Türkiye’nin PKK ile de Gülen ile de hesaplaşması lazım

Türkiye’nin aynı zamanda sürekli artan tarikatlarla da bir hesaplaşması gerekir.

Geçtiğimiz yıl da Ayasofya ibadete açılırken, Sultan Ahmet meydanını dolduran o topluluk 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e çok iyi bakmadıklarını adımız gibi biliyoruz.

Demokrasiye tabii ki sonsuza kadar evet. Ancak bir İmparatorluğun küllerinden doğan Atatürk’ün laik Türkiye Cumhuriyeti’nin de tabi ki, kırmızıçizgileri olması gerekir.

-Bu Cumhuriyeti elimizde bulmadık.

Çok canlar alındı ve kelle koltukta bugünlere gelindi. En büyük hesaplaşmayı da her şeyin arkasında çıkan ABD ile de hesaplaşması gerekir.

Hüdalı, Refah partili bir Atatürk Cumhuriyeti düşünemiyorum.

Türkiye eğer Cumhuriyetin 100. Yılında Hüdalı, Refah Partili bir AK Parti iktidarını seçerse gerçekten Atatürk Cumhuriyetine büyük bir vefasızlık yapar.

Böyle bir AK Parti İttifakı eğer seçimi kazanırsa, iktidar medyasının atacağı başlığı şimdiden aşağı yukarı kestiriyorum. Bu başlık “100. Yılda Rövanş Bizim” diye atarlar.

Türkiye’nin Cumhuriyetin 100. Yılında bu ruha yakışan, başta laik, modern, çağdaş, Atatürkçü bir Türkiye değerlerini iktidara getirmesi ekmek, su gibi bir ihtiyaç.

-Aslında elle tutulur bir başarı yok!

Türkiye’yi 21 yıldır tek başına yöneten AK Parti ve tek adam iktidarı, hazineyi bir anlamda, Türk milletini borçlandırarak yaptığı yatırımların dışında elle tutulur bir kalkınma da yoktur. Bugün Türkiye’de batan bir ekonomi, konuşuluyorsa AK Parti’nin iktidara talip bile olmaması gerekiyor.

-Bu millet hala Reis derse tuzu kuru demektir!

Türkiye 14 Mayıs’ta ya var olacak ya da yok olacak. Bugün milletin cebinde, mutfağında gerçekten bir yangın var. Ekonomi hem de dibinin dibine vurmuş.

-Türkiye bundan daha kötüsünü görmedi.

Hem de tek başına yıllardır ülkeyi yöneten bir iktidarın ekonomide bu kadar başarısız kalmasının bir izahı gerçekten yoktur.

Erdoğan bir ekonomist olarak kendini savunmadı.

Ben ekonomistim diyen AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “ Sayın Cumhurbaşkanım, ekonomiyi nasıl yönetiyorsunuz. Fiyatlar aldı başını gitti diyen” ne gazeteci ne de vatandaş var?

-Ekonomistten bir öz eleştiri istemek hakkımızdır.

Sayın Cumhurbaşkanı da ekonominin neden bu kadar kötüleştiği konusunda bir özeleştiri de yapmıyor.  Oysa Cumhurbaşkanın bu konuda bir helallik daha alıp yüzleşmesi gerekiyor. Yani Türkiye’nin bu seçimde en büyük sorunu hayat pahalılığı ise bunu gündeme getirende yok. Türk milleti eğer bütün bu ekonomik kriz ve hayat pahalılığına rağmen sandıktan Reis’i çıkarırsa vay Türkiye’nin haline.

İnsan sormaz mı o zaman Reis’e 21 yılda ekonomiyi nasıl böyle çökerttin diye.

Daha güzel bir Türkiye istiyoruz!

Tandoğan Uysal