Bodrum Gündem

Etiket: Haluk Şahin kimdir

Dibe vurmak.. Ve ayağa kalkmak..
31 Mart seçimlerinde birçok kişi hayatının doruğuna çıktı ya da dibe vurdu. Şimdi, özellikle dibe vuranların ne yapacaklarını merak ediyor, ilgiyle izliyoruz. “Beter olsun!” diyenler “Var, vah! Yazık oldu!” diyenler var! Özellikle siyaset dünyasında birinin dibe vurduğu nokta ötekinin doruğu olabiliyor. Homo homini lupus vaziyetleri! Ben ilk kitabı Babıali’ye Son...
15.04.2024
Makineler de yalan söyleyince… İşler daha da karışıyor
Bilim ve teknoloji ilerledikçe insanların gerçeği daha kolay bulacakları, uygarlığın temel aksiyomlarından birisiydi. Ne var ki, hep öyle olmuyor, gerçeği ve hakikati bulmak daha da zorlaşabiliyor. Alın teknolojinin şu yapay zekâ (YZ) harikasını. Normal insanın saatler hatta günlerce çalışarak toplayamayacağı bilgileri saniyeler içinde topluyor, değerlendiriyor ve aklınızdaki soruya şıp diye...
27.11.2023
Yeni bir Orta Çağ mı? Eski gaipin yerini yeni gaip mi aldı?
Son zamanlarda, özellikle İsrail-Hamas savaşı başladığından beri sık sık soruyorum: Acaba Orta Çağ’a geri mi döndük? Ya da: Acaba “yeni” bir Orta Çağ’a mı girdik? Hatta Son Çağ’a? Orta Çağı belirleyen özelliklerden başta geleni dinsel bağnazlıktı. Bununla ilintili olarak sık sık savaşlar patlak verir, bazen bu savaşlar büyür, Haçlı seferlerine...
20.11.2023
Aforizma zamanı – Haluk Şahin Bodrum Gündem yazıları….
Uzun kitaplara, uzun makalelere zaman yok! Okurken sıçraya atlaya okunuyor. Büyük bir olasılıkla o sırada başka bir şey daha yapılıyor. Okuma süreci gelen mesajlarla, uyarılarla, şunla bunla sık sık kesiliyor. İnternette 300 sayfalık kitapları beş sayfada özetleyen uygulamalar rağbette. Böylece kitap okumuş oluyormuşsunuz! Gözlerini elindeki telefonun ekranından kaldırmayan Homo Süper...
13.11.2023
Kıyametin dört atlısı
Dünyanın hali hiç iç açıcı değil. Hele son haftalarda asla olmayacağını düşündüğümüz şeyler oluyor. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilere yapılanlardan sonra soykırımın asla açıkça savunulamayacağına inanmıştık. “Bir daha asla!” O tarihin çöp sepetine gitmişti! Ama o da ne? Televizyonda temiz yüzlü bir Yahudi kız çocuğu Gazze’eki bütün çocukların öldürülmesi gerektiğini...
07.11.2023
İsrail ve Gazze’nin hatırlattığı: Kötülük inatçıdır
İsrail ve Gazze’de yaşanan korkunç olaylardan sonra yine ikiye bölündük. Kimileri İsrail’in yaptıklarının utanç verici olduğunu haykırdı, kimileri ise Hamas’ın yaptıklarının… Ben de utandım. Çok çok utandım. İnsanlığımdan utandım! Masum insanları, çocukları öldürmek. Kafalarını kesmek! Sonra cesetlerinin üzerine işemek! Görüntüleriyle verdiler bunları. Bu türden iğrençliklere maruz kalanların kim oldukları önemli...
16.10.2023
İstanbul teslim olmaz
SANA DÜN EMİNÖNÜ’NDEN BAKTIM İSTANBUL… Hala karınca yuvası gibisin. Karmaşan hala devam ediyor. Bir telaş, bir telaş. Hala 72 millet etrafta, konuşmalar Babil kulesini anımsatıyor. Güvercinlerin kanat sesleri, martıların çığlıkları, vapur düdükleri birbirine karışıyor… Tam bir kaos! İlk kez gördükleri İstanbul’u anlatmaya çalışan yabancıların en çok kullandıkları sözcüğün “kaos” olduğunu...
09.10.2023
Bir yol arıyoruz: Nasıl gazetecilik yapacağız? // 50 yıllık iletişim doktorunun düşünceleri
Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde bağımsız ve özgür basın derin bir kriz geçiriyor. Bu, aynı zamanda demokrasinin krizi demek. O yüzden İzmir Seferihisar’daki basın kampında gazetecilik kadar, demokrasi de konuşulacaktır, eminim. Genç arkadaşlar, eksik olmasınlar, beni de davet ettiler. Medya araştırmacısı olarak bir de ödül vereceklermiş. Çeşitli panel ve...
25.09.2023
Ne yapsak şu futbolu?
Kurthan Fişek, “Galatasaray aristokrat, Fenerbahçe burjuva, Beşiktaş proleter” deyince başı belaya girmişti. Ya şimdi? Voleybolda kadın milli takımızın gösterdiği başarı bize sporun futboldan ibaret olmadığını hatırlattı. Hatta daha fazlasını: Sormaya başladık, futbol hala spor mudur? Yoksa o, neoliberal kapitalizmin kitleleri biraz daha sömürmek için dönüştürdüğü bir gladyatör gösterisi midir? Tepeden...
