Bodrum Gündem

Şeker ithalatından kimler, ne kazanç sağladı?

Şeker ithalatından kimler, ne kazanç sağladı?

Demokrat Parti Sözcüsü Doç. Dr. Neslihan Çevik, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bodrum Gündem Haber

Demokrat Parti Sözcüsü Doç. Dr. Neslihan Çevik, yaptığı haftalık basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demokrat Parti Sözcüsü Doç. Dr. Neslihan Çevik’in yaptığı değerlendirmede şu görüşleri dile getirdi:

“Şeker ithalatından kimler, ne kazanç sağladı?” Bilindiği üzere geçen yıl ülkemizin ihtiyacından daha fazla, 400 bin ton şeker ithal edilmişti. Bu ithalata gerekçe olarak “şeker fiyatlarının yükselişinin önüne geçileceği” iddiası gösterilmişti. Peki, sonrasında neler oldu, bakalım: İthal edilen şeker, üretim dönemi öncesi fahiş fiyatlara herhangi bir etkide bulunmadı. Dahası, üretim döneminde de piyasanın arz talep dengesini tamamen bozdu. Fabrikalar şeker satamaz hale geldi. Şeker satışlarının düşmesiyle birlikte market raflarındaki şeker fiyatları da düştü. Şeker ithalatının yapıldığı yaz aylarında 25-30 lira arasında satılan 1 kg şeker, market raflarında 21 liraya kadar düştü. İşin ilginç yanı şu ki; tam da fiyatlar düşmüşken “1 Eylül’e kadar sabit fiyat uygulamasına geçildiği” açıklaması geldi. Buraya dikkat edelim; fiyatlar yükselirken bile sabit fiyat uygulanmazken şimdi bu uygulamaya geçilmesi aklımıza ek bir soruyu getiriyor: “Geçen sene ne üretici ne de tüketiciye faydası olmayan şeker ithalatını kimler yaptı? Kimler bu ithalattan ne kadar para kazandılar?” “Tarım aletlerindeki artış dahi tek başına TÜİK’in yalanlarını ortaya koyuyor” Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; 2022 yılsonu enflasyonu yüzde 64,27 oldu. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise bu oranı yüzde 137,55 olarak hesapladı. Elbette hayatın içinde olan, üreten, markete giden, çarşı ve pazar gezen insanlar hangi rakamın en doğrusu iyi biliyor. Ancak biz bir de tarım sektöründe durumun ne olduğuna bakalım. 2022 Ocak ayı tarım aletleri fiyatları ile 2023 tarım aletleri fiyatlarını karşılaştırınca, akla zarar bir tablo ortaya çıkıyor: 12 tonluk römork; 2022 Ocak 80.000 TL , 2023 Ocak 220.000 TL Artış %175 Mibzer; 2022 Ocak 40.000 TL 2023 Ocak 140.000 TL Artış %250 1 tonluk ilaçlama makinesi; 2022 Ocak 30.000 TL 2023 Ocak 80.000 TL Artış %166 Alet ve ekipman maliyeti hesabı elbette ki traktörsüz olmaz. 2022 yılı Ocak ayında yerli ve milli kabin klimalı 100 HP bir traktörün bayi satış fiyatı yaklaşık 500 -600 bin TL idi. 2023 yılı Ocak ayında ise yaklaşık 1 Milyon ile 1 Milyon 100 Bin TL civarında gerçekleşiyor fiyatlar. Traktörde ki değişim oranı ise yıllık %130 civarında. Yaklaşık 4500 parçadan oluşan bir traktördeki ithal parça oranı yüzde 30 – 40 dolaylarında. Bir ülkede istatistik tutan devletin resmi kurumu bu kadar gerçekten uzak olursa bu ülkeye ne yabancı yatırımcı gelir ne yerli iş insanı ve üretici yatırım yapar. Yatırım yerine çoğunluk döviz, faiz ve sanal para üçgeninde para kazanmaya bakar. “Yeter Söz Milletin!” AKP yeni bir söylem ortaya koyamıyor. Bundan dolayı olacak ki şimdilerde Demokrat Parti’nin, yani bizim, siyasi fikrimizi ve misyonumuzu gasp etme çabasına girmiş. Sormadan edemeyeceğiz; “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Yeter, söz milletin’ derken 20 senedir söz kimindi? Söz sırası yeni mi millete geldi?” “Millete rağmen milleti yönetiriz” zihniyetlerini şüphe götürmez bir şekilde ortaya koymuş oldular. “Son kullanma tarihi çoktan geçmiş iktidarını uzatmaya oynuyorlar” Demokrat Parti arazisine kaçak plaza yapmak isteyenlere asla müsaade etmeyiz. Nitekim bunun millette de karşılığı olmaz çünkü maya tutmaz. Merhum Özal’ın, merhum Menderes’in mirasını taşıyan Demokrat Parti’dir ve Genel Başkanı da Gültekin Uysal’dır. Nitekim siyasal İslam akımına dönüşmüş AKP, “demokrasi tramvaydır işimizi bitince ineriz” diyerek nasıl olur da merkez sağ fikrini taşır? Ağlar mısınız güler misiniz? Biz biliyoruz ki AKP Genel Başkanı bunu eski düşmanlıkları hortlamak, eski yaraları kaşımak için söylüyor ve buradan da aslında son kullanma tarihi çoktan geçmiş iktidarını uzatmaya oynuyor. Ancak 6’lı masa bu planı bozuyor. İşte bu altılı masa kimliği bir cephe, bir savaş olmaktan çıkarıp aynen 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti’nin dediği gibi “önce millet” diyor. Sözü bitmiş, eser siyaseti dediği şey harabeye dönüşmüş bir iktidar, bu saatten sonra ancak hayaletlerden, hortlaklardan medet umar. 14 Mayıs ilk şeffaf seçimin yapıldığı gündür; millet özgür ve hür iradesi ile sandıkta sözünü söylemiştir. Bugün ise iktidar “millet sözünü söylemesin” diye elinden geleni ardına koymuyor. İktidar korku atmosferi yaratmak, anket rakamlarını şişirmek, TÜİK verileri ile oynamak, Cumhurbaşkanını siyasi propaganda yasağından muaf tutmak, vatandaşlığımızı satarak yeni seçmen demografileri yaratmak gibi pek çok hile ile milletin sandıkta sözünü söylemesine engel çıkartmaya uğraşıyor. Ancak bıçak kemiğe dayanmışken hiçbir engel işe yaramaz. Öyle ki; AKP aslında kendine “yeter” demektedir. Evet, bizce de yeter!”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.