Bodrum Gündem

Çevreciliğim Siyasi Görüşümün Önünde..

Yılmaz Algül 12 Ocak Çarşamba günü basın mensuplarının ülke ve Bodrum gündemindeki Golf tesisi, gürültü sınırlaması ve açık alanlarda içki kullanılmaması ile ilgili sorularını yanıtladı.

Çevreciliğim Siyasi Görüşümün Önünde..
13.01.2011
0
A+
A-


 

 

“Çevreciliğim Siyasi Görüşümün Önünde…”

 


buy methocarbamol

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem


buy Robaxin Yılmaz  Algül 12 Ocak Çarşamba günü basın mensuplarının ülke ve Bodrum gündemindeki Golf tesisi, gürültü sınırlaması ve açık alanlarda içki kullanılmaması ile ilgili sorularını  yanıtladı.


 


cheap esomeprazole  


 


Yılmaz Algül, açık alanlarda içki kullanılmaması ile ilgili kendilerine net bir bilgi gelmediğini belirterek, “ Kamuoyundan gelen bütün talepleri, rapor olarak genel merkezimize iletiyoruz. Konuyla ilgili sektör temsilcilerinden, çalışanlarından gelen talepleri de ileteceğiz. Genel merkezden ve konuyla ilgili bize gelen bir açıklama ve bilgilendirme olmadı. Basından takip ettiğimiz kadarıyla  parklarda, açık alanlarda alkol alan kişilerin vatandaşlara rahatsızlık doğuran durumlarından dolayı, açık alanlar da özellikle çocukların dolaştığı alanlarda içki içilmemesi gibi bir ön görü mevcut. Bu konuyla ilgili bir çalışma yapıldığını düşünüyoruz. Bilgilendirme yapıldıktan sonra yeni bir basın açıklaması yaparak sizlerle konuyu paylaşabiliriz” dedi.


 



 


Gürültü konusuyla ilgili bakanlığın bir genelge yayınladığını ve genelge de vatandaşları rahatsız etmeyecek şekilde müzik yayını yapılması konusunda görüşlerin bildirildiğini ifade eden Yılmaz Algül, “Konuyla ilgili eğlence sektörü temsilcileri ile turizmci olmam nedeniyle de sık sık görüşüyoruz. Bodrum’a uygulamak ne kadar doğru olur? Bar işletmecileri arkadaşlarımızla görüşmeye devam ediyoruz.  İnşallah arkadaşlarımızın kazançlarına zarar gelmeyecek şekilde bir çözüm üretilecektir. Açık alanlarda geç saatlerde  yapılan yüksek sesli müzik yayınları vatandaşlarımıza zarar veriyorsa, bu konuda da bir orta yol bulmak gerekir ” dedi.


 



 


Bodrum’da yapılması planlanan golf tesisi ile ilgili yaptıkları araştırma sonuçlarını basın mensupları ile paylaşan Yılmaz  Algül, “ Golfte kullanılan kimyasalların ve saha sulamasında kullanılan suyun, çevreyi temiz ve bakımlı tutmak için oluşturulan golf koşullarının çevreyi tehdit ettiğine inanan bir kitle vardır. Golf sahalarının bakımında kullanılan tarım ilacı, nitrojen, fosfor, gübresinin su kanallarına sızarak karıştığı tespit edilmiştir. Bir golf sahasının kimyasal gübre ve ilaç kullanımının tarımda kullanılan yıllık miktardan altı kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. 100 hektarlık bir golf sahasının su harcama miktarı yıllık 1 milyon metreküptür. Bu miktar,12 bin nüfuslu bir yerleşimin yıllık ortalama su tüketimine denk gelmektedir. Dolayısıyla golf yatırımları sadece ticari ve turistik görülmekten çıkarılarak değil, doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından da değerlendirilmelidir. Suyun denizden alınarak arıtılarak kullanılacağı, golf sahasındaki arazinin yer altı sularından sızma olmayacağı, %9 olan imarın %4,5 gibi kullanılacağı ve bölgenin tarım arazisi olmadığı bize bildirildi” dedi. Türkiye için golfün yeni ve alternatif bir turizm dalı olduğunu dile getiren Yılmaz Algül, “Çoğunlukla üst gelir grubuna yönelik bir spor olan golf, oyun oynamak için gelen golfcüler  ülkede normal bir turistin bıraktığı dövizin 4-5 katını bırakmaktadırlar. Özellikle Belek, 13 golf sahasıyla golfçülerin göz bebeği olmuştur. Üstelik aynı dönemde hava şartlarının kötü olduğu Avrupada ki golfçüler için en gözde destinasyon olmuştur. Dünyada da ülke ekonomileri açısından golf tesisleri yapılan ülkelerde gelirin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır” dedi.


 


Çevreciliğinin siyasi görüşünün önünde olduğunu da ısrarla tekrarlayan Yılmaz Algül “Kamuoyunun tepkisini göz önünde bulunduracağız. Genel merkeze ve bakanlıklarımıza gerekli raporları hazırlayıp iletiriz. Turizmci olarak değerlendirme yaparsam, arazi altında su kaynakları yoksa, doğaya da bir zarar verilmeyecekse ülkemizin de döviz ihtiyacını göz önünde bulundurursak, faydaları benim gördüğüm kadarıyla bu yönde ağır basıyor. Eğer tam tersi olursa su kaynakları tüketilirse, o zaman bizim için döviz girdisi değil, halkın yaşam kalitesi önemli. Önce kendi vatandaşımızı düşünmek zorundayız. Çevreciliğim, siyasi görüşümün önünde yürür. Doğal yaşamı ve doğayı korumak zorundayız” dedi.


 


 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.