Bodrum Gündem

TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulundan Ahmet Aras’a yanıt

Bodrum Belediye’sinin web sitesinde Başkan Ahmet Aras imzası ile yayınlanan Başkanın mesajına ilişkin TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu sekreteri Mustafa Erdoğan yazılı basın açıklaması yayınladı.

Bodrum Gündem Haber

Bodrum Belediye’sinin web sitesinde başkan Ahmet Aras imzası ile yayınlanan Başkanın mesajına ilişkin TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu sekreteri Mustafa Erdoğan’ın yayınladığı yazılı basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı;

“Bodrum Belediye’sinin web sitesinde yayınlanan Başkanın Mesajı bölümünde Başkan Ahmet Aras’ın adı ve imzası ile kamuoyuna sunulan bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır.

“Hazine Malıydı, Kime Devredildi?” başlığındaki “söz konusu parsel, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 01.06.2010 tarih ve 2010/31 sayılı kararı ile özelleştirme programına alınmıştır. Bu tarihten önce söz konusu parsele ilişkin herhangi bir imar planı bulunmamaktadır.

“İmara Kim Açtı?” başlığındaki “ilgili parsel ve çevresi, ilk olarak; Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 14.04.2011 tarihinde onaylanan “Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli 1. Etap Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı kapsamında Turizm Tesis Alanı olarak planlanıp imara açılmıştır. Daha sonra; Özelleştirme Yüksek Kurulunun 16.03.2012 tarih ve 2012/38 sayılı kararı ile Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği onaylanmış olup, söz konusu plan değişikliğinde de Turizm Tesis Alanı olarak ön görülmüştür.

Yukarıda alıntılanan bu bilgiler zaten Başkanın mesajının kalanı boyunca SÖZDE belediyenin ve Başkanın arayıp da bir türlü bulamadığı yasal gerekçeyi alenen sunmaktadır.

3194 s. İmar Kanunu’nun 9.maddesinde “(Ek: 24/11/1994 – 4046/41 md.) Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) (2) alınarak Çevre İmar bütünlüğünü bozmayacak (Ek ibare: 3/4/1997 – 4232/4 md.) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. (Ek ibare: 3/4/1997 – 4232/4 md.) ilgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir.” amir hükmü bulunmaktadır.

Ancak; kök 423 parseli de kapsayan Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli 1.Etap Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı’nın 14.04.2011 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylandığı ifade edilmektedir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. Maddesine göre Kültür ve Turizm Bakanlığı yetki aşımı yapmıştır. Plan onama yetkisi ile ilgili olarak TMMOB Şehir Plancıları Odamızın evvelce mülga Yalıkavak Belediyesine karşı açtığı davada idare mahkemesi planları yetki yönünden hukuka uygun bulmayarak iptal etmiştir. Buradaki durum da aynıdır.

Dolayısıyla; yetki yönünden hukuka aykırı olan ve bu sebeple hukuk aleminde yoklukla malul olan Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli 1. Etap Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı’nda, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 16.03.2012 tarih ve 2012/38 sayılı kararı ile İmar Planı Değişikliği yapılması da hukuksuzdur. Başka bir ifade ile olmayan bir planda değişiklik yapılamaz.

Haliyle, olmayan bu plan değişikliğine göre Tapu Müdürlüğünce yapılan imar uygulamalarında; Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen imar durum belgelerinde ve yapı ruhsatlarında da hukuka uyarlılıktan bahsedilmesi mümkün değildir.

Bodrum Belediyesi bu usulsüz işlemleri yapan kamu kurumları yerine elindeki bu belgeler ile TMMOB’dan görüş alsaydı; kuşkusuz bugün hukuk tanımaz kamu kurumlarının arasındaki yerini almayacaktı.

Kaldı ki ruhsat eki projeler, hem TMMOB mevzuatı gereği hem de TMMOB ile Bodrum Belediyesi arasında 04.07.2019 tarihinde yapılmış olan protokol gereğince TMMOB Mimarlar Odasınca mesleki denetim uygulamasına da tabi tutulmamıştır. Bu sebeple; projeleri hazırlayan kişilerin yetkin mimar ve mühendisler olduklarına ilişkin kontrol de yapılmamış olmaktadır.

TMMOB; Belediyenin ya da Başkanının popülizm dolu eylemlerine ihtiyaç halinde katkı alabileceklerini; işlerine gelmediğinde ise “Neden İtiraz Edilmedi?” diyerek zan altında bırakılabileceklerini ve karalayabileceklerini sandıkları bir kurum değildir.

Ayrıca; belediyeye yazılı olarak teslim edildiği halde Başkanın mesajında 423 parselin satış ihalesi onayına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 16.08.2012 tarih ve 2012/122 sayılı kararının Danıştay İ.D.D.K.nın 13.06.2016 gün ve E:2016/4388-K:2016/3337 sayılı kararı ile İPTAL edildiğine ilişkin niçin hiçbir bilgi bulunmamaktadır? Adına yapı ruhsatı düzenlenen Cengiz A.Ş. dahi bu kararı gizlememekteyken Başkan niçin bu kesinleşmiş yargı kararını kamuoyundan saklamaktadır?

