Bodrum Gündem

DSİ Ham Su Arzı Görevini Yapmıyor

Bir önceki yazımda DSİ İsale Hattı projesi için hatalı malzeme seçimi, imalat kusurları, kontrol mekanizmasındaki eksiklikler nedeniyle sık sık patlayan borular ile ilgili tarihi süreci aktarmaya çalışmıştım. DSİ Vakfı’nın “Su Dünyası” yayınının Ekim 2011 tarihli 99. sayısında; yarımadanın su ihtiyacının 2040 yılına kadar karşılandığı iddia edildiği halde su arzı yetersizliği konusunu bu yazıma bırakmıştım.

“Su Dünyası” Yayınındaki Tespitler

DSİ Vakfı’nın yayınında 2008 yılı nüfusu 103.426’dır. 2008 yılı yerleşik nüfusuna turizm, ikinci konut ve günübirlik ziyaretçiler de eklendiğinde toplam nüfusun 321.300 kişi öngörüsüyle içme suyu ihtiyacının da 15,80 milyon m3/ yıl olacağı hesap edilmiştir.” ifadesi yer almaktadır. İlaveten Yapılan hesaplara ve fiili duruma göre Yarımada’ya, mevcut bütün kaynaklardan iletilmekte olan suların toplamının 12,8 milyon m3/yıl olduğu, 2008 yılı ihtiyacını bile karşılayamadığı” tespiti yapılmıştır. Ayrıca Bodrum’un 2025 yılı nüfusunun 508 bin, 2040 yılı nüfusunun ise 750 bin olacağı öngörülmüştür. Bu tespitlerle “DSİ bu amaç̧ doğrultusunda; Bodrum Yarımadası’na 2040 yılına kadar 45,52 milyon m3/yıl ilave içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmak üzere proje geliştirmiştir.” ifadesi yer almaktadır.

İçme ve kullanma suyu ihtiyacı kişi başı günlük kullanım yaklaşık 165 litre olarak hesaplanmış, proje devreye alınmadan 2008 yılı verilerine göre su arzının yetmediği tespiti yapılmış, 2025 ve 2040 yılları için nüfus tahmini yapılmış. Ancak 45,52 milyon m3/yıl ilave içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmak üzere proje geliştirildiği ifade edildiği halde ilave ham su arzı sağlanmamıştır. Hatta yayında Çamköy YAS kaynaklarından 4,72 milyon m3/yıl öngörüldüğü halde, bu miktar azalarak 2,5 milyon m3/yıl’a düşmüştür.

Nüfus Tahmini Doğru Değil

Proje projeksiyonu kapsamında bulunan gelecekteki nüfus ve nüfusa bağlı içme suyu ihtiyaç debileri TÜİK verileri dikkate alınarak hazırlanmış olup, Bodrum İlçesinin turizm bölgesi olmasından kaynaklı, adrese dayalı nüfus kayıt verilerinin gerçek nüfusu yansıtmaması,  TUİK verilerine yansımayan ikincil konut ve yazlık konut sayısı ve bu konutlara bağlı yerleşik nüfusun kat kat fazlası mevsimsel nüfus hareketleri, günübirlik nüfus hareketleri ile turizm ve ticari faaliyetlerden kaynaklı nüfus hareketlerinin isabetli tahmin  edilememesinden ötürü proje projeksiyonu doğrultusunda hesaplanan içme ve kullanma suyu ihtiyaçları doğru değildir. Üstelik hiç hesapta olmayan pandemi, deprem gibi nedenlerle Bodrum’un nüfusu aşırı artmıştır.

Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Bodrum’un 2023 yılı nüfusu 192 Bin seviyelerinde gözüktüğü halde gerçek yerleşik nüfus 450 bin seviyelerindedir. Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle turizm sezonunda nüfus kat kat artmaktadır.

Su Arz ve Talebi Arasında Büyük Açık Var

MUSKİ’nin yayınlanan en son faaliyet raporuna göre Güvercinlik İAT ve Mumcular İAT’den Bodrum’a toplam yaklaşık 21,5 milyon m3 su verilebiliyor. Tahakkuk edilen miktar ise yaklaşık 17,2 milyon m3. Yani sık sık patlayan DSİ İsale Hattı kayıpları ve diğer kayıp kaçak miktarı toplamı yaklaşık 4,3 milyon m3. Kişi başı tüketim günlük 165 litre varsayımıyla, suyumuz ancak yaklaşık 285 bin kişiye yetecek düzeyde. Kaldı ki turizm sektörü su tüketimin yüksek olduğu sektörlerden birisi; turist başına tüketimin yaklaşık günlük 685 litre civarında olduğu öngörülüyor.

Aradaki fark kuyulardan karşılanmaya çalışılıyor. Ancak yer altı su kaynaklarının gelişigüzel kullanımı bazı kuyuların kurumasına sebebiyet verdiği gibi deniz suyunun yer altı sularına girişimi sonucu tuzlanma, suyun sertlik derecesinin artması ve obrukların oluşması tehditleri de önümüzde duruyor. Tankerlerle taşınan suyun evsafı ve maliyet farkları da büyük problem.

