Bodrum Gündem

ANLAYACAKLARI DİLDEN KONUŞMAK

10.04.2014
0
A+
A-

Tarih: 9 Haziran 2013 Erdoğan’ın Basın Toplantısı;
Taksim Gezi Parkında gençler, Anayasal hakları olan demokratik tepkilerini göstermek için kırmadan-dökmeden eylemlerine devam ediyorlardı.
Yurtdışı seyahatinden dönen Erdoğan;
“Artık bu eylemlere son verilmesini özellikle rica ediyorum. Bir derdiniz varsa Belediye Başkanıma, Valime, olmadı temsilcilerinizi seçersiniz, ben dahi kabul ederim. (Çok Yaşa Padişahım, lütfettiniz) Ama bunların hiçbiri değil de aynı şekilde devam ederseniz Ketorolac online , anlayacağınız dilden konuşmak zorunda kalırım!…” buy Plan B online

Birkaç gün sonra Başbakan Polise emir vererek (Kendisi, o emri ben verdim dedi) Polisi tüm gücüyle insanların üzerine saldırttı.
7 genç insan hayatını kaybetti.
12 genç insan birer gözlerini kaybederek kör oldular.
7000 kişi muhtelif yerlerinden yaralandı.
Binlerce genç gözaltına alındı ve işkence gördü…
Erdoğan’a göre Türk Gençlerinin anlayacağı dil bu idi!
Erdoğan, arkasına devlet gücünü alarak bu dili iyi konuşuyor.
Ama bu güç olmasa, tek başına Erdoğan, Gezi’deki “Kırmızılı Kadın” kadar cesur olamaz. Denemesi bedava. Kırmızılı Kadının yüzüne sıkılan gazın yarısı kadarını Erdoğan’ın yüzüne sıkın, delikanlının ne olacağını görün.

Tarih: 8 Nisan 2014 AKP TBMM Grup Toplantısı;
Başbakan Erdoğan MHP Genel Başkanı Bahçeli için; “İşte daha bu sabah MHP’nin Genel Başkanı çıkmış hala adeta ağzından salyalar akarcasına hakaret ediyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için, “Genel Müdür” yakıştırması yapan Erdoğan devam ediyor;
“Demek ki bunların anladığı dil o değilmiş. Akıllarının alacağı şekilde hitap etmek zorundayız demek ki. Bunlara da böyle yapacağız…”

Bu konuşmanın televizyon canlı yayınlarından duyulmasının üzerinden dakikalar geçmeden, bir tetikçi meczup, Türk Siyasetinin “Çelebi” adamı Kılıçdaroğlu ’na kalleşçe saldırıp yumruk vurdu. TBMM içinde ilk kez bir Genel Başkana saldırıldı.

Düz mantık yürütülürse, Başbakan Erdoğan’ın çıkıp “Bu emri de ben verdim” demesini beklemek lazım ama elbette ki o yaptırmamıştır.
Zaten Erdoğan “Adam Dövme” işini başkasına havale etmiyor. Başta Bakanlarını olmak üzere danışmanlarını, tekme-tokat ve kafa atarak döven kendi değil mi?

Bu kadar kibar, bu kadar zarif, bu kadar beyefendi, bu kadar demokrat bir Başbakanımız var ama bu “Paralel OECD”  41 ülke arasında “Demokratik Gelişmişlik” sıralamasında Türkiye’yi 41’ inci yaparak geriden birinci sıraya yerleştirdi. Alçak-Haşhaşin- Vatan Haini bu OECD yahu.
Erdoğan’ın artık bunlara da anlayacakları dilden konuşma zamanı gelmedi mi sizce?

ADIM ADIM MERKEZE order Cytotec
Ayakkabı Kutucusu Genel Müdür Sülo, Halkbank’tan sonra Türkiye’nin en büyük bankası olan Ziraat Bankası yönetimine getirildi. Yakışır Sülo’ya. Artık onu ayakkabı kutuları da kesmez. Bavul lazım Süloşumuza. Sıra adım-adım Merkeze doğru geliyor.
Merkez deyince, Merkez Bankası anlaşılmasın. Karakol Merkezi demek istedim.
Şimdi davalar açılmaya başlayacak, herkes kendi derdine düşecek.
Bu can pazarında garip Sülo’yu kim koruyacak?
Bu konuda bir tekerleme vardı;
Olur Böyle Vakalar / Türk Polisi Yakalar
Alır Götürür Merkeze / Rezil Eder Herkese…

Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Nisan 2014
Rifat Serdaroğlu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.