Zeytin, İnsan ve Uygarlık Ağacı

Son 3000 yıl boyunca zeytin, Akdeniz uygarlığının bir simgesi olmuştur. Nasıl mı? Zeytinin yağı mum ışığı, aydınlanma aracı olarak kullanılmış; insanların okumasına, yazmasına, deniz fenerinin parlamasına yardım etmiştir.

İnsanoğlunun var olması için gereken gıdanın sağlanmasında, yüzlerce çeşit gıda ürününün elde edilmesine katkı sağlamıştır.

Hastalıkların ve yaraların iyileştirilmesinde, bir ilaç gibi kullanılmıştır.

Zeytin ağacı, en dibinden de kesseniz ölmeyen, kaybolmayan, yeniden köklerinden hayata dönen “bir ölümsüz ağaç” olarak şairlere, romancılara, ressamlara ilham vermiştir.

Binlerce yıl öncesinde bile zeytini ezerek yağını çıkartan, ahşap ve taş değirmenlerin gelişmesine: mühendislik harikalarının ortaya çıkmasına, hayal kurmanın beslenmesine yardım etmiştir.

Bir “ahşap” olarak gövdesi en güzel mobilyaların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Üstelik yok olmadan, en dibinden kesilse bile ölmeden yaşamını sürdürerek “doğanın sürdürülebilirlik boyutunu” insanlar tarafından düşünülüp değerlendirilmesine ortam hazırlamıştır.

Toprağın altındaki kıvrım kıvrım kökleri ile sanatkârların işleyip kullanabileceği ışıltılı yolları aralamıştır.

Ve benim için: Gündoğan’daki küçük evin bahçesindeki 200 yıllık zeytin ağacı, gölgesinde en sevdiğim yazılarımı yazmama yol açmıştır.

Başımın üzerinde 20 metreye kadar uzanan 200 yaşındaki zeytin ağacını dolduran on binlerce küçük, yeşil zeytin yapraklarının gölgesinde duyduğum hazzı sözcüklerime yansıtmama neden olmuştur. Doğanın bir parçası olduğumu bana hissettirmiştir.

Ve bugün zeytin ağacını kesip köküyle birlikte ortadan kaldıran kimi “insanlar” mı? Doğa düşmanı insanların, en zararlı böceklerden hiçbir farkları yoktur. Bunlar ucube yaratıklardır.

Anadolu’dan İberya’ya, bu coğrafyada son 3000 yılda gelişen uygarlıkların, (zeytin)e borçları çok büyüktür.

Rauf Denktaş’ın Bastonu Erol Manislı’nın Koleksiyonuna Dahil Oldu…

Prof.Erol Manisalı uzun yıllar, 1975’den 2012’ye kadar KKTC Cumhurbaşkanı ile çok yakın ilişkiler içinde oldu. Çünkü o, Kıbrıs sorunu ile ilgili çalışmalar yapan akademisyendir. Sosyal olarak da ailecek Denktaş ailesine çok yakındılar. Erol Manisalı geçtiğimiz aylarda Serdar Denktaş’tan Rauf Denktaş’ın kullandığı bir bastonu koleksiyonuna katmak için bir ricada bulundu. Serdar Denktaş da babası Rauf Denktaş için özel yapılmış bir Devrek bastonunu Erol Manisalı’ya armağan etti. Manisalı’nın koleksiyonuna böylece çok daha değerli ve zengin duruma geldi…