Bodrum Gündem

Fatih Bozoğlu ile Sokağın Gündemi 9 Mayıs 2023

Bu haftaki Sokağın Gündemi’nde kısa kısa Türkiye gündemini ele alalım.

Bence Türkiye’nin en önemli gündemi Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum Mitinginde gerçekleştirilen taşlı saldırıydı. Diğer yandan MHP’liler de Mersin’de Yeşil Sol Partililere ölümüne saldırdılar.  Bu tür saldırılar yurdun her bir köşesinde yaşanabilir. Fakat bu tür saldırılar tüm yurda yayılacağını sanmıyorum. Türk halkının sağduyulu ve bu tür zorbalıklara pirim vermeyeceğini düşünenlerdenim. O nedenle 14 Mayıs 2023 Seçimi ile bir değişim söz konusu olursa, ki öyle görünüyor, bir çok kişinin korktuğu gibi bir kaos ve kargaşa olacağını sanmıyorum.  Elbette bir kaos ve kargaşa çıkartmak isteyenler olacaktır ama halkın sağduyusunun galip geleceğinden adım gibi eminim.

14 Mayıs seçim sonucu bir değişim olursa, 15 Mayıs sabahı her şey güllük gülistanlık olacak mı?

Bu soruya evet demek için neler vermezdim ama bu sorunun yanıtı ne yazık ki hayır. Kavga, kargaşa değil ama büyük bir ekonomik buhran ile karşı karşıya kalacağız.

Dilerim bu süreç çok uzun sürmez ve Türkiye 15 Mayıs 2023 itibarı ile normalleşmeye başlar.

****

Türkiye’nin bu haftaki tek gündemi seçim olduğunu kabul edersek yerel gündemi değerlendirmeye geçebiliriz.

Muğla ve Bodrum’da seçime girecek olan tüm partilerin çalışmaları jet hızı ile devam ediyor. Bir yandan sezon hazırlıkları sürerken, diğer yandan da ekonomik kriz ile mücadele eden yurttaşlar, seçim ekonomisinin yükünü de sırtlarına almak için hazır bekliyorlar. İş insanları, esnaf seçim sonrası beklenen ekonomik buhran için nasıl tedbir alacağını kara kara düşünmeye devam ediyor.

Yüksek fiyatlara alıştık…

Siz de farkında mısınız bilmiyorum, sanki yüksek enflasyon nedeni ile aşırı oranda yükselen fiyatlara çok alıştık. Örneğin bir paket makarna 13 lira, yarım kiloluk bir paket tuz 32 lira, kıyma 350 lira, kuşbaşı et 450-500 lira, bir iki sene önce 5-10 lira olan istavrit bile 225 lira. 20 liraya domates, 35 liraya da biber alıyoruz, hıyar 30, soğan 25, patates 20 lira olmuş bu fiyatlara normal diyoruz. 200 liradan aşağıya peynir yok, bir kilo süt pazarda 20, markette 42 lira, tereyağı 250 lirayı aşmış. Üreticiye bir söyle bin ah işit. 50 kiloluk bir çuval gübre olmuş 820 lira, hayvan yemi 895 lira en ucuzu, tavuk yemi desen 250 liradan başlıyor. Pazardan, marketten çıkıp bir yorgunluk kahvesi içelim desek bir fincan kahve en az 40-45 lira.

Eşinizi alıp sıradan bir yerde yemek yemeye kalkarsanız en az bin lirayı gözden çıkartmanız gerekir. Yanına içine su katınca beyazlaşan sıvıdan da iki tek atayım derseniz eğer bir 500 lira daha ekleyin hesabınıza. Lahmacun olmuş en ucuzu 80 lira. 500 liralık lahmacun haberleri artık bin 500 liralık lahmacun haberlerine dönüşmüş.  Tatile gidelim deseniz iki kişi 4-5 gün için en az 50 bin lirayı gözden çıkartmalısınız.

Bu fiyatlara alıştık mı, alıştık…

Muğla’da hangi parti kaç milletvekili çıkartır?

Bu soruyu özellikle iki partinin mensuplarına sorduğumuzda maşallah ikisi de 5 kesin 6’yı zorlarız diyorlar. CHP ve AK Parti’den bahsediyorum anladınız siz onu.

CHP Muğla Örgütü…

CHP ile başlayalım. CHP’nin bilindiği üzere Muğla’da dört milletvekili vardı. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde ağız birliği etmişçesine 5 kesin 6’yı zorlarız diye söylüyorlar. Elbette onlarda bu tahminin doğru olmadığının farkındalar. Algı yaratmaya çalışıyorlar ama çok komik duruma düşüyorlar. Sanki çocuk kandırıyorlar.