Daha önceki açıklamamızda da ifade etmiştik: Yargı kararındaki iptal gerekçesi; “Satış işleminde 2.derece doğal sit ile 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı olan parselin özelleştirmeye konu edilemeyeceği; ekonomide verimlilik artışı kamu giderlerinde azalma sağlamak amacı gözetilmeden özelleştirme kapsamına alınmış” olması olarak belirtilmiştir. Kararda; sit alanı olan parselin 4046 sayılı yasa uyarınca “satış” yöntemiyle özelleştirilip özelleştirilemeyeceğinin ayrıca tartışılması gerektiğine de vurgu yapılmıştır.

Bu karara ilave olarak yine belediyeye sunulmuş bir yargı kararı daha bulunmaktadır. Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 20.06.2014 gün ve 2690 sayılı kararını iptal eden Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin E:2014/959-K:2015/540 nolu kararındaki gerekçe dikkat çekicidir. Kararda; “… yargı kararı ile anılan parselin hukuken halen maliye hazinesine ait olduğunun kabulünün gerektiği, davaya konu işlemde ise Bodrumbir Turizm Yatırım A.Ş.nin mülkiyetinde olarak tescil ve ifraz işlemlerinin yapılması karşısında anılan bölge kurulu kararında hukuka ve mevzuata uyarlılık görülmemiştir…” gerekçesiyle İPTAL KARARI VERİLMİŞTİR. Bu karar; Danıştay 6. Dairesi 17.07.2017 gün ve E:2015/6707-K:2017/6007 sayılı kararı ile ONANMIŞ; aynı Dairenin 11.10.2018 gün ve E:2017/7443-K:2018/7767 sayılı kararı ile KESİNLEŞMİŞTİR.

Bu kadar hukuki ve teknik gerekçe var iken, Belediye tarafından ruhsat projelerindeki sözde 59 maddelik eksiklikten bahsedilmesi ise kamuoyu vicdanını oldukça rahatsız etmiştir. Esas eksiklik ruhsat başvurusu, ÇED kararı alınmadan yapıldığı için iadesi gerekirken, belediyenin ivedilikle projenin ruhsat sürecini hızlandırmak için gayret göstermiş olmasıdır. Başkanın mesajındaki başvuru tarihleri incelendiğinde bu insanüstü gayret açıkça görülmektedir.

Eski 423 parseli de kapsayan alan Koruma Kurulunun 18.04.2008 gün – 3976 sayılı ve 17.12.2010 gün – 6741 sayılı kararları ile tescilli 1. ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde yer almaktadır. Dolayısıyla; bu parselde iş makineleri ile izinsiz yol açılırken tespit edilen ve tutanak altına alınan kalıntıların, Başkanın mesajında beyan edildiği üzere,Müze Müdürlüğü ve Kurul’un incelemesi sonrası tespit edilen kalıntıların başka bir bölgeden getirildiği sonucuna varıldığı” vurgusunu gerçekçi bulmuyoruz. Belediye bu konuda bu bölgede çalışmış yetkin arkeologlardan görüş istemiş midir, bir inceleme ve araştırma yapmış mıdır? Ya da neden yapmamıştır?

Türkiye Cumhuriyeti; Anayasasına göre bir hukuk devletidir. Anayasa’nın 138. maddesinde ‘Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.’ hükmü bulunmaktadır.Dolayısıyla yargı kararlarının her kişi, kurum, kuruluş tarafından ivedilikle ve geciktirilmeden uygulanması anayasal bir zorunluluktur.

Ancak maalesef başka idarelerin yargı kararlarını yerine getirmemesinin Bodrum Belediyesi ve Başkanı açısından emsal olarak kabul edildiği görülmektedir. Dolayısıyla, kök 423 parselde verilen ve verilecek tüm ruhsatlar, Bodrum Belediyesinin ve Başkanının “VİCDAN SIZLATAN KARARLARININ VE İHMALLERİNİN” sonucu olacaktır.

Yorumlar

  1. Meftun dedi ki:

    Akepenin TMMOB ve bağlı meslek odalarını yok sayması daki kasıtlı anlayışın nedeni açıkça ortadadır. Ancak Halkçı görünen, Kamuya ait değerleri koruyacağını dilinden düşürmeyen sosyal demokrat belediyecilik ekolünden geldiğini iddia eden A.Aras’ın bu uygulaması, kendisini de, partisini de, beklenen iktidar değişikliğinden ümit edilen faydayı da gölgelemektedir. Eee, Bodrum’da gölge makbuldür derseniz, önümüzdeki seçimde sokağa, aydınlığa, güneşe nasıl çıkabileceksiniz iyi düşünülmelidir. Tüm bu eleştirilere rağmen, bir daha seçilmeden de olur dedirtecek bir fayda mı elde ettiniz acaba bu uygulama ile diye sormak hakkı doğar. Bütün ülkede adalet aranırken Bodrum’da Kamu mallarını yagmalayanlarin yanında olmak yakışmaz ..