Bodrum Gündem

Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi için çok dikkat çeken notlar

Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi için çok dikkat çeken notlar

Avukat Yeliz Biçer ve Avukat Beril Özyurt “Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi” olarak da bilinen “7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile ilgili her gazetecinin elinin altında olması gereken bilgileri bir araya getirdi…

Fatih Bozoğlu – Bodrum Gündem

Sokakta “Sansür Yasası” olarak da bilinen “Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi”  “7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 18 Ekim 2022 tarihli ve 31987 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Böylelikle Türkiye yeni bir döneme girmiş oldu. Özellikle Basın Örgütleri ve gazeteciler bu yasanın tam anlamı ile bir “Sansür Yasası” olduğu yönünde görüş bildirirlerken, sosyal medya kullanıcılarının da oldukça tedirgin olduğu bir gerçek.

Avukat Yeliz Biçer ve Avukat Beril Özyurt “Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi” olarak da bilinen “7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile ilgili her gazetecinin elinin altında olması gereken çok önemli bilgileri ve detayları bir araya getirdi.

Bodrum Gündem Gazetesi olarak genç avukatların bu çok önemli ve emek kokan çalışmasını okurlarımızla paylaşıyoruz.

7418 Sayılı Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Değerlendirilmesi Hakkında Bilgi Notu

Av. Beril Özyurt

Av. Yeliz Biçer

Gültekin Hukuk Bürosu

Giriş

“Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi” olarak da bilinen “7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (Bundan böyle “Torba Kanun” olarak anılacaktır.) 18 Ekim 2022 tarihli ve 31987 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yasal düzenleme ile getirilen değişikliklerin çoğu yayım tarihinde yürürlüğü girecek olup değişikliklerin özellikle 195 sayılı “Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun” a ilişkin bir kısmı 01 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Torba Kanun, farklı konularda çeşitli düzenlemeler içermekte olup işbu bilgi notu ile özellikle hukuki anlamda önem teşkil eden 5187 sayılı Basın Kanunu, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikler incelenecektir.

1-5187 sayılı Basın Kanunu’na İlişkin Yapılan Bazı Değişiklikler:

  • Kanun’un “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesine ilişkin yapılan değişiklik ile yalnızca basılmış eserlerin basımı ve yayımını kapsayan Basın Kanunu’nun kapsamı genişletilerek; internet haber sitelerini de Kanun kapsamına alınmıştır. Ayrıca yapılan değişiklik uyarınca, basın kartı düzenlenmesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlilerinin de işbu Kanun kapsamında değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.
  • Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde tanımlanan kavramlara ek olarak; “İnternet haber sitesi”, “Basın kartı”, “Başkan”, “Başkanlık”, “Komisyon”, “Medya mensubu” ve “Enformasyon görevlisi” kavramları tanımlanmıştır. Süreli yayın tanımına “internet haber siteleri” ibaresi, eser sahibi tanımına ise “görsel veya işitsel içerikleri kaydeden veya düzenleyenler” ibaresi eklenerek Kanun’un kapsamı genişletilmiştir.
  • Kanun kapsamındaki eserlerin içermesi gereken zorunlu bilgileri düzenleyen 4. maddeye; internet haber sitelerinin ayrıca içermesi gereken zorunlu bilgiler eklenmiş ve internet haber sitelerinin, faaliyet gösterdikleri iş yeri adresi, ticaret unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adreslerinin, kullanıcılarının, internet sitelerinin ana sayfalarından doğrudan ulaşabileceği bir şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurulması gerektiği, internet haber sitelerindeki içeriklerin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilmesi gerektiği gibi zorunluluklar getirilmiştir.
  • Süreli yayınların çıkarılabilmesi için Cumhuriyet Savcılığı’na verilecek olan beyannamede, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesine uygun elektronik tebligat adreslerinin bildirilmesi gerektiğine ilişkin ekleme yapılmıştır. Bu sayede basın duyurularının ve yargı organlarınca verilen yayın yasağı kararlarının hızlı ve etkin bir şekilde tebliğinin sağlanması amaçlanmıştır.
  • Mevkute beyannamesinin ve eklerinin gerekli veya gerçek bilgileri içermemesi veya yayın sahibinin veya temsilcisinin veya sorumlu müdürün Kanun’da yazılı şartlara sahip olmaması halinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenecek hukuki yolu düzenleyen “Beyannamenin incelenmesi” başlıklı 8. maddeye aşağıdaki hükümler eklenerek, Kanun kapsamına dâhil edilen internet haber siteleri bakımından beyanname incelemesinin usul ve esasları hüküm altına alınmıştır.