CHP aday sıralamasında bir ve ikinci sırada yer alan Cumhur Uzun ve Gizem Özcan lay lay lom bir şekilde seçim sürecini tamamlayacaklar. Üçüncü sırada yer alan ve yine ilk anda ‘Kimse tanımıyor, tepeden indi’ diye tepki gösterilen hem Bodrumlu, Hem de kadın aday Süreyya Öneş Derici süreci çok soğukkanlı bir şekilde yürütüyor. Soğukkanlı ve güleryüzlü bir şekilde yürüttüğü seçim sürecinde oldukça iyi bir yol aldı. Süreç içinde ilk anda gelen tepkiler neredeyse yok oldu. Bu konuda CHP İlçe Başkanı Başar Bıyıklı, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, CHP Kadın Kolları Başkanı Umut Anıl Özdoğan ve Nuran Yüksel’in çok emeği var. Ancak dördüncü sırada yer alan Selçuk Özdağ için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Özdağ’ın CHP listesinde, hem de seçilebilir bir sırada yer bulması parti içinde adeta bir bomba etkisi yaptı. Listede adı göründüğü andan itibaren yöneticiler kabul etmese ve dillendirmese de herkes darmadağın oldu. Saha çalışmalarında kimse onun adını ağzına almıyor. CHP tabanı bu seçimde üç milletvekiline çoktan razı olmuş durumda. Hatta dört olmaması için dua bile ediyor diyebilirim.

Sakaraltı da, Sakarüstü gibi CHP bu seçimde üç milletvekilli çıkartabilir görüşüne odaklanmış durumda. Bu arada 2018 seçimlerinde 264 bin oy alan CHP’nin bu seçimde 4 milletvekili çıkartabilmesi için 300 bin oyu aşması gerekiyor.

AK Parti Muğla Teşkilatı…

AK Parti’nin en çalışkan adayı bence üçüncü sırada yer alan Eylem Tan. Güleryüzü ve entelektüel birikimi ile dikkatleri üzerinde toplayan Eylem Tan üçüncü sırada olmasına rağmen seçileceğine inanmış durumda. Aynı şekilde Seydikemer eski Belediye Başkanı Yakup Otgöz de sosyal medyayı çok iyi kullanan adaylardan birisi. AK Parti’nin Muğla’dan iki milletvekili olmasından dolayı seçileceğine kesin gözle baktığını düşünüyorum.

Ancak durum pek öyle değil gibi. Özellikle Sakaraltı’nda İYİ Parti ikinci sıra Adayı Behçet Saatçi’nin AK Parti tabanından çok önemli oranda oy alacağını öngörüyorum. Bu durum Milas’tan da geçerli. Milaslı AK Partililer de İYİ Parti üçüncü sıra adayı Mehmet Tosun’a yöneldikleri şeklinde haberler geliyor.

Kadem Mete kesin milletvekili olacağından dolayı gayet soğukkanlı ve müdanasız bir şekilde seçim sürecini yürütüyor. AK parti 2018 Milletvekili seçimlerinde yüzde 28.2 oranında, 182 bin 500 oy alarak 2 milletvekili çıkartmıştı. (CHP aynı seçimde 264 bin oy almış ve dört milletvekili çıkartmıştı. Yani bir milletvekili için 66 bin oy yeterli olmuştu.) İşte bu hesaba göre AK Parti’nin 50 bin oyu boşa gitmişti. Eğer bu seçimde 200 bin oyu aşamaz ise AK Parti yine 2 milletvekilinde kalacaktır. Çünkü bu seçimde bir milletvekili çıkartmak için en az 75-80 bin oy almak gerekiyor.

İYİ Parti Muğla Teşkilatı…

Muğla’da kime sorsam Metin Ergun’a rağmen en iyi sıralamayı İYİ Parti’nin yaptığı yönünde fikir birliği içinde. 2018 Milletvekilliği seçimlerinde Muğla’da 106 bin oy alan İYİ Parti bu seçimlerde oy oranını yüzde 20 üzerine çıkartmak için çalışıyor. Mümkün mü? Doğrusu olmayacak bir şey değil. Gördüğüm kadarı ile Bodrumlu aday Mehmet Tosun, hem Metin Ergun’dan, hem de Behçet Saatçi’den çok daha fazla performans gösteriyor. İYİ Parti bu seçimde hem CHP’den, hem de AK Parti’den hatırı sayılır oranda oy devşirecek. Özellikle Fethiye ve Milas başı çekiyor. Eğer büyük bir aksilik olmaz ise İYİ Parti Muğla’dan iki milletvekilini TBMM’ne gönderir.

