığı için sadece milletvekillerinin ayakta alkışları ile kürsüye çıktı.

Devlet beyin bir saat süren konuşmasında, iki konu ilk defa MHP grubunda dile getirildi.

Birincisi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Alevi kimliği” idi.

Bu konu, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral tarafından gündeme taşınmıştı. Oral, bu sözleri nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildi. Erdoğan’a ise ortağı Devlet Bahçeli yanıt verdi:

“Fitnenin çıbanbaşı.”

Bahçeli, bu konudaki sözlerine, “Kılıçdaroğlu’nun mezhebine, etnik kökenine mutlaka saygı gösterilmelidir” diyerek başladı.

“CHP Genel Başkanı’nın Alevi İslam inancına sahip olması onun için bir kayıp, bir handikap, utanacağı veya mahcubiyet duyacağı bir özelliği değildir. Mezhep üzerinden fitne çıkarmaya heves ve tevessül edenler fitnenin çıbanbaşlarıdır.

Kılıçdaroğlu’nun laçka ve lekeli siyasetiyle gece gündüz gibi ayrı olsak da, doğuştan sahip olduğu etnik ve mezhebi hasletlerine saygı duymak insani, milli ve manevi bir sorumluluğumuzdur.”

Bahçeli, Ege’deki Adalarımıza da sahip çıktı…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup konuşmasında ilk defa, Yunanistan tarafından işgal edilen, yerleşime açılan ve silahlandırılan Ege’deki Adalarımıza da sahip çıktı. Bu konuda iktidara neler yapmaları gerektiğini de tek-tek sıraladı:

MHP Lideri Bahçeli, Ege Denizi’nde “Ülkemize ait olan adalar ile coğrafi formasyonlara (ada, adacık ve kayalıklar)” sahip çıkılarak, bunların, en yakın mülki idare amirlerinin görev alanına bağlanmasını istedi.

MHP Lideri, bu ada adacık ve kayalıkların etrafında sürekli NAVTEX ilan edilerek korunmasını da istedi.

Ege’deki adalar konusunu ilk defa Türkiye’nin gündemine taşıyan Devlet Bahçeli, bu kapsamda atılması gereken adımları ve önerilerini de şöyle sıraladı:

“İlk önce, Türkiye’nin Deniz Yetki Alanları Kanunu’nu bir an evvel hazırlayıp kabul ederek muhataplarına tebliğ ve ilan etmeliyiz. Kara Suları Kanunu’nda bulunmayan ve Uluslararası Deniz Hukuku’nda yer alan Münhasır Ekonomik Bölge, Özel Balıkçılık Bölgesi, Bitişik Bölge kavramlarını çıkarılacak kanunla tanımlamalıyız.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge koordinatlarını resmileştirerek kesin bir dille duyurmalıyız.

İkinci etapta, Adalar Denizi’nde ülkemize ait olan, bir anlaşmayla herhangi bir ülkeye devredilmemiş coğrafi formasyonları Türkiye’nin bir parçası olarak denizcilik haritalarımızda göstermeliyiz, hitamında bu yeni statükoyu Birleşmiş Milletler nezdinde tescil ettirmeliyiz.

Söz konusu coğrafi formasyonları, kıyıda en yakın mülki idare yönetimlerinin görev alanına tevdi etmeliyiz.

Egemenlik hakları Türkiye’de olan coğrafi formasyonları kapsayacak şekilde süresiz NAVTEX ilanı yapmalıyız.”

Bahçeli önerileri sıraladıktan sonra, Yunanistan’ı uyarmayı da ihmal etmedi:

“Aklını başına almayanın aklını alırız.”

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.