Bodrum Gündem

POLİTİKA KAZANI KAYNAMAYA DEVAM EDİYOR…

10.02.2011
0
A+
A-

Politika kazanı kaynamaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sel felaketi ile siyaset bir kısıştı, bir kızıştı. Bakan, milletvekilleri hepsi Bodruma geldiler incelemelerde bulundular, felaketi yerinde tespit ederek, dediler ki;

 

get Paxil
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.”
AKP Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.”
CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.”
MHP Genel Başkan Yardımcı Metin Çobanoğlu “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.”
MHP Muğla Milletvekili Metin Ergun “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.”
 Şaka yapıyorum sanmayınız, ayni ile vaki, ses ve görüntü kayıtları bütün gazetecilerde var. Dilekler temenniler vesaire, vesaire. Muğla Milletvekillerimiz sağ olsunlar, var olsunlar birbirleri ile yarışarak soru önergeleri verdiler, dikkatleri Bodrum′a çektiler.
 Lakin biz dikkati çekerken, Bodrum somut bir şeyler de yapılsın bekliyordu.
Zira dikkat çekmek konusunda özellikle, Doğan Haber Ajansından Yaşar Anter ile Nilüfer Kandırmış başta, Anadolu Ajansı′ndan Gökmen Yüce (ki habercilik sırasında ayağından sakatlandı), İhlas Haber Ajansından Eren Ayhan ve yerel gazetecilerin televizyonlarda, gazetelerde ki görüntüleri, fotoğraf ve haberleri, soru önergelerinden daha çok dikkat çekmiş, tüm ilke Bodrum′daki sel felaketinden haberdar olmuştu.
 Vekillerimizin çabalarına bir şey demek haddimize düşmez elbette. Sağ olsunlar geldiler, vatandaşın elini sıktılar, dinlediler, geçmiş olsun dileklerini de söylediler. Söylemesine söylediler de, hatta Bodrumlu sel mağdurları bakanımızı, vekillerimizi yanlarında görmekten de memnun kaldılar.
Hepsine eyvallah…
Eeeeee…
…………………
Sonra?
Sonrası yok.
İbrahim Çömez sel sırasında Bitezli yurttaşlar ile tartışmalar da yaşamış, yurttaş haklı elbette hizmet ve yardım bekliyor o can havli ile.
Lakin Başkan Çömez yurttaşlara bir laf etti ki; başkan haklı. “Selden önce defalarca uyardık araçları çekmediniz, belediyeye yardımcı olmuyor, uyarıları ciddiye almıyorsunuz, vatandaş sel sularında sürükleneceğini bilebile aracını sürüyor, felaket olunca da anında tedbir istiyorsunuz, 50 yılın sıkıntısını on saniyede nasıl çözeceğiz”
 Siz ne dersiniz?
 Başkan Çömez bir söz daha söyledi ki, bu lafın altında mutlaka birileri kalmalı. Okadar önemli ve yerinde ki o ana kadar söylenen sözlerin, hepsi boşa çıktı.
“Hükümetimiz, dünyanın herhangi bir yerinde felaket olduğunda, örneğin Pakistan′a ve dünyanın bir çok yerine hemen yardımlar gönderiyor. 24 saati bile bulmuyor yardımların aktarılması. Halbuki bizde beklerdik. Ama gelmedi, ne yazık ki”
Bu sözün üzerine artık söylenecek başka da bir var mı?
******
Bir diğer izlenim ise, şovda yaptığı ileri sürülen ama somut iş yapan, anında çözüm üreten bir başkanda Mehmet Tosun′du. Sayın Genel Başkan Yardımcılarımız, vekillerimiz yurttaşları dinlerken bütün eşyaları çamurlanan sel mağdurlarına çözüm yarattı. Bodrum′un yardımsever işadamlarından (ki bunlardan çok var) Ahmet Biçer′i arayıp çamurlu eşyaların yıkanmasını rica etti. Ahmet Biçer′de gereğini yaptı, yapmaya da hala devam ediyor. Yaralar sınırlı bütçeler ile sarılmaya başlandı. Belediyeler birbirlerine destekte oluyorlar.
 Ama yine de atlanan bir şeyler var. Selde zarar gören hemen her işletme en önemli noktayı es geçmiş, sigorta. Hadi evleri geçtik. Ama işyerlerinin sigortalı olmaması anlaşılır gibi değil. CHP›nin basın açıklamasında Zeki Köylü’de bu konuya değindi. Hah dedim işte doğru bir noktaya parmak basıyor Meclis Başkanımız derken, «Ben bile otelimi sigorta yaptırmadım» demez mi. Yapmayın başkanım sizler kanaat önderliğine soyunmuş insanlarsınız. medeni ülkelerin hepsinde sigorta vazgeçilmez ve asla boş verilemez bir şeyken, ben bile yaptırmadım nasıl dersiniz?
Yalı Beldesi sel felaketini yaşayan yerlerden birisi, gerçi çok sonra anlaşıldı ama mağduriyetleri ama neyse  “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.” demekten başka yapacak bir şey yok galiba. İşte o yalı Beldesinin Çiftlik mahallesinde tonlarca zeytinyağı telef olmuş, dökülmüş, sele karışmış. O mağdur amcalardan biri aynen şöyle dedi; «Sigortayı akıl edebilseydik, şimdi emeklerimiz zayi olmayacaktı»
Yorumu size bıkıyorum artık.

