Bodrum Gündem

KADINI YOK SAYMAYIN…

04.03.2011
0
A+
A-

Türkiyenin hiç durmadan kanayan tek yarası sanıyorum kadın. Kız çocuklarının eğitiminden, töre cinayetlerine, şiddet gören kadından çalışma hayatındaki kadının konumuna kadar ne yazık ki pek çok sorun var.

TUSİAD 40. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde geçtiğimiz Ocak ayında “Çalışma Yaşamında Kadın” başlıklı etkinlikte önemli bir mesaj verdi. Mesaj şu idi; “Tek Kanatla Geleceğe Uçamayız.” Türkiye kadın erkek eşitlik endeksinde dünyadaki 130 ülke arasında 126. sırada. Yani sondan 9. ülke. Avrupa ve Asya ülkeleri arasında ise sonuncuyuz.
Son 10 yıl içinde kadın erkek arasındaki uçurum kapanmak bir yana, yelpaze giderek açılmış durumda. Nasıl mı?  Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker “Dekolte giyene tecavüz sürpriz olmaz. Sorunun odağında kim var? Tabii ki kadın. Kardeşim, sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra, sonucundan şikayet etmen makul değildir.”


Sayın Başbakanımız ne diyor?
a) 3 çocuk doğuracaksın.
b) Kadın ve erkek hiçbir zaman eşit değil.


buy Vermox for child

TCDD′nın resmi yayın organı Şubat sayısı ne diyor? Ona da bakalım. “Erzurum′lu kızlar artist olmak hevesi ile Erzurum′dan  İstanbul′a trenle giderler. Çam dibine yatırıldıktan sonra artist bile olamadan memleketlerine dönerler. Yani Kız Gider, Kadın Gelirler.” Bu tabirler bir bürokrat tarafından dile getirilmişti. Dapoxetine no prescription
Kanal D′nin reyting rekorları kıran “Öyle Bir Geçer Zaman ki “ adlı dizinin Ali Kaptanın boşandığı eşi Cemile′nin üzerinde kurduğu hegemonya niye? Çünkü adam güçlü. Hem fizik olarak, hem dizideki karakter olarak. Boşanmış dahi olsa eski eşinin yaptığı her işten ve her adımdan haberdar olması lazım. İzin verdiği yere kadar kadın uzanabilir, uygun gördüğü işte çalışabilir. Oysa kendisi başka bir kadınla birlikte yaşayabilir, hatta o kadın isterse evlenebilir.
Bilmem farkın da mısınız?  Neredeyse her gün 2 ya da 3 kadın boşanmış olduğu eşi tarafından ya sokak ortasında bıçaklanarak, ya da kurşunlanarak öldürülüyorlar.
Çifte standart, eşitsizlik, sindirme, yok sayma, öldürme …v.b. Ataerkil toplumlarda yaşanan sorunlar bunlar. 
Yukarıda saydığım sorunlarla ilgili olarak akademisyenler ve duyarlı kadın örgütleri,  kadın konusunda  derhal toplumsal seferberlik derken, birileri de kadına hiç ama hiç hak etmediği sözler ve davranışlarda bulunuyorlar.  AB ile yatıp, AB ile kalktığımız şu iktidar döneminde, kadın ile erkeğin haklarını kullanım anlamında aynı seviyeye getirilmesi için bir dizi yasal düzenlemeler gerekiyor. Düzenlemeyi yapacak olan siyasi irade gerçekleri görmüyor, ya da görmek istemiyorlar.
Kadınların sosyal hayatta, çalışma hayatında ve ekonomideki konumlarını güçlendirmenin en en  en  en önemli yolu, eğitim seviyesini ve aldığı eğitimin kalitesini yükseltmek. Eğitim seviyesi yükseldikçe Parlamentoda da eşit oranda temsil edildikçe, kadının nasıl ilerleyebildiğini göreceksiniz. Sanıyorum kadınlara biraz pozitif ayırımcılık yapılması gerekiyor. Yeter ki gölge  etmeyin. Ama şunu da kimse unutmasın, kadının yaşama bakışı, zekasını pratik olarak kullanması, daha pozitif düşünmesi ve yaşamını bu anlamda devam ettirmesi doğası gereğidir. Öyle bir zamanda, öyle bir tutum ve davranışla karşınıza çıkar ki ne söyleyeceğinizi bulamazsınız. Yani kadının mücadeleci ve direngen ruhu hiç unutulmamalıdır.  Sevgiyle kalın…
[email protected]

Order Furosemide
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.