“Birinci fıkrada düzenlenen yayım durdurma müeyyidesi internet haber siteleri bakımından uygulanmaz. İnternet haber sitesinin bu madde hükmüne uymaması halinde Cumhuriyet Başsavcılığı iki hafta içinde eksikliğin giderilmesini veya gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmesini internet haber sitesinden ister. İstemin iki hafta içinde yerine getirilmemesi durumunda, Cumhuriyet Başsavcılığı internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla asliye ceza mahkemesine başvurur. Mahkeme en geç iki hafta içinde kararını verir. Bu karara karşı itiraz yoluna başvurulabilir. Başvurunun kabul edilmesi halinde internet haber siteleri için sağlanabilecek resmi ilan ve reklam ile çalışanların basın kartına ilişkin hakları ortadan kalkar. İnternet haber sitesi için sağlanan hakların ortadan kaldırılması, bu Kanun ve/veya ilgili mevzuat uyarınca öngörülen yaptırımların uygulanmasına engel değildir.”

  • İnternet haber sitelerinin Kanun kapsamına alınmasıyla birlikte; Kanun’un 10. maddesinin başlığı “Teslim ve Muhafaza Yükümlülüğü” olarak değiştirilmiş olup internet habersitesinde yayınlanan içeriklerin, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
  • İnternet haber sitelerinin Kanun kapsamına dahil edilmesi ile birlikte; internet haber sitelerine ilişkin düzeltme ve cevap yükümlülüğü aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır.

“İnternet haber sitelerinde ise zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk yirmi dört saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanır.”

  • Kanun’a eklenen “EK MADDE 1” ile “Göreve bağlı basın kartı”, “Süreli basın kartı”, “Geçici basın kartı”, “Serbest basın kartı” ve Sürekli basın kartı” olmak üzere beş farklı türde basın kartı düzenlenmiştir.
  • Kanun’a eklenen “EK MADDE 2” ile basın kartı alabilecek kişiler, “EK MADDE 3” ile basın kartı alabilecek kişilerde aranan şartlar ve “EK MADDE 4” ile basın kartı alabilecek yabancı medya mensuplarında aranan şartlara ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
  • 18 Ekim 2022 tarihinden önce faaliyet gösteren internet haber siteleri bakımından, Torba Kanun’un yayımlandığı 18 Ekim 2022 tarihinden itibaren üç ay içinde, Kanun’da öngörülen yükümlülüklerin yerine getirme zorunluluğu getirilmiştir.

2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na İlişkin Yapılan Değişiklikler:

Torba Kanun ile birlikte; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Barışına Karşı Suçlar” bölümüne, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” üst başlıklı 217/A maddesi eklenerek Kanun kapsamında yeni bir suç tipi ihdas edilmiştir.

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

Ayrıca Torba Kanun ile düzenlenen bu suç tipi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda temyiz kanun yolunu düzenleyen 286. maddesine dâhil edilmiş olup yeni suç tipi bakımından temyiz kanun yoluna başvurulabilmesine imkân tanınmıştır.

3- 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’a İlişkin Değişiklikler

  • Torba Kanun’un 31. maddesi ile 5651 Sayılı Kanun’un “Erişim Sağlayıcıları Birliği” başlıklı 6/A maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte, 18 Ekim 2022 tarihinden itibaren Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne internet haber sitelerinde bulunan tüm içeriğin çıkarılması ve/veya bu içeriğe erişimin engellenmesine yönelik karar alma yetkisi verilmiştir. Ayrıca eklenen maddeler kapsamında Erişim Sağlayıcıları Birliği, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarını, ilgili içerik veya yer sağlayıcının internet sayfalarından tespit edilebilen elektronik posta adreslerine bildirebileceklerdir.
  • Yer sağlayıcıların yurt içi ve yurt dışında bulunması haline göre içeriğin engellenmesi konusunda karar verme yetkisindeki ayrıklık sona erdirilmiştir. Bundan sonraki süreçte yer sağlayıcı ister yurt içinde ister yurt dışında olsun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından içeriğin engellenmesi kararı verilmesi sağlanmıştır.
  • Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin mahkeme kararı sonucu aldığı içeriğin çıkartılması veya içeriğe erişimin engellenmesi kararlarına karşı ancak işbu kararı veren mahkemeye itiraz edilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Torba Kanun’un 34. maddesinde düzenlenen değişiklikler neticesinde, 5651 sayılı Kanun’un sosyal ağ sağlayıcıları ile yasal temsilci atama zorunluluğunu düzenleyen “EK MADDE 4” ün kapsamı genişletilmiştir. Bu itibarla;

– Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcısı temsilcisinin gerçek kişi olması hâlinde; bu kişinin Türkiye’de mukim ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getirilmiş olup temsilci olarak belirlenen kişinin iletişim bilgilerine internet sitesinde, kolaylıkla görülebilecek bir yerde ve doğrudan erişilebilecek bir şekilde yer verilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

– Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması hâlinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, Kanun’da belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla Türkiye’de bulunan en az bir kişiyi temsilci olarak belirlemekle yükümlü kılınmış olup belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olup bu temsilcinin tüzel kişi olması hâlinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunluluğu getirilmiştir.

– Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na altı aylık dönemlerde bildirdikleri raporların; başlık etiketleri, öne çıkarılan veya erişimi azaltılan içeriklere ilişkin algoritmalarına, reklam politikalarına ve şeffaflık politikalarına ilişkin bilgileri içermesi gerektiği gibi sosyal ağ sağlayıcılarının, hesap verebilirlik ilkesine uygun şekilde hareket etmekle yükümlü oldukları hüküm altına alınmıştır. Ayrıca sosyal ağ sağlayıcılarının, reklamlara ilişkin içerik, reklam veren, reklam süresi, hedef kitlesi, ulaşılan kişi veya grup sayısı gibi bilgilerin yer aldığı bir reklam kütüphanesi oluşturarak bunu internet sitesi üzerinden yayınlama ve bu hususa raporlarında yer verme yükümlülüğü getirilmiştir.

– Sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye’deki temsilcileri tarafından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; “Çocukların cinsel istismarı (madde 103)”, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A)”, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302)”, “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316)” ve “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337)” suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgilerin soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkeme tarafından talep edilmesi üzerine verilmesi zorunlu hale getirilmiş olup talep edilen bilgilerin verilmediği durumlarda; sosyal ağ sağlayıcılarının internet bant genişliğinin yüzde doksan oranında azaltılması yaptırımının uygulanabileceği hüküm altına alınmıştır. ,

– Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, 6 aya kadar reklam verilmesinin yasaklanmasına karar verilebileceği hüküm altına alınmış olup bu bağlamda, sosyal ağ sağlayıcıları ile yeni sözleşme kurulamayacağı ve para transferi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Ayrıca sosyal ağ sağlayıcıları bakımından, kullanıcılarının haklarının korunmasına ilişkin düzenlemelere uyma yükümlülüğü getirilmiştir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, sosyal ağ sağlayıcılarının Kanuna uyumuna ilişkin olarak sosyal ağ sağlayıcılarından her türlü açıklamayı talep edebilecek olup sosyal ağ sağlayıcıları bakımından, talep edilen bilgi ve belgeleri en geç üç ay içinde verilmesi yükümlülüğü getirilmiştir.

 

4-5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler:

  • Torba Kanun ile getirilen yenilikler uyarınca 5809 sayılı Kanun’un kapsamı genişletilmiş olup “Şebekeler üstü hizmet” ve “Şebekeler üstü hizmet sağlayıcı” tanımları yapılmıştır. Ayrıca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun elektronik haberleşme sektörüne ilişkin görev alanına yönelik tüm düzenlemelerin şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara uygulanamayacağı hususlar bakımından yeni düzenlemeler yapılması gerekeceğinden Kurum’a; bu görev alanı dahilinde düzenleme yapma ve şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara da bu düzenlemeye uyma yükümlülüğü getirilmiş olup Kanun’da “Elektronik haberleşme hizmetlerinde yetkilendirme usulü”nü düzenleyen 9. maddesine aşağıda yer alan hüküm eklenmiştir;

“(14) Kurum, şebekeler üstü hizmet sunumuna ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaya, düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeksizin veya yetkilendirilmeksizin sunulan şebekeler üstü hizmetlerin sunumunun engellenmesini teminen işletmecilere yükümlülük getirilmesi dâhil her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, faaliyetlerini Türkiye’de kurdukları anonim şirket ya da limited şirket statüsündeki tam yetkili temsilcileri vasıtası ile Kurumca yapılacak yetkilendirme çerçevesinde yürütürler. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, bu Kanun ve Kurumun görev alanı ile ilgili diğer kanunlarda işletmeciler için belirlenen hak ve yükümlülüklerden, şebekeler üstü hizmet sunumunun niteliğine göre Kurumca belirlenecek hak ve yükümlülükler açısından işletmeci olarak kabul edilir.”

  • Düzenlemeye konu yetkilendirme usullerine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ağ sağlayıcıları hakkında bir milyon Türk lirasından otuz milyon Türk lirasına kadar idari para cezasına hükmedilebileceği, idari para cezalarının ödenmemesi hallerinde ayrıca sağlayıcıların internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan beşine kadar daraltılabileceği ve hatta internet sitesine erişiminin engellenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir.

Bilgilerinize sunarız,

Saygılarımızla,

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.