BODTO Başkanlığına aday olan Engin Kaplan aslında ne demek istedi?

Bildiğiniz üzere 2 Ekim 2022 Pazar günü Bodrum Ticaret Odası Meclis ve Komite üyelerinin seçimi olacak. İki listenin yarışacağı bu seçimde “Geçmişimiz de, geleceğimiz de Bodrum” sloganı ile seçim çalışmasını başlatan Mahmut Kocadon liderliğinde yola çıkan Bodrum Mavi Ekip ve “Bodrum için sözümüz var” sloganıyla Engin Kaplan liderliğinde yola çıkan Halikarnas ekibi son düzlüğe girdiler.

İki ekip de geçmiş yıllara göre (sanki sözleşmişler gibi) çok sessiz ve derinden giden bir seçim çalışması yürütüyorlar. Sessiz ve derinden kelimelerini özellikle ve bilinçli bir şekilde kullanıyorum.

Halikarnas Çalışma Grubu tarafından bugün gönderilen yazılı basın açıklamasının başında yer alan BODTO Başkan adayı Engin Kaplan’ın “Seçim süreci bizim için ummadığımız, beklemediğimiz ama klasik olduğunu bildiğimiz bir takım engellerle mücadele ederek geçiyor. Fakat bütün bu bariyerlere rağmen ortaya çıkan enerjiden dolayı çok memnunuz. Halikarnas Çalışma Grubu olarak doğru bir şey yaptığımıza dair inancımız her geçen saat artıyor…” şeklindeki cümleleri çok dikkat çekici ve manidardı. Kim bilir belki de bana öyle geldi.

BODTO Başkan adayı Engin Kaplan’ın yukarıdaki cümlelerini yorumlamadan önce 14 Eylül 2022 Çarşamba Günü www.bodrumgundem.com haber sitemizde ve hatta sosyal medya hesaplarımızdan da canlı olarak yayınladığımız BODTO Başkanı Mahmut Kocadon ve BODTO Meclis Başkanı İlhan Ersan’ın birlikte düzenledikleri basın toplantısında Başkan Kocadon’un sözlerini anımsamakta yarar var.

Ne demişti Mahmut Kocadon?

“Hem seçim yasası hem de 5174 sayılı kanun ile gerçekleşecek seçimimiz 2 Ekim 2022 tarihinde BODTO Hizmet Binasında 09.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşecektir. Bodrum Ticaret Odasına ait 10 meslek grubunun Meslek Komiteleri ve Meclis Üyeleri seçimi yapılacaktır. 1993 yılında ilk kez meclis üyesi olarak görev aldığım Bodrum Ticaret Odasında 2005 yılında Yönetim Kurulu Başkanlığına getirildim. 5 dönemin ardında, yeniden ekibimizle birlikte Bodrum Ticaret Odası seçimlerinde yer alacağız. Bu dönemde “mavi” oy pusulası ile seçime gireceğiz…”

Başkan Kocadon bu sözleri ile hem adaylığını açıkladı, hem de “mavi” (!!!) oy pusulasını kullanacaklarını ilan etmiş oldu.

Bu kısa anımsatmanın ardından; BODTO Başkanlığına aday olan Engin Kaplan ne demek istedi? sorusunun yanıtını aramaya devam edelim.

BODTO Başkanlığına aday olan Engin Kaplan aslında; “Mahmut Kocadon’un seçim sürecinin başından beri klasik kasaba siyaseti yaptığını ve seçimi kazanmak için her şey mübah felsefesini güderek, ayak oyunlarını devreye sokuyor…” mu demek istedi.

Birkaç örnekle ne demek istediğimi daha da netleştireyim.

*****

Halikarnas Çalışma Grubuna göre ummadıkları, beklemedikleri ama klasik olduğunu bildikleri bir takım engellerden ilki seçim tarihi.

Kimselere ve en önemlisi üyelere bile haber vermeden, mevcut yönetimin 26 Ağustos 2022’de Yarımada Gazetesine verdiği ilan ile 2 Ekim 2022 Pazar günü seçim olacağını duyurması ve bunun aslında bir “baskın seçim” olduğu. Bu konudaki rahatsızlıklarını şehrin her tarafına astıkları açık hava ilanları ile anlatmaya çalışıyorlar.

(Ortada Ekim ve Kasım ayları arasında gerçekleşeceği bilinen bir seçim var. Neredeyse Ocak ayından bu yana BODTO seçimleri için herkes kafa yoruyorken ve seçim hazırlıkları başlamışken, seçim Ekim başı olsa ne olur, Kasım sonu olsa ne olur? dersem hemen bana taraflı ve Kocadoncu yaftasını takıverirler. O nedenle bunu söylemediğimi kabul edin lütfen…)

*****

Halikarnas Çalışma Grubuna göre ummadıkları, beklemedikleri ama klasik olduğunu bildikleri bir takım engellerden ikincisi “MAVİ” renk kimin hakkıydı?