Türkiye İşçi Partisi Muğla Örgütü…

Kim ne derse desin Türkiye İşçi Partisi tüm yurtta olduğu gibi Muğla’da da önemli bir ivme kazandı. Mehmet Aslantuğ başta olmak üzere diğer milletvekili adayları süreci çok doğru ve akıllıca yönetiyorlar. Ancak yerel dinamikler Türkiye genelinden farklı işlediği için Muğla’da bir milletvekili çıkartmaları zor görünüyor. TİP’ten bir milletvekili seçilebilmesi için 75-80 bin oy alması gerekiyor. Bu mümkün olur mu? Aslında Yeşil Sol Partisi ile anlaşabilselerdi, yani Yeşil Sol Partisi Muğla ve Antalya gibi TİP’in yüksek oy oranına sahip olduğu illerde aday çıkartmasaydı, Muğla’dan çok da rahat bir milletvekili çıkartabilirdi. Yeşil Sol Partisi’nin tabanında da bu konunun konuşulduğuna eminim. Yeşil Sol Partisi yani HDP’nin 2018’de Muğla’da aldığı oy miktarı 43 bin 600’dü. Ancak bu oyların en az üçte birinin emanet oylar olduğunu hepimiz biliyoruz. Diğer yandan da Muğla’da hiç sandığa gitmeyen, ya da gidip geçersiz oy kullanan oldukça önemli oranda bir seçmen var. 14 bin 400, yani yüzde 2 oranın hiç azımsanmayacak kadar önemli miktarda bir oy. Uzmanlar bu oyların büyük kısmının sol ve sosyalist oylar olduğu görüşündeler. Sonuç olarak Yeşil Sol Partisinin yaklaşık 30 bin oyu ile birlikte TİP’in olası 50 bin oyu birleşseydi rahatlıkla bir milletvekili çıkartabilirdi. Baraj sorunu olmayan TİP her şeye rağmen bir milletvekili için umudunu yitirmeden çalışmalarını sürdürüyor. Kim bilir Yeşil Sol Parti’nin tabanı TİP’in bir milletvekili çıkarması için Muğla’da bir oy verebilir. 14 Mayıs akşamı göreceğiz.

****

Diğer partilerin Muğla’dan milletvekili çıkartma olasılığı olmadığı için bir değerlendirme yapmayacağım. Ancak özellikle MHP oylarının ne olacağını çok merak ediyorum. Zira bazı AK Partililer “Cumhurbaşkanlığında koşulsuz Reisimize Recep Tayyip Erdoğan’a vereceğim ama milletvekili seçimlerinde MHP’ye vereceğim…” şeklinde konuşuyorlar.

TKP, TKH ve Sol Parti’den oluşan Sosyalist Güç Birliği İttifakının da ne kadar oy alacağını bilmiyorum, tahmin de edemiyorum. Ama Türk demokrasisi için bu partilerin oy pusulasında yer alabiliyor olmasını çok önemsiyorum. Mücadelenin sandıkta demokratik bir ortamda verilebiliyor olması ülkemizin gelişimi ve geleceği açısından çok değerli.

Yerel Gündem de başka neler var?

Siyasetten başımızı kaldırıp biraz da yerel gündeme dair neler var onları değerlendirelim ve tarihe not düşelim.

Elektrikli Scotter’lar trafikte ve trafiğe kapalı alanlarda tehlike yaratmaya devam ediyor.

Bu konuyu sizlerle paylaşırken önceki gün yaşanan bir görüntüyü de sizlerle paylaşayım Bodrum’un dünyaca ünlü Cumhuriyet Caddesinde yaşanan bu kaza olayın vahametini net olarak ortaya koyuyor.

Bir esnaf Bodrum esnaf Odası Başkanı Erdoğan Başeymez’e; “İyi günler iyi haftalar başkanım öncelikle yoğun gündem de sizi rahatsız ediyorsam özür dilerim. Bu olay dün bizim kapının önünde benim bir çalışanım bu martı ya da başka bir isimle anılan araçlardan birinin çarpmasıyla meydana geldi. Şikâyetçi olduk ama kimi kime şikâyet edeceğiz aynı videoyu belediyeye sayın başkana da gönderdim. Bununla ilgili özellikle Cumhuriyet caddesinde bu hızlarda gitmeleri turizm açısından bence tehlikeli bir şey ama tabi turizmi tek düşünen yok gibi bizim ülkede gibi geliyor bazen bunla ilgili sizin yapabileceğiniz bir şey varsa çok memnun olurum çok teşekkürler…” şeklinde dert yanıyor. Erdoğan başkan Bodrum Belediye Başkanlığına şikayette bulunuyor ama aldığı yanıt Bodrum Belediyesi’nin hiçbir yaptırım yetkisi olmadığı, konunun tamamen Muğla Büyükşehir Belediyesi yetkisinde olduğu yönünde olmuş.