Su Oburu Termik Santraller

Bölgedeki Yeniköy Termik Santrali soğutma suyu teminini Geyik Barajı ve santral çevresindeki kuyulardan sağlıyor. Yatağan Termik Santrali ise çevresindeki kuyulardan sağlıyor. Kemerköy Termik Santrali denizden çekilen su ile soğutmayı sağlıyor. Yatağan ve Yeniköy Termik Santrallerinin soğutma suyu olarak kullandıkları suyun miktarı yıllık yaklaşık 30 milyon m3 civarında. Bu miktar çok büyük ve Yatağan, Milas ve Bodrum’a verilebilen su miktarı kadar.

Yönetmeliğe Göre Öncelik İçme ve Kullanma Suyu Talebinin Karşılanması

Kamu kaynakları ile yapılan Geyik Barajı suyunun tamamının, su kaynaklarının yeterli olmaması nedeniyle, sadece içme ve kullanma suyu olarak tahsis edilmesi gerekiyor. Çünkü Su Tahsisleri Hakkında Yönetmelik 7’nci maddesi gereği birinci seviyede öncelik içme ve kullanma suyunun karşılanmasıdır. Enerji üretimi ve sınai su ihtiyaçları dördüncü öncelik sırasındadır.

 

Ekonomik ömrünü tamamlamış, fosil yakıt kullanan, ilkel, dünyanın terk ettiği enerji üretim yöntemi olan su oburu bu termik santraller ve onlara kömür sağlayan 13 açık linyit ocağı Muğla’yı 40 yıldır hem ekolojik, hem ekonomik açıdan tüketiyor. Korunması gereken su havzasındaki doğal dengenin bozulması, bölgede yaşayan insanların başta kanser olmak üzere sağlığıyla oynanması, kömür çıkaracağız diye ormanların yok edilmesi, istimlak yoluyla boşaltılan köylerin köstebek yuvasına dönmesi, kül dağlarının topoğrafyayı değiştirmesi, bacalardan çıkan dumanın oluşturduğu asit yağmurlarının doğal bitki örtüsünü ve tarımı mahvetmesi, derelere verilen ve yer altı sularına karışan soğutma suyu dönüşlerinin kıt su kaynaklarını kirletmesi gibi tüm olumsuzluklar başka bir yazının konusu olabilir.

Bodrum Barajı Projesi Verimli Değil

Bodrum’a su verebilmek adına 900 Milyon ₺ ila 1 Milyar ₺’ye mal olacağı tahmin edilen (inşaat maliyeti güncellenmeye muhtaç) Bodrum Barajı, imalat süresi su tutma süresi dikkate alındığında en az 10 yıl sonra sadece 13,17 Milyon m3 su sağlayabilecek kapasitededir. Bu miktar zaten yetersiz ve çok maliyetlidir. Ayrıca küresel iklim değişikliği, yağış rejiminin bozulması ve barajların ekonomik ömrü nedenleriyle de mantıklı değildir. Bölgenin ekolojik dengesinin bozulacak olması da önemli bir olumsuzluktur. Bodrum Barajı projesinin verimli olmadığı; daha detaylı olarak bir başka yazının konusu olabilir.

Bir Çözüm Önerisi

Kamu kaynakları ile yapılan Geyik Barajı’ndan kömürden sonra ikinci hammaddesi su olan termik santrallere bir kuruş ücret alınmaksızın milyonlarca m3 suyu verebilmek uğruna Bodrum’u susuzluğa mahkum eden Ankara’daki yöneticiler, Kemerköy Termik Santrali gibi denizden veya Ekinambarı suyundan Yeniköy Termik Santrali’ne soğutma suyu sağlatıp, Geyik Barajı’ndaki 30 milyon m3 suyun tamamının içme ve kullanma suyu olarak tahsis edildiğinde ve planlamada yapılacağı taahhüt edilen ama yapılmayan Güvercinlik içme suyu arıtma tesisinin 40.000 m3/gün kapasiteli ikinci etabı yapıldığında Bodrum Yarımadası’na taahhüt edilen su sağlanmış olur.

Sonuç Olarak; Ham Su Tahsisi DSİ Yetkisinde

2011 yılında açıklandığı gibi Bodrum’un 2040 yılına kadar su sorunu bu projeyle çözülmemiştir. Ham su tahsis işinin DSİ yetkisinde olduğunun altını da çizmeliyiz. DSİ patlayan isale hattı için de ilave su arzı için de kılını kıpırdatmamaktadır. Bodrum’un bu önemli sorunu siyasi malzeme yapılmıştır. Oysa su hakkı, yaşam hakkıdır. Çözüm Ankara’dadır. Seçimleri sabırsızlıkla bekliyoruz.

 

Esen kalın…

Gürol İNAN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Mustafa Dinç dedi ki:

    Ekinambarı suyu tek çözümdür.
    Geyik barajı suyu III. SINIF su’dur. Arıtılsa bile içilemez. Bu devletçe belirlenmiştir

    Detay bilgi verilir.