18.09.2023
Buzdağına tosladım: Pop psikolojisinin nasihatları
Köşe yazarlığı yıllarımdan da bilirim. Bazı yazılar hiç beklemediğiniz kadar ilgi uyandırır, heyecan yaratır, övgü ya da tepki alır… Kamuoyu ummanında buzdağı gibi yüzen bir suskunluk sarmalına toslamışsınızdır. “Suskunluk sarmalı” bir çeşit karın ağrısıdır. Kişinin söylemek istediği bir şey vardır, ancak etrafta egemen olan görüşe ters düştüğü için söylemeye cesaret...
30.08.2023
Soruşturmacı gazeteci olmak: Hakikat-sonrası toplumda gerçekler ne işe yarar?
Soruşturmacı gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Timur Soykan Kitap Fuarı’nın davetlisi olarak bir kez daha Bozcaada’ya geldiler. Her yıl olduğu gibi bu yıl da toplantı öncesi onları tanıtma onuru bana verildi. Onların vaktinden çalmamak için tanıtma konuşmamı kısa kestim. Söylemek isteyip de tam olarak dile getiremediğim bazı konulara burada...
31.07.2023
İki arada bir derede olsak da.. Yurtsever olabiliriz…
İktidarın beklenmedik Avrupa Birliği’ne dönüş manevrasıyla o ezeli tartışma yeniden canlandı: Türkiye nereye ait? Doğu’ya mı, yoksa Batı’ya mı? Avrupa’ya mı, yoksa Asya’ya mı? Bu tartışmayı isterseniz M.Ö. 12 yüzyıldaki Troya Savaşı’na kadar götürebilirsiniz… Anadolu kavimlerinin ve daha sonra Osmanlı’nın tarihini bu iki yaka arasındaki salınımlarla anlatabilirsiniz… “İki arada”lık üzerinde...
24.07.2023
Peter ilkesi ve makam çürümesi
Zehirli dumandan etkilenmeden, hizipçilik yapmadan, linç kampanyalarına katılmadan, küçümseyip burun kıvırmadan, haddimizi aşmadan doğru soruları soralım ve konuyu açıklığa kavuşturalım. Demokrasilerde niçin bir kişinin, seçilmiş de olsa, önemli makamda kalma süresine sınır koymak ihtiyacı duyulmuştur? Niçin “Madem ki iyi adamı bulduk, bırakalım ömür boyu kalsın?” denmemiştir. Niçin bu süre hemen...
12.06.2023
Sosyal psikolojinin belirlediği seçim: Büyük krize ve depreme rağmen niçin böyle oldu?
Enformasyon sellerinin insanları serseme çevirdiği elektronik ve dijital iletişim çağında yalnızca bizde değil, dünyanın pek çok yerinde şöyle yakınmalar duyuyoruz. “Nasıl oluyor da insanlar bu kadar ters tercihler yapabiliyorlar? Somut olgular karşılarında apaçık dururken onları görmezden gelebiliyor, kendi çıkarlarına taban tabana zıt kararlar alabiliyorlar?” Eskiden tüm bunları cehaletle açıklamak mümkündü....
29.05.2023
Bir korkuluk inşa ettiler ve onunla korku saldılar
13 Mayıs günü dışardan ilk kez Türkiye’ye bakan birinin seçimlerin nasıl sonuçlanacağını kestirmesi kolaydı. Son altı aydır ülkede olup bitenler sonucun ne olması gerektiğini açıkça söylüyordu: Yönetimi değiştirmek! Başka çaresi yoktu. Durum feciydi ve daha kötüye gidiyordu. Dehşet verici hayat pahalılığından, onbinlerce insanın ölümüne yol açan depremin ardından yaşanan perişanlıktan,...
17.05.2023
Epik zamanlarda yaşamak
İnsanlar, içinde yaşadıkları dönemi değerlendirmeyi pek beceremezler. Uzaktan ve dışardan bakabilen birilerinin, örneğin tarihçilerin, filozofların ya da sanatçıların onlara söylemesi gerekir. Bu aslında kişisel yaşamımız için de doğrudur. Uzadığımızı, şişmanladığımızı ya da yaşlandığımızı uzaktan ve dışardan bakanlar bizden daha iyi görürler. 2023 yılının kolay bir yıl olmayacağını biliyorduk. Ancak yılbaşından...
06.03.2023
Aklını kullanmak mı, kafayı çalıştırmak mı? İşte bütün mesele!
Birkaç ay önce 2023’ün nasıl bir yıl olacağı konusunda tahminlerde bulunurken daha çok siyasi ve ekonomik senaryolardan konuşuyorduk. Ama artık biliyoruz ki; 2023, tarihe büyük depremin olduğu yıl olarak geçecektir. Daha işin başındayız. Büyük depremler nice artçı sarsıntılar yaratarak tarihsel dönemleri bitirebilir, yepyenilerini başlatabilirler. Kimi tarihçilere göre M.Ö 12. yüzyılda...
21.02.2023
Kara kutunun esrarı: Her şey bu kadar açıkken      
Güney’deki büyük deprem, tarihin en eski tartışmalarından birini bir kez daha hortlatacak: Nasıl olur da bilimsel olgular bu kadar açıkken, bilim adamları bu depremin elinin kulağında olduğunu dillerinde tüy bitinceye kadar bize ilan etmişken, yıllardır kimse kılını kıpırdatmaz ve felaket gelinceye beklenir… Cehalet mi, bencillik mi, dirayetsizlik mi, nedir bu...
07.02.2023