Şimdi yetki Muğla Büyükşehir belediyesindeyse eğer gereğini yapmalıdır. Zira son günlerde kazalarda artış yaşanıyor, birilerinin canına mal olursa bunun hesabını kimse veremez.

Asfaltlama iyi de zamanlama yanlış…

Bildiğiniz üzere Bodrum’da Sokak aralarından ana yollara kadar aylardır sorun yaşanıyor. Bunun mağdurlarından birisi de benim biliyorsunuz. Yolları kazan taşeron firma adamları tarafından saldırıya uğramış ve kameram kırılmıştı. Geçen hafta özel bir okulun önündeki caddede tam da öğrencilerin çıkış saatinde yola asfalt dökülmeye başlanıyor. Okul yöneticileri öğrencilerin çıkış saati olduğu ve asfaltlama işleminin okul giriş ve çıkış saatleri dışında yapılmasını rica ediyorlar. Ancak Bodrum Belediyesinin taşeronu bu ricayı dikkate bile almadan çalışmasını sürdürüyor. Bunun üzerine de bir okul servisi yolu kapatıyor. Tartışmalar devam ederken Trafik Ekipleri geliyor ve okul servis aracına cezai işlem uyguluyorlar, üstelik aracı da çekici ile otoparka çektiriyorlar. Sonuçta Bodrum Belediye Başkan yardımcıları araya giriyor ve iş tatlıya bağlanıyor ve öğrencilerin çıkışı sırasında asfaltlama işlemi bir süre duruyor. Bu arada veliler de olayı protesto ediyorlar.

Şimdi soruyoruz; Okul giriş çıkış saatlerine göre planlama yapmak çok mu zor?

İkinci asfaltlama olayı 8 Mayıs sabahı yaşanıyor…

Deniz turizmi Bodrum turizmi ve ekonomisi için çok önemli. 8 Mayıs 2023 pazartesi sabah saatlerinde Marshall Adaları bayraklı 240 metre uzunluğundaki ‘Marina’ isimli yolcu gemisi saat 09.00’da Antalya Limanı’ndan Bodrum’a geldi. Gemide ağırlıklı olarak ABD’li, Brezilyalı ve Kanadalı olmak üzere bin 182 yolcu ve 739 personel bulunuyor. İşte tam bu geminin geldiği saatlerde Gemi Yanaşma İskelesi yolu üzerinde bir inşaat yolu kesmiş, inşaat malzemelerini de yolun ortasına koymuş.

Olacak şey mi? Burası Borum her şey olur.

Diğer yandan da Gemi Yanaşma İskelesi yolu asfalt çalışmaları nedeniyle kapatılmış. Elbette kimse asfalt çalışmasına karşı değil. Ama bir programlama yapılamaz mıydı? Asfaltlama işlemi tam turistlerin geldiği gün yerine bir önceki ya da bir sonraki gün yapılamaz mıydı?

Görüntüleri de sizlerle paylaşıyorum. Pes doğrusu denilecek görüntüler.

Çağdaş Bodrum Spor Şampiyonluğunu da ilan etti…

Kurulduğu günden bu yana kendi evinde hiç maç kaybetmeyen, seyircisinin büyük desteğiyle maçın en kritik anlarında bile rahat oynayan Çağdaş Bodrum Spor, ikinci yarıdan da rakibine üstün kurduğu oyunları ve aldığı sayılarla üçüncü çeyreği 77-64 önde tamamladı. Maçın son 10 dakikasında tribünlerin de sahada şampiyonluk tezahüratıyla sahada fırtına gibi esen Bodrum’un takımı, maçın son düdüğünde rakibini 101-84 yenerek, Şampiyonluğunu da ilan etmiş oldu.

Kurulduğu günden bu yana inancını hiç kaybetmeyen Çağdaş Bodrum Spor takımını ve Kulüp Başkanı Dağlarca Çağlar’ı kutluyorum. Bu başarı Bodrum’un geleceği için de çok önemli bir başarı diye düşünenlerdim.

