BODRUMDA CANAVAR ÇOK..

Çarpık kentleşme, sokak aralarındaki çirkin inşaatlaşma ufak canavarlar kalır trafik  canavarının yanında. Gencecik fidanlar kırılıyor Bodrum karayollarındaki trafik kazalarında. Universal hastanesine kıvrılan yolun çift yönlü olması gibi bir ikisi dışında Bodrum karayolları mükemmele yakın. Gerçekten hız yapma hevesi uyandıran kaymak gibi güzel, geniş yollar. Zaten dikkat ediyorum da özellikle İstanbul plakalılar kendilerini cennette gibi hissettikleri için gerçek cennete kavuşmaya çalışıyor bu yollar üzerinde. Gerçekten de tembelliği bilinen bir millet olarak trafikteki o acelecilik dehşet verici: Arkana takılıp klaksonlamalar, sıkıştırmalar, acaip sollamalar, lambalara birkaç metre kala gaza basıp acı frenlemeler, şerit merit hak getire, dilediği gibi sürerek başkalarına saygısızlık, hız ihlali, dönüşlerde asla sinyal vermeme gibi sayısız çirkinlik, trafik terbiyesizliği.

En çokta gücüme giden, bütün bunları aynen yüksek tonajlı vasıtaların da yapması. Otoyolda deliler gibi giden bir çimento kamyonu, ya da herkesi sollayan bir akaryakıt tankeri, bir otobüs düşünülebilir mi trafikte?

Bodrum′da hepsi var.

Trafik polisleri ancak belli noktalarda, belli zamanlarda kontrolde.

Zaten Bodrum′da nüfusa göre olması gereken polis sayısı komik derecede az! Buy Strattera online

Hele şimdi yaz da geliyor nüfus katlanacak; nereye yetişecek, neyin kontrolünü yapacaklar?

O zaman Bodrum oluyor ′′bad room′′(Kötü alan).

Bence kentimizde en acil şey bir an evvel karayollarının trafik dedektörleri, gözetim kameraları ve diğer trafik akışı görüntüleme sistemleri ile donatılması. İnsanların hoyratlığına yasaklar, gözetleme ile sınır konulmasına hep karşı olmuşumdur, ama insan hayatına saygı söz konusu olunca çare ne ise bir an evvel bulunmalı.

Bodrum′da gencecik insanların trafikte ölümü denince akla ilk gelen Barış Akarsu′dur herhalde. İnsanın içi parçalanıyor. Şimdi onun adını alacak olan o kavşak yeniden düzenleniyor;  yayalar için de üst geçit konuluyormuş. Geçenlerde Torba′ya yolum düştü, bir de ne göreyim! Karayolunun orta yerinde tam kavşakta kocaman bir dev heyüla yükselmiş. Dökme beton!

Purchase Retin-A without prescription Bayılıyordum oysa ben Bodruma kesintisiz yeşille girmeye. treat breast cancer

Bu yeni çirkinlik abidesi kimin aklı? Hiç mi estetik bilen, dünyadaki uygulamaları incelemiş mühendis, plancı-projeci yok bu ülkede? Her şey bir çırpıda beton dökmekten başak bir yaratıcı ′′çözüm′′ peşinde olmayanlara mı emanet! Oralar daha yeni kazılmıştı oysa. Karayolunun akışını bozmayacak ancak daha göze hoş, çevreyle barışık bir alt çözüm olamaz mıydı?

Yüksektekiler, karar merciindekiler elinizi vicdanınıza koyun! Bu yapılanlar kalıcı iş! Bir kere yapılıyor. Neden daha etraflı düşünüp, helal olsun! dedirtecek eserler ortaya koymaya çalışmıyorsunuz ki? Barış Akarsu’nun ′′Ruhuna Fatiha′′ olacak bir kavşağın anıtsal olması, insanların onu yapanlara dua etmesi gerekirken, bunun tersi olması ihtimali yüksek, her geçişte ′′hay Allah!′′ dedirtecek çirkinlikleri yaratılmasında bu ısrar neden?

Anlaşılmaz!