KURALLAR, İNSANLAR..

Herkes aklına geleni yapabilir bu ülkede. Yine Türkiye insanların başkalarının özgürlüklerini nasıl kullanacaklarından emin olmayıp, korku duydukları bir ülke aynı zamanda. Bir tanıdığımın damadı: ′′ Hep kazıklanıyormuşum gibi hissediyorum′′ diyor, Türkiye′de yaşamak istemiyordu. Bu hakkı yenilme duygusu her an hepimizde. Trafikte her an hoyrat bir sürücü güvenliğinizi tehlikeye düşürebilir, sokakta her an yürümesini, bedenini, kamu alanını kullanmasını bilmeyen biri size çarpabilir, pazarda yerliye ayrı yabancıya ayrı fiyat uygulanabilir. Bir okulun önünde öğrencileri sıraya sokan bir öğretmeni hayretle dinledim, resmen çocuklara sövüyor, kaba saba hitap ediyordu. Sabah sabah durduk yerde örselenen çocuk benlikleri. ′′Eti senin kemiği benim′′ dedik demesine de, emanete hıyanet de bu olsa gerek! 

Bir işlem yaptırmaya bir resmi kuruma giriyorsunuz oradaki görevli genç hanım cici olmaya çalışıyor aslında, ′′Bak canım! şimdi şu kağıdı alacaksın, filanca yere gideceksin orada şu işi yaptırıp bana getireceksin. Tamam mı? canım!′′ diyor. Anası yaşında tanımadığı birine ′′canım!′′, anası yaşında tanımadığı birine yaşıtı arkadaşıymış gibi senli benli hitap! Hakarete uğramış gibi içiniz daralıyor. ′′Amaan kötülük yok içinde! iyi niyetli ve cahil′′ deyip işinize gidiyorsunuz. Şuncacık bir hikayenin buy Cytotec cheap   öyle çok açmazı var ki. Devlet memurlarına hiç mesleki eğitim verilmez mi? Onlara hitap biçimleri öğretilmez mi? Köyünde bir akrabasıyla konuşur gibi mi konuşur vatandaşla devlet görevlisi. Yoksa bir mesafe bir resmiyet olmalı mı? Aramızda kalsın benden genç bir kaymakamın bana senli benli hitab ettiğini de biliyorum. Bu bir tür,  ′′Ben devletim sen halksın, ben yukarıdayım, sen aşağıdasın, yerini bil! ′′ demektir. Resmi ve mesafeli olmak için büyülü bir sözcük var oysa: ′′Siz′′.

Bence iyi insanlardan oluşan bu temiz toplumun güven vermemesi,  genel geçer kuralların uygulanmamasındandır. Kurallar ya bilinmiyor, ya da insanlar kuralları ihlal etmeyi büyük bir beceri ilginç bir özgürlük gösterisi sayıyorlar. Oysa ′′sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkasına yapma′′ gibi bir esas davranış kalıbı   nazik,  başkalarının hakkına daha özenli bir toplum olmamızı sağlayacaktır. Yeter ki bunları asla uygulamayan ve kurallar yokmuş gibi yaşamayı tercih edenlerle mücadele için bir formül bulunsun.