Toplu taşıma ücretlerine zam ve 65 yaş sorunu…

Özellikle 65 yaş ve üstü yurttaşların ücret ödemeden toplu taşıma araçlarına binmesi birçok tartışmaya neden oldu. Kimi zaman yurttaşlar hakarete uğradı, kimi zaman da şoförler mağdur oldu. Bazen 15 kişi kapasiteli minibüste 65 yaş üstü yurttaş yolculuk yapmak isteyince doğal olarak şoför esnafı isyan ediyor. Diğer yandan da alınmış bir hak var ve yurttaşlarda bu haklarını kullanmak istiyorlar. Ama biliyoruz ve duyuyoruz; Buradan Fethiye’ye ya da Datça’ya kadar gidip 2 kilo domates alıp gelen yurttaşlar var. Bir de bunu marifet gibi sağda solda anlatıyorlar. ‘Feribotla Datça’ya gittik bir kilo domates alıp geldik’ diyeni duydum ben. Adı bende saklı.

Bodrum Gündem Köşeleri…

Programımızın sonuna geldiğimizde iki köşe yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. İlki Şenol Cömert

Camilerin siyasi parti ilçe merkezine dönüşeceğini
İbadethane değil ticarethane olarak kullanılacağını
Yurtlara teslim ettiğimiz erkek çocukların tecavüze uğrayacağını

Komşusu açken tok yatan bizden değildir lafının hikâye olacağını
Kravatlı mollaların etrafımızı saracağını

Atatürk’ün yatı Savarona’nın kerhaneye dönüşeceğini
Caminin yolunu bilmeyen sahte Müslümanların dolacağını
Bilimle değil, ilimle kalkınılacağını
Devlet büyüklerimiz konuşurken çocuklarımızın ekran başından uzaklaştırılacağını
Başı secdeden kalkmayan yalancıların olacağını
Müslüman zenginlerin Mekke’den değil Londra’dan mahalle satın alacağını
Fakirlerin askıda ekmek kuyruğunda saatlerini harcayacağını
Hıyarın tane ile karpuzun dilimle satılacağını
Bir adet yufkanın on liraya çıkacağını
Etin kilosunun beş yüz lira olacağını
Atatürk’ün emaneti her şeyin satılacağını
Tahıl ithal eden ülke olacağımızı
Samanı dışarıdan alacağımızı
Cüzdanımızda Türk lirası değil Amerikan doları taşıyacağımızı
Toplumun birbirine düşman olacağını
Doktor dövmenin özgürlük sanılacağını
Mafyanın hâkimiyet sağlayacağını

Küfüre teşekkür, hakarete alkış tutulacağını

Aç gezip toka tapılacağını
Çalışanın araç sahibi olamayacağını
Gençlerin evlenemeyeceğini
Çocukların okuyamayacağını
Muta nikâhıyla kadın götürüleceğini
Uyuşturucunun pudra şekeri sanılacağını
Hırsızlığın İslamın altıncı şartı halini alacağını


Hayal etsek tuhaf kaçardı
Maalesef gerçek oldu
Oldu da…
Biz buralara nasıl geldik
Değerlerimizi ne ara yitirdik

Ahlaken nasıl çöktük
Tekrar düzelebilir miyiz
Başa dönebilir miyiz…

Sedat Kaya’nın bu haftaki köşe yazısı çok manidar…

SEÇİMLER VE THEMİSTOKLES KOMPLOSU

Antik çağda oy pusulası çanak çömlek parçalarıydı.

Ancak seçimlerde kenti yönetecek değil, kentten sürgün edilecek kişiler için oy kullanılırdı.

Hırsızlık yapmamasına rağmen, despotluk potansiyeli olan yöneticilerden kurtulmak ve kamu düzenini korumak için halk sandığa giderdi.

Sadece erkeklerin oy kullandığı seçimlerde çömlek parçalarına ismi en çok yazılan kişi 10 yıl boyunca sürgün edilirdi.

Ancak o kişinin isminin en az 6.000 çömlek parçasına yazılması gerekiyordu.

O zamanlarda da bugünkü gibi sandık hileleri vardı.

Milattan önce 472’de Themistokles isimli bir kahraman asker halkın büyük desteğini almasına rağmen sürgün edildi.

Sandıkların kurulduğu gün siyasi rakipleri okuma yazma bilmeyen binlerce vatandaşa Themistokles’in isminin yazılı olduğu çömlek parçaları dağıttı.

Ve sonuçta Themistokles çok sevilmesine rağmen, okuma yazma bilmeyenlerin oylarıyla sürgün edildi.

Bu antik dönemin en büyük seçim hilelerinden biriydi.

Pazar günü oy kullanmakla yetinmeyelim, sandık hilelerine karşı dikkatli olalım.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.