Bodrum Gündem

Seni Unutmayacağız Mahinur Teyze!

Reyhan Bayındır Gönenç yazıları – Bodrum

Bodrum bugün gerçek ve tek hanımefendisini kaybetti.

Yalnız görünüşü ve duruşuyla değil; altın gibi kalbi, sakinliği, nüktedan halleri ve zekasıyla Mahinur Uslu Bodrum’un bir değeriydi.

O, Bodrum’un en zeki en çalışkan iş adamı Cemal Uslu’ya yıllarca arkadaşlık edebilecek donanımda, belki ötesindeydi…

Benimse, Mahinur Teyzem’di.

Tıpkı bir anne kardeşi gibi, gerçek teyzem gibi benimle hep ilgilendi.

Bir bilseniz ondan ne çok şey öğrendim. Öğrenmişim demek daha doğru aslında çünkü yaşamıma ve kişiliğime kattığım pek çok olumlu özelliği Mahinur Uslu’dan öğrendiğimi ben yıllar sonra anca anladım. Mahinur Teyze bana hiç nasihat vermedi, beni hiç eleştirmedi; O, yaşamındaki duruşuyla bana rol model oldu.

Mahinur Teyze’yle yaşamımın on dokuzuncu gününde tanışmışım. Annem ve babam onların ilk evlendiklerinde yaşadıkları Hacımolla Çıkmazı’ndaki evlerini kiralamışlar. Hem ev sahiplerimiz hem de kapı komşumuz olmuşlar. O evde kiracı olduğumuzu, hatta kiracı olmanın ne demek olduğunu ben sekiz yaşımda babamın tayini çıkınca öğrendim. O ev bizim evimizdi. Ne bir gün kira lafı duydum, ne de kiracı. Cemal amcanın annesine babaanne derdik ve ben kendi babaannemi çok yıllar sonra tanıdım. Annemin kız kardeşi yoktu. Mahinur Teyze de bizim teyzemizdi.

Kuralları olan ama insanı hiç kırmayan, saygı duyduğum ama daha çok sevdiğim bir büyüğümü daha kaybettim bugün. Acım var. Kaybım var. Ve kayıplarımın yeri hiç dolmuyor.

Yaşlanıyorum zahir…

Sizlerle paylaşmak istediğim Mahinur Uslu’nun imza attığı anılarım var.

Sürpriz yapmayı çok severim, insanları şaşırtarak sevindirmeyi.

Bir de kahve çekirdeği rengi yün elbiseyi…

Bunları sevmemin nedeninin Mahinur Uslu olduğunu çoook sonra anladım.

Bana ilk sürpriz yapan ve beni uçuran kadın!

5-6 yaşlarındayım. Kız çocuğu olsam da aklım yazın kamyon iç lastikleriyle denize açılmakta, baharda Mahinur Teyze’nin kayısı ağacının tepesinde, kışın da onların bugün Ege Otopark alanı olan Atatürk Caddesindeki (tabi ki o yıllarda böyle bir cadde yoktu) mandalin bahçesinde. Yani bende biraz erkek çocuğu halleri var.

Mahinur Teyze belki de bu nedenle bana hayatımdaki ilk sürprizi yaptı!

Bana kız çocuğu olduğumu hatırlattı da diyebiliriz

Ekim ayının başlarındayız. Mahinur Teyze bir sabah bizim kapıyı çaldı.  Annemle çok yakın olmalarına, sırlarını saklamalarına rağmen, ölünceye kadar birbirlerinin isimlerinin sonuna hanım ekleyerek birbirlerine hitap eden bu iki kadın kapıda çok kısa fısırdı aştı. Annem, bilmem ki Mahinur Hanım yapar mı falan dedi.

Sonra annem içeriye girdi ve Mahinur Teyze’nin Datça’da yaşayan erkek kardeşinin senin yaşlarında bir kızı var. Adı Nursev. Onun için Fatma ablana (Fatma Asal) bir elbise diktirmek istiyor. Çocuk burada olmadığından senin üzerinde prova yapılması için Mahinur Teyze’n hem benden hem senden izin istiyor dedi.

Hiç önemsemeden tabi değip, ilk provada bedenimi saran kahve çekirdeği rengi has yün kumaşla temasa geçince biraz bozulmaya başladım. Kimdi bu Nursev, nerden çıkmıştı şimdi? Bugüne kadar yoktu ortalıkta. Bilinmeyenle savaşmak daha mı zordu ne?

Asıl konu ikinci provada oldu…

Elbisenin yaka ve kolları krem rengi kürkle kaplanacaktı!

Kürkler toplu iğneyle tutturuldu.

O an bittiğim andı.

Hiç isyan etmedim, hiç sorgulamadım, hiç kıskanmadım ama çok sevdim yahu bu elbiseyi!

Parlak pembe renk kumaştan kat kat elbiselerim, beli ve kolu bal petekli karpuz kollu elbiselerim, mavi pamuklu kumaş üzerine işlenen salıncakta sallanan ayı işlemeli çok güzel elbiselerim vardı ama bu başkaydı işte!

Bu elbise, beni anlatıyordu.

Bedenimden çok ruhuma göre dikilmişti.

Gururlu bir çocuktum. Nursev’e de çok yakışacak sözlerinden daha çok beni üzen ilk kez bu kadar çok benimsediğim, beni anlatan bir elbisenin gidecek olmasıydı.

Valla bana bir şapka çıkarın dostlar!

O çocuk yaşımda hiç söylenmedim.

Çünkü bu provayı bir kez kabul etmiştim ve bu Mahinur Teyze’ye bir sözümdü.

24 Ekim doğum günüm sabahı Mahinur Teyze kapımızı çaldı. Parşömen kâğıda sarılı bir hediye paketini kucağıma koyarken gözlerimin içine baktı.

Doğum günün kutlu olsun!

O gün bugün sürpriz yapmayı çok severim.

Bir de kahverengi yün elbiseyi…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.