Bodrum Gündem
TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Tandoğan Uysal; 1985 yılında Anka Haber Ajans’ında muhabir olarak başlayan basın hayatı sırasıyla, Ulusal Basın AJANSI (UBA) Anadolu Ajansı İsveç Bürosu ve Hürriyet Gazetesi’nde 25 yıl süren İsveç Temsilcisi olarak çalıştı. İsveç Devlet Radyosu Türkçe bölümünde serbest gazeteci olarak çalıştı.

    Depremden bile maalesef ders çıkarmadık!

    Dünyanın en büyük felaketini yaşadık. Tam bir savaş ortamındayız. Açımız ulusça çok büyük. Ülke olarak bu büyük acıyı nasıl aşarız diye kafa yoracağımıza düşmanlık ve kin kusar olduk.

    Özellikle Türkiye’yi yöneten siyasetçilerin kullandıkları dilde nefret ve ayrıştırma var.

    Herkes yaraları sarmak için adeta kendi çapında seferber olmuş. Türkiye tek bir vücut olabilmek için sanatçısıyla, şarkıcısıyla, futbolcusuyla bir şeyler yapıp, faciadan arda kalanların yaralarını sarmak istiyor.

    Bunda ne yanlış olabilir ki?

    Ulusça bir büyük acı yaşıyorsak, bu acıyı siyaset üst yaşamalıyız. Eğer bu acıların gölgesinde de bir siyaset yapıp, bundan bir siyasi çıkar düşünüyorsak bu millete büyük ihanet etmiş oluruz.

    Dile kolay şu ana kadar 10 ilde etkili olan depremde 35 bin kişi yaşamını yitirdi. Yaklaşık 105 bin kişi yaralı. Bu rakamların daha da artma riski var. Türkiye adeta bir savaş ortamından çıkmış. Yarın ne olacağı da belli değil.

    Böyle bir psikolojik ortamda Türkiye, özlenen birlik ve beraberliği sağlayamayacaksa ne zaman sağlar.

    Düşman bellediğimiz Yunanistan bile yaralarımızı sarar oldu.

    Düne kadar düşman bellediğimiz, bir gece ansızın gelebiliriz diye tehdit ettiğimiz komşumuz Yunanistan bile dostluk mesajları yollarken, biz içeride nerdeyse bir birimizin gözünü çıkamadığı kaldı.

    Yardım toplamada bile bölündük

    Bir ülkenin en değer verdiği sanatçıları bile depreme yardım kampanyalarında siyasiler tarafından ikiye bölünüyorsa, nerede birlik ve beraberlik. Kimi kimden kaçırıyorsunuz. Bu ülke insanını kamplaştırarak bir yere varamazsınız. Yanlışın en büyüğü burada.

    Nefret üslubuna son

    Bir de artık şu siyasetin lügatından argoyu ve nefret üslubunu çıkarın. Kimsenin kimseye “Şerefsiz” demeye hakkı yok. Kimsemin bir birini asalaklar, kanı bozuklar, alçaklar, sahtekârlar v.s gibi hakaret ve küçük düşürücü sözler söylemeye hakkı olmamalı. Ayrıca parti lideri konumundaki liderlerin toplumu bilakis birleştirici tarafı ağır basmalı.

    Deniz Baykal’ın cenazesindeki fotoğraf her şeyi ortaya koyuyor. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın camii avlusunda yapılan dini törendeki görüntülerde Türk siyaseti birbirine ne başsağlığı diledi ne de taziye sundu. Liderler her nedense bir birine küskün gibi birbirlerini görmeden törene icap ettiler ve ayrıldılar. Oysa İslam dininde küskün olmak kabul edilen bir şey değil. Dini vecibeler bile Türkiye’de artık önemsenmez olmuş. Ne diyelim Allah sonumuzu selamet etsin de bunlarla biraz zor.

    Sevgi ile kalın Stockholm

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.