Bodrum Gündem

Yapımcıların istediği hikâyeleri yazmayan senarist

Yapımcıların istediği hikâyeleri yazmayan senarist

Erdal Taşdemir’in sinema için 20-25 yıl önce yazdığı yazıları Çekilmeyen Hikayelerim adını verdiği bir kitapta topladı.

Bodrum Gündem Haber

Bazı yazılar hiç kimse için yazılmamıştır. Sadece kendisine yazılmıştır. İşte Erdal Taşdemir’in “Çekilmeyen Hikayelerim” adlı kitabındaki yazılar da bu şekilde tanımlanabilir.

Taşdemir “Beş altı yaşlarında hatırladığım nadir olayların başında babamın omuzlarında yazlık sinemada film seyretmek vardır. İlkokulda bu sinema aşkı çoğaldı. Ortaokuldaysa tavan yaptı diyebilirim. Öyle ki okuldan çok sinemada vakit geçiriyordum. Bir keresin de müdür bana sinemada hangi filmler var Erdal dediğini hatırlıyorum. Zaten okul hayatım ortaokulu dört yılda bitirmekle sonuçlandı. On yıl sonra boş kâğıt versen de geçirdikleri bu dönemde ortaokul diplomamı aldım. Çerçeveletip duvarıma astım. Ama bu sefer de ilkokul ortaokulla birleşince ben yine ilkokul mezunu olarak tarihe geçtim…” cümleleri ile anlatıyor çocukluk dönemini.

Erdal Taşdemir – Senarist

Zor bir yaşam…

Sanırım böyle bir girişin ardından çok ilginç bir insanın yazılarını okuyacağınızı tahmin edebiliyorsunuz.

“On beş yaşında annemi kaybetmekle hayatım tamamen değişti…” diye anlatmaya devam ediyor Erdal Taşdemir; “Babam bizden ayrıldı. Abimler de daha genç sayılacak yaşlardaydı. Annemin vefatı, babamın gitmesi ve okulun bitmesiyle ben tamamen özgür kalmıştım. Bursa da yaşayıp büyümüştüm ama o şehir bana hem sıkıcı hem de küçük geliyordu. Break dansa merakım sokaklarda dans etmem beni İstanbul’a yöneltmekte zaman kaybetmedi. On altı yaşına yeni girmiştim, kimseyi tanımadığım halde İstanbul’a geldim. Gece hayatında on iki yıl geçirdikten sonra yazmaya karşı bir isteğim ve yeteneğimin olduğunu anladım. Kısa kısa başı sonu belli olmayan hikayeler yazıyordum…”

Fırat dizisini 4 arkadaş birlikte yazdılar…

Ciddi anlamda bir film senaryosu yazmayan ama Perihan Abla dizisinin iki senaryosu ve aldığı “Bir Senaryo Nasıl Yazılır?” kitabını defalarca okuyarak yazmaya başlıyor Erdal Taşdemir.

Taşdemir senaryo yazarlığına nasıl başladığını şöyle anlatıyor; “İlk olarak İbrahim Tatlıses’in Fırat dizisi geldi. Yirmi altı bölümü yazılmıştı ve bundan sonra ki on üç bölüm için yazı grubu kurulması gerekiyordu. Dört arkadaş yazdık. Bu zaman dilimin de bir daha yazı grubuyla çalışmamam gerektiğini anladım. Sonrasında Elveda Rumeli, Çapkın ve Serseri dizilerinde Alican Yaraşın himayesinde araştırmacı olarak yardımcı oldum. Bu arada Alican abiden piyasa yazarlığı konularında destek aldım…”

Yapımcılarla hiç anlaşamadım…

Erdal Taşdemir – Senarist

Korku filmleri hariç bütün film türlerini severim…

Yaptığı en büyük hata olarak Gani Müjdenin “altı ay gel yanımda stajyer olarak çalış” teklifini kabul etmemek olduğunu söylerken yaşam öyküsünü anlatmaya şöyle devam ediyor; “Benim bambaşka bir hayal dünyam vardı. Türk dizi ve filmleri bana sıradan ve çok sabit işlenen hikâyeler gibi geldiği için bir türlü bağ kuramadım Ben hayal dünyamdaki kendi bildiğim hikayeleri yazıyordum. O zamana kadar ne Türk sineması ne de oyuncularını takip etmemiştim. Hollywood sineması sanki benim için kurulmuş gibiydi. Korku filmleri hariç bütün film türlerini severim. Aksiyon, macera, bilim kurgu, fantastik filmler hayranıyım. Bu tarzda hikayeleri çok severek yazsam da Türkiye’de karşılığının olmadığını uzun zaman idrak edemedim. Yapımcılarla hiç anlaşamadım. Kendini üstün gören insanları, alttan alamayan bir yapım vardır. Özellikle de aslında ne kadar cahil olduğunu bilen, parasıyla bunu kapatmaya çalışanlarla. Para karşılığı bir şey yazmak, yazı gruplarıyla çalışmak mantıksız geliyor bana. Yapımcılara hikâyemi sevdirmek için yalakalık yapmam. Onların istediği hikâyeleri yazmam. Bu kadar kural koyarsan kendine onlar da karşılık olarak hikâyeni çekmeyi bırak okuma zahmetinde de bulunmazlar. Türkiye şartlarında bir sinema yazarı olmak çok çok zordur. Şimdiye kadar yazılan diziler ya da filmlerin birçoğunun yazarları gerçekten yazmak istedikleri hikâyeler bunlar mı acaba diye düşünüp dururum. Çünkü Türkiye’de kalemi çok sağlam insanlar olduğunu biliyorum…”

Erdal Taşdemir yaşam öyküsünü, kitabın öyküsünü anlatarak tamamlıyor…

Erdal Taşdemir yazdığı kitabın ve yaşam öyküsünü; “Bu kitapta yayınladığım hikâyelerin çoğu yirmi, yirmi beş yıl önce yazdıklarım. Hala çekilmeleri zor olsa da yapacak bir şey yok. Şimdi yazdıklarım ne zaman çekilir Allah bilir. Tekrar sektöre dönmek istemem ve bu kitabı yayınlamamın asıl nedeni dijital platformların hızla çoğalmaları. Sinemaya bir giriş yapalım dedim bakalım bizim yapımcılarımızın bakış açıları ne kadar değişmiş görelim. Bu arada sinopsis okuması normal bir hikâye okumasına benzemez. Benim önerim okurken film olacak gibi düşünmenizdir…” cümleleri ile tamamlıyor.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.