15 Eylül 2022 tarihinde yaptığı adaylık açıklamasının sonunda önce mavi renk ile başlayan seçim kampanyasının neden “YEŞİL” renge dönüştüğünü açıkladı. Engin Kaplan; “O iş biraz komik oldu aslında. Biz maviyiz. Bodrum’u seven herkes biraz mavidir. Aslında mavinin, sarının, kırmızının rekabet unsuru olarak görülmemesi ve hayatımızdan çıkması için farklı bir şey bulalım dedik. Çok da komik teklifler geldi. Halikarnas’ta karar kıldık.

(Şimdi diyeceksiniz ki mavi ve yeşil konuşuyorduk Halikarnas nereden çıktı? Biraz sabredin açıklıyoruz.)

Halikarnas antik çağdan bu yana çok önemlidir. Demokrasi, yaşam biçimi ve çağdaşlık anlamında, romantizmi, lezzetleri ile bizi temsil ediyor. Logoları çalışırken de hakim rengin mavi olmasına karar verdik. Biz mavi dersek, rakiplerimiz ‘Çocuklar maviyi seçmiş, hadi biz de beyaz olalım…’ derler diye düşünmüştük. Dün Mahmut başkanım bunun önünü kapattı ve ‘Biz her zamanki gibi maviyiz…’ dedi. Biz de her zaman maviyiz ama teknik olarak başka bir renk seçmemiz gerekiyordu ya da bir tartışmaya dönüşmesi gerekiyordu. Yani biz mavi çıktık siz başka bir renk seçin dememiz gerekiyordu. Hiç gerek yok böyle şeylere bütün renkler bizim dedik. En az mavi kadar güzel olan yeşile karar verdik. Görsellerimizi de değiştirdik. Bu sefer de Bodrumspor oldu. Çok da güzel oldu. Mavi de bizim, yeşil de bizim, turuncu da bizim. Biz yeşil oy pusulası ile seçime giriyoruz. Bu arada yeşilin bağımsızlık ve güvenin sembolü olduğunu da belirtelim…”

Aslında çok da güzel bir cümle ile bu konuyu kapattı diye düşünüyordum ki turuncu rengi anımsatınca yine geçmiş seçimleri anımsamakta yarar var diye düşündüm.

BODTO 2013 seçimini yeniden anımsayalım. 12 Mayıs 2013 tarihinde yine Mavi (!) oy pusulası ile seçime giren Mahmut Kocadon liderliğindeki “Bodrum İçin Biz Biriz” birçok görüşün ittifakı ile bir araya gelen -Rahmetli Fikret Karataş’ın değimi ile -7 birbirine benzemez, CHP, MHP, AK Parti ve daha kimler kimler- “Bodrum Vizyon Hareketi” ile yarıştı. Mahmut Kocadon liderliğindeki “Bodrum İçin Biz Biriz” 23 meclis üyeliği kazanırken, “Bodrum Vizyon Hareketi” de 7 meclis üyeliği kazanmıştı. Bodrum Vizyon Hareketinin rengi turuncuydu. Şimdi ne alakası var? diyenleriniz vardır elbette. Ne bileyim Engin Kaplan turuncu deyince, şöyle geçmişe dönüp kısa bir tur atalım dedim.

*****

Halikarnas Çalışma Grubuna göre ummadıkları, beklemedikleri ama klasik olduğunu bildikleri bir takım engellerden üçüncüsü ise Bodrum’da hizmet veren Meslek Odalarının direkt olarak Mahmut Kocadon liderliğindeki “Bodrum Mavi Ekip” ile birlikte hareket etmeleri. İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Orhan Dinç, Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, Bodrum Şoförler Odası Başkanı Hasan Kablı, TÜRSAB Bodrum BTK Başkanı Yüksel Aslan net olarak taraflarını belli ederken Bodrum SMMMO Başkanı Mehmet Akdoğan ve BODER Başkanı Ömer Dengiz’in hangi renge yakın olduklarını bilemiyoruz. Elbette bu isimler kurumları adına değil kendi görüşleri doğrultusunda tercihlerini belirlediler. Ama psikolojik etkisi var mıdır, yok mudur onu seçim sonunda göreceğiz.

Bu arada BESİAD konusunda da sıkıntı var. Bir taraf ısrarla BESİAD’ı BODTO seçimine sokmak isterken, diğer tarafta ısrarla BESİAD’ı BODTO seçiminin dışında tutmaya çalışıyor.

Sebep?

BESİAD da kurum olarak BODTO seçimi dışında kalabilir. Ki doğru olan budur. Ama BESİAD üyeleri mavi ya da yeşil tercihlerini pekâlâ dile getirip açıklayabilirler. Meslek Odaları Başkanları bu kadar rahatken BESİAD neden bu kadar rahatsız, onu da anlamış değilim. Sonuç olarak BESİAD sıradan bir dernek değil. Bugüne kadar tüm seçimlerde etkin rol oynamıştır, bundan sonra da oynaması çok normaldir ve BODTO seçimlerinde de kabul etsek de, etmesek de en güçlü figürlerden birisidir.

*****

Halikarnas Çalışma Grubuna göre ummadıkları, beklemedikleri ama klasik olduğunu bildikleri bir takım engellerden dördüncüsü ise Mahmut Kocadon’un liderliğindeki “Bodrum Mavi” ekibin “Geçmişimiz de, geleceğimiz de Bodrum” sloganı.

Bu slogan o kadar tehlikeli bir slogan ki, yanlış ellerde öldürücü, bölücü bir silaha dönüşebilir. Bunu söylerken sokakta konuşulanlardan yola çıktığımı özellikle belirtmekte yarar görüyorum. Dilerim bu slogan iyi niyetli bir şekilde kullanılmaya devam eder.

(Şimdi de bana taraflı ve Enginci yaftasını takıverirler. O nedenle bunu da söylemediğimi kabul edin lütfen…)

*****

Halikarnas Çalışma Grubuna göre ummadıkları, beklemedikleri ama klasik olduğunu bildikleri bir takım engellerden beşincisi de büyük şirketlerin, zincir ve süper marketler ile bankaların oy kullanıp kullanmayacakları. Aslında zurnanın zırt dediği yer de burası. Bugüne kadar büyük şirketlerin, zincir ve süper marketler ile bankalar BODTO seçimlerinde oy kullanmadılar. Mahmut Kocadon ve Engin Kaplan’ın bu noktada gizli bir savaş verdiklerini biliyoruz. Engin Kaplan seçimin sonucunu etkileyebilecek bu grubu seçimde oy kullanmaya ikna etmeye çalışırken, Mahmut Kocadon’un da eskisi gibi bu firmaların oy kullanmaya gelmemesi için bir çalışma yürütmekte olduğunu düşünüyorum. Zira büyük bir firmanın Bodrum Şube yöneticilerinden bir isim listeye girmiş (kimin listesinde olduğunu söylemeyeceğim) ve diğer grup buna çok sert tepki verince listeden çıkmış.

“Of ya! Yine sıkıntılı bir konuya girdiğimin farkındayım ama ne yapalım sokak ne diyorsa o”

*****

Çok uzattım farkındayım ama artık sona geliyorum.

Seçime çok az bir süre kala Mahmut Kocadon’un ekibini son bir kez revize ettiğini, yeni isimleri listesine alırken bazı isimleri de liste dışı bıraktığını biliyoruz. Engin Kaplan’ın da 28 Eylül 2022 Çarşamba günü listesini kamuoyu ile paylaşacağını “Bir yandan projelerimiz, seçim koordinasyonu, medya ve iletişim gibi çalışmaları yürütürken bir yandan da Bodrum iş hayatı ve Bodrum Ticaret Odası için ortaya koyabileceğimiz en güçlü meslek komite listelerimizi hazırlıyoruz. Çarşamba günü gerçekleşecek olan proje ve komite üyeleri lansmanımızda çok kıymetli iş insanlarımızı Bodrum Ticaret Odası ile buluşturma irademizi somutlaştıracağız…” sözlerinden anlıyoruz.

Bence Engin Kaplan’ın en önemli mesajının “Bu süreçte STK larımız, odalarımız, kurumlarımız ve toplumsal yapımızın yıpratılmaması, tahrip çabasına girilmemesini önemsediğimizi, yeni bir çalışma dönemine girecek olan Bodrum Ticaret Odası’nın en çok ihtiyacı olan şeyin sağlıklı ve kurumsal yapısını koruyan kurumlarımız olacağını, seçim sonucu ne olursa olsun bu kurumlarla odamızın kuracağı işbirliği ve çalışmaların ülke menfaatinden başka bir sonuç doğurmayacağını bir kere daha belirtmek istiyoruz…” şeklindeki ifadesi olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu dileklerin aynı şekilde Mahmut Kocadon’un ekibi tarafından da benimsendiğine inanıyorum.

SON SÖZ; Bu yazıda yazdıklarıma katılanlar olabileceği gibi, katılmayanlarda olacaktır. 2004 yılından bu yana BODTO seçimlerini birebir izleyen (kimilerinde taraf olarak da yer alan 2009 seçimlerinde Ata Aya grubundan aday olmuştum) bir gazeteci olarak deneyimlerimi ve gözlemlerimi paylaşmak istedim. Elbette en önemli ve güvenilir kaynağım sokağın sesiydi.

Çünkü sokak ne diyorsa o!!!