Yalı beldesi ile ilgili bir duyum daha aldık. O selin kaynağı olan «ORMAN»ı birileri kiralayıp, «BADEM» yetiştirecekmiş. Yalı insanları derler ki, «eğer oradaki orman yok edilirse, her yağışta biz sel altında kalırız.» Çiftlik imamı konuyu tam olarak biliyormuş ama ben bulup konuşamadım. Belediye Başkanı İsmail Altındağ’da o gün uygun olmadığından ona da soramadım henüz. Detayları öğrendiğimde elbette paylaşacağız kamuoyu ile.
Ben bir kar suyu kaçırayım diye yazdım.
******
 Bodrum′un bir diğer önemli konusu ise golf. Meclis tarafından kabul edilmesi ile yoğunlaşan tartışmalar, Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan′ın dava açması ile yine alevleniyor. Buradan yola çıkarak gelecekte bizi bekleyen en önemli tehlikenin “SU” olduğu gerçeğini hiç akıldan çıkarmamak ve gündemden de hiç düşürmemek gerekiyor. Su konusuna her sayımızda mutlaka yer ayıracak ve gündemde kalmasını sağlayacağız. Su ile doğa ile oyun olmayacağını hep görüyoruz ama hala anlamamakta inat ediyoruz. Türkiye′nin geleceğinin her anlamda su olduğu aşikar. Hem ekonomik olarak, hem sosyolojik olarak.
******
Muğla′da Milletvekilliği aday adaylıkları hızla sürmekte. Bu konuda sokakta konuşulanları paylaşalım. buy Valtrex
 -Ama henüz hiçbir milletvekili aday adayından, özelde Bodrum ve Muğla, bir üst boyutta Türkiye ve en üst boyutta dünya için ne yapacaklarına dair, projeler ve hedefler ortada yok.
-Eski tas eski hamam, delege avı, çeşitli varyasyonlar, hesaplar, işbirliği seçenekleri vesaire vesaire. Ortada projesini  vizyonunu açıklayan biri hala yok.   -Sanıyorum seçeceğimiz vekillerimiz yine bize “Bu bir doğal felakettir. En büyük mutluluğumuz, can kaybının olmamasıdır.” lafını edecekler.
-Rakı masalarında siyaset yaparak milletvekili olunursa, ne bize, ne memlekete hayır gelmez.
-Bu güne kadar neyaptı ki şu memleket için vekil olduğunda ne yapabilir.
-Hala kendilerini düşünüyorlar, hala koltuk peşindeler, vekillik için şöyle beş on genci yetiştirseler, sonra onlara ağabeylik yaparak siyaseti ve çevreyi öğretseler. Sonra yollara çıkıp onların tecrübe kazanmalarını sağlasalar daha iyi olmaz mıydı?
-Hep aynı isimler. Nerede bir seçim olsa hep aynı isimler.
-Ona asla oy vermem, ne kadar iyi olursa olsun asla oy vermem. O bana daha önce şunu, bunu yapmıştı. Günahımı bile vermem.
-Bodrum’dan vekil çıkmaz, boşuna uğraşıyorlar. Herkes kendi çıkarına bakıyor, memleketi düşünen yok. Propranolol 20mg
Bana kızmayın sadece, ben sokağın sesini yansıttım. Zaten herkes bu sözlerin edildiğini biliyor. O zaman yapacak şey belli, hangi parti olursa olsun, hadi vekil aday adaylarımız projeler fora. Görelim bakalım elinizde beyninizde neler var. Şahsınıza oy vermeyeceğiz, projelerinize ve vizyonunuza oy vereceğiz